Abdullah Tuna

Abdullah Tuna

Eğitim Şart

Eğitim Şart

            Şiddet; sözlükte katılık, sözle ya da davranışla kabalık ve zor kullanarak karşımızdaki kişide davranış değişikliği oluşturmak olarak tanımlanır. Şiddet günümüzde toplumumuzun özellikle de eğitim sistemimizin bir parçası haline gelmiştir maalesef.

            Öncelikle şiddetin hayatımızdaki yeri, şiddeti meydana getiren sebepler ve bunların topluma etkisi incelenmelidir. Burada şiddeti sadece okula, öğrenciler arasındaki kız-erkek arkadaşlığına indirgemek yanlış olacaktır. Bunlar sadece sonuçtur. Dolayısıyla sonucu konuşmaktan ziyade bu sonucu ortaya çıkaran nedenlere, bunların hangi kaynaktan beslendiğine bakmak gerekir. Çünkü bu bir toplumsal sorundur. Sadece devletin ve okulun sorunu değildir. Şiddeti uygulayanlar, şiddete maruz kalanlar, şiddeti izleyenler bir bütün olarak bu olaylardan zarar görmektedir. Dikkatle bakıldığında bu sorunun öyle veya böyle toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiği bir gerçektir.

            O halde toplumsal birlik içerisinde özellikle yetkililerimizin sorunları küçümsemeden (Avrupa’daki olayların yanında bizimkilerin çok küçük olduğu gibi ifadelerden kaçınarak) gerçekleri önümüze koyup bunların nedenlerini tartışıp sonra da çözümler üretmek gerekir.

            Eğitim kurumlarında son zamanlarda artan şiddet olayları incelendiğinde karşımıza birden fazla neden çıkmaktadır. Eğitim kurumlarımız toplumun bir yansımasıdır ve bu anlamda toplumsal yapıdaki olumsuzluklar aynen bu kurumlarımızda da görülmektedir.

            Eğitimin temel amacı erdemli bireyler yetiştirmek olmasına rağmen yıllardır uygulanan yanlış eğitim politikaları toplumsal değerlerimizin yeni kuşaklara aktarılamaması çocuklarımızı doğru ve yanlışı ayıramayan ahlaki değerlerden yoksun bireyler olarak yetiştirmek başka bir ifadeyle eğitim anlayışımızla değer anlayışımızın uyuşmaması temel nedenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda hep yaptığımız gibi polisiye tedbirler alarak ya da öğrenciler arasında istihbarat ağı (Buna da onur kurulu deniliyor) örerek  ya da bütün yanlışlarımızın meyvesi olan çocuklarımızı tek suçlu görerek  televizyon ve gazetelerde deşifre ederek sorunlar çözülemez.

            Sorunlar; önce nedenlerin doğru olarak ortaya konulmasıyla ve problemlerin doğru teşhisiyle çözülebilir. Bu nedenleri ailevi, toplumsal, psikolojik ve eğitime dayalı nedenler olarak sıralayabiliriz.

           Çözüm olarak; toplumu şiddetten uzak tutmanın ilk aşaması şiddetin varlığını kabul etmektir. Çünkü okullarımızda eskisi gibi masum sayılabilecek kavgalar yerini taşlı bıçaklı sopalı kavgalara bırakmıştır. Bu durumda ileride toplumsal bir cinnet geçirmeme adına toplumun tüm kesimleri üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır.

           En önemlisi eğitimde şiddeti önlemenin yolu toplumun gerçeğiyle uygun eğitim modelleri geliştirip bunları hayatımızın her alanında uygulanmaktır.  Her şeyden önce toplumdaki şiddetin kaynağını kurutmaktır. Topluma yön verenlerin devlete olan güveni sarsan, fikir ayrılıklarını derinleştiren tutum ve davranışlardan uzak durmaları gerekir. Çünkü çocuk seçtiği modellerin davranışlarını taklit eder.

Sonuç Olarak: Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün “Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir.” sözü eğitimle ilgili tüm toplum kesimlerince temel anlayış kabul edilerek bu sorun çözülebilir. Hep belirttiğim gibi: ‘’EĞİTİM ŞART’’

 

                                                                                      

                                                                                          

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Tuna Arşivi
SON YAZILAR