Cumhuriyetin 100.yılında okunacak kitaplar

Cumhuriyetin 100.yılında okunacak kitaplar
Yaşayan en büyük dil, düşünce ve kültür adamlarımızdan D. Mehmet Doğan’ın eserleri; söylen(e)meyenleri söyleyen, doğru bilinen yanlışları cesaretle haykıran son derece önemli eserler.

Yaşayan en büyük dil, düşünce ve kültür adamlarımızdan D. Mehmet Doğan’ın eserleri; söylen(e)meyenleri söyleyen, doğru bilinen yanlışları cesaretle haykıran son derece önemli eserler.

Cumhuriyet tarihini, resmî ideolojinin mahiyetini, dil ve kültür adına yaşadıklarımızı en doğru şekilde kavramak için D. Mehmet Doğan’ın kitaplarını da okumakta şüphesiz büyük yararlar var. Bu kitaplardan bazılarını sizlere yeniden hatırlatmak isteriz.

BATILILAŞMA İHANETİ

İlk kitabı ‘Batılılaşma İhaneti’ ilk defa 1975 yılında yayınlandı. Yirmi yıl boyunca devamlı ilgi odağı olan ve sürekli basılan bu kitap, geniş bir okur-yazar kitlenin düşünce ve tavırlarının oluşumunda, en azından çağdaş tabulardan bağımsızlaşmasında müessir rol oynadı.

Batılılaşma İhaneti esas itibariyle yakın tarihe yönelik bir meydan okumadır. Merhum Cemil Meriç kitap yayınlandığı zaman onu bir "ithamname" olarak nitelemişti. Kitabın yirmi yıldır azalmayan bir ilgiye mazhar olması şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor. Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Ele aldığı hususları cesaretli değerlendiriş biçimi ile birlikte, vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır. Yazarı kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüman olmasına bağlamaktadır. Bir mağlubiyetin ideolojisi olan "Batılılaşma"nın doğru değerlendirilebilmesi için Batılılaşma İhaneti mutlaka okunmalı...

Batılılaşma İhaneti ile ilgili Asım Öz’ün oldukça nitelikli bir yazısını TYB’nin sitesinde okumanızı da tavsiye ediyoruz: https://www.tyb.org.tr/cumhuriyetin-100-yilinda-okunacak-kitaplar-1-61130h.htm,

whatsapp-image-2023-06-11-at-10-33-20.jpeg

DİL KÜLTÜR YABANCILAŞMA

1984’te yayınlanan Dil Kültür Yabancılaşma, hocanın bir diğer kitabı. Ülkemizde yaşanan yabancılaşma insanımızı derin bir kargaşanın içine itmiştir. İyi, güzel, doğru vb. kavramlar konusundaki görüşler fevkalâde çarpıtılmış veya yok edilmiştir. İşte Dil, Kültür, Yabancılaşma’da yaşadıklarımızdan hareket edilerek ağırlıklı olmak üzere dil ve kültür konuları belirli çerçevede çizilmekte, olayların ve kahramanların geri planı, geçmişi kurcalanmakta ve genel geçere aykırı doğrular ortaya konmaktadır. Yazarı, Dil, Kültür, Yabancılaşma’yı asıl okuyucularına, yani haklı ve güzel tedirginlikleriyle gerçeği, yaşanan çarpıtılmış şartların sonucu olan genel geçerin dışında arama yürekliliğini gösterenlere ithaf ediyor.

BİR SAVAŞ SONRASI İDEOLOJİSİ

İlk baskısı 1992’de çıkan Kemalizm’de; Türkiye’nin, 1923 sonrası dünya sisteminin zorlamasıyla Millî Mücadele’nin düşünce muhtevasına zıt çerçevede oluşturulan ideolojisi günümüzde geçerliliğini tamamen kaybetmiş durumda iddiasını merkeze alıyor. O zamanın dünya hâkimlerinin Türkiye’den beklentilerine cevap veren ideolojik muhteva, bugünün dünyasında gerçek anlamda karşılık bulacak durumda değildir. Millî Mücadele’nin 100. Yıldönümünde resmî tarih fanatiklerinin bildik sloganlarla kamuoyunu yanıltma çabalarına çokça şahit olacağız. Konudan büyük ölçüde habersiz geniş bir kesim de bu efsaneleri baş tacı edecektir. Konuyla ilgili bilgi kirliliği yakın tarihimizi doğru kavrama yılı ilan edilerek etkisiz hale getirilebilir. Bir savaş sonrası ideolojisi olan Kemalizm’le ilgili kitabın yeni baskılarında metinler gözden geçirilmiş, bazı ilaveler yapılmış ve bilhassa İnkılâp veya İnkılâp Tarihi derslerinin başlangıcı, kurumlaşması müstakil bir bölüm olarak eklenmiş.

YÜZYILIN SOYKIRIMI

Başlıklarıyla da dikkatleri cezbeden eserler arasındaki ‘Yüzyılın Soykırımı(2004)nın konusu ile "katliam", "soykırım", "jenosid" veya "etnik temizlik" kavramları arasında ilişki kurmakta zorluk çekilebilir. Bedenlerin yok edilmesiyle, biyolojik varlığı insan yapan, insan olarak farklılaştıran, kişilik kazandıran ve böylece imha edilmeyi gerektiren düşmanlıkların konusu haline getiren dilin, kültürün, inancın tasfiyesi arasında her hangi bir ilişki yok mudur gerçekten? Yüzyılın Soykırımı, bu noktada, birçokları için kafa karıştırıcı olmanın ötesinde hayret ve hatta dehşet uyandırıcı bilgiler ve yorumlar "içeriyor".

D. Mehmet Doğan’ın yakın tarihimizle ilgili daha pek çok eseri yanında dil ve edebiyatla, bilhassa dil devrimi ile ilgili önemli tespit ve ikazlar içeren kitapları var. Mehmet Akif, sözlükçülük, dil kurumları, klâsiklerimiz ve pek çok konudaki kitaplar adeta roman tadında, okuru sıkmıyor, teferruatlar içinde boğmuyor; kitaplar sade, anlaşılır bir dile ve etkileyici bir üslûba sahip.

Bu türdeki kitaplardan birkaçını da kısaca hatırlatalım…

BİR LÜGAT BULAMADIM

‘Kültürel alana, dile müdahale, adı ne olursa olsun, nasıl yüceltilirse yüceltilsin, Türkiye’yi çıkmaza soktu, içinden çıkılması zor buhranlara sürükledi. Sözlüğümüzü sınırlayanlar, düşünme gücümüzü tehdit etmek istediler / Bilme ve düşünme kapasitemizin gelişmesini istemediler!’ Bu vesilelerle ‘Bir Lügat Bulamadım” kendini yazan bir kitap. Macera, yazarın,daha orta mektep talebesiyken, Dil Kurumu inşaatında çalışan bir hısmının hediye ettiği bir sözlükle başlıyor. Küçük öğrenciye önce çok büyük, hatta muazzam ve mükemmel görünen bu sözlük zamanla, hem küçük, hem kifayetsiz ve hem de kusurlu görünmeye başlıyor. Doğan, bu hususta kesin kanaate ulaştıktan sonra, gerçek bir sözlük arayışına giriyor. Bulamadığı sözlüğü kendisi hazırlamaya karar veriyor! Çeyrek asır içinde en fazla mesai harcadığı kitap, sürekli genişlettiği Büyük Türkçe Sözlük’ün son baskısı biliyorsunuz Osmanlıca Okunuşlu ve iki ciltlik oldukça hacimli bir şekilde okurla buluştu. Sözlüklerin okuyan, yazan; kısacası düşünen herkes için ne denli ehemmiyetli olduğunu söylemeye gerek yok sanırız.

whatsapp-image-2023-06-11-at-10-33-20.jpeg

NEDEN KLÂSİKLERİMİZ YOK?

‘Neden Klâsiklerimiz Yok?’ adlı eserin yazılış amacı, kimlik ve kişilik değiştirici bu müdahaleleri doğru bir zeminde değerlendirmek olarak belirtiliyor ve şu cümlelerle tanıtılıyor; “Zorla kültür değiştirmenin sonuçları ile biz ve bizden sonrakiler gerçek anlamda karşı karşıya kaldılar. Öncekiler ortak metinler okumuşlar, klasik mûsikîmizle haşır neşir olmuşlar ve tezyinî-plastik sanatlarımızı hayatlarının bir parçası olarak hissetmişlerdi. Cumhuriyet'in ikinci kuşağı olarak biz bunlardan tamamıyla mahrum kaldık. Bu dayatmalarla ilgili tepkilerimizde de farklılaşmalar ortaya çıktı. Bu farklılaşmanın tamamen "dil" merkezli olduğunu söyleyebiliriz. Bütün bu dillerdeki zorlayıcı değişime boyun eğip, birikimden vazgeçerek sırf dinî kavrayışla meseleyi halletmek yönündeki "radikal" görünümlü/iddialı tavrın kısırlığı artık daha iyi anlaşılabiliyor. Dinin kültürleşmesi, yaşanması, hayatı bir şekilde idare etmesi asla ihmal edilemeyecek bir sosyal gerçekliktir. Medeniyet, inançların, kültürlerin kendini ifade etme tarzıdır. Bunun inkârı ise, günümüzde selefilikten radikalliğe ve ışidciliğe kadar varan bir vandalizmle kendini göstermektedir.
Kitapta klasik mûsikîmizle ve klasik sanatlarımızla ilgili yazılar da yer alıyor.”

TÜRKÇENİN CENAZE TÖRENİ VE DİĞERLERİ…

Mehmet hocamızın gündeminde Dil Devrimi, Harf İnkılâbı, TDK vd. önemli yer tutar. Yakın zaman önce okurla buluşan ‘Türkçenin Cenaze Töreni’ olan biteni derli toplu ve kronolojik bir şekilde anlatırken, belgeler ve o günlerin yayınlarından alıntılar aktarmayı da ihmal etmiyor.

Başta yakın tarih, dilimiz ve kültürümüzle ilgili gerçekleri öğrenmek, özgün bilgilere sahip olmak için D. Mehmet Doğan külliyatını TYB’nin ve Yazar Yayınlarının resmi siteleri yanında önde gelen alışveriş platformlarından da temin edebilirsiniz. Başta tyb.gov.tr sitesi olmak üzere Karabatak, Gerçek Hayat vd. gibi süreli yayınlarda da D. Mehmet Doğan’ın yazılarına ulaşmanız mümkün.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.