Erol Sunat

Erol Sunat

Ekmek Köftesi!

Ekmek Köftesi!

Evdeki çocuğu köfte isteyen, canı köfte çeken evladı için bir anne ne yapabilir? Biz köfte diyelim, siz köfte dahil, alınamayan, yapılamayan, yanına yaklaşılamayan ne varsa onu anlayın!

Oysa, güzel ülkemiz köfte cenneti…

2020 yılı itibarıyla 291 çeşit köfte tespit etmiş konuyu araştıranlar.

Köfte var, köfte var derler ya…

Garibanın köftesi nasıl bir şey merak eden var mı?

Ya yoksulun köftesi denince ne anlıyorsunuz?

Dar gelirlinin köftesi bilinen köftelerin hangisine giriyor?

Köfte denen yemek çeşidini bu insanlar ne zamandan ne zamana görüyor?

Zamlı faturaları karşılaması artık imkansız hale gelen, maaş ve ücretleri gelmeden gidenlerin köftesi nasıl olabilir sizce?

Olsa olsa ekmek köftesi olur! Ekmeği bol, kıyması olabildiğince az olanından!

Devir geçim devri olmuş. Ayakta kalmak olmuş…Olanla idare etmek, olanı yetiştirebilmek olmuş!

Anneler malzemelerle köşe kapmaca oynamak zorunda kalmış!

Mutfaklar annelerin, babaların pürmelalinin göstergesi!

Tencerenin kaynamadığı, kaynayamadığı, kaynamakta zorluk çektiği mutfak ne yapar?

İçin için yanar! Başını mutfak duvarlarına çarpar da kimsenin ruhu duymaz! Tava ise yağ ile aşamadığı problemler yüzünden, ocağa uzak durur! Tencere-tava, çekilmez oldu hava! Diye serzenişte bulunan ev kadınları haksız mı?

*****

Evdeki çocukların canı köfte istemişse ne yapacak anne?

Et kasapta, markette…

Para kıt, para sınırlı, paranın gideceği yerler belli.

Et yüz lira!

Olmayana büyük para!

Abartmayın, abartmasınlar, daha ucuza veren marketler var. Versin 30-40 lira alsın 400 gram en fazla yarım kilo denebilir de…

Neyle?

Olmayan parayla mı?

Nereye mi gitti cebimizdeki para?

Kira artı doğalgaz, artı elektrik, artı su, artı kredi kartı borcu, artı devam eden birkaç tane taksit!

Doğalgazı olmayan odun-kömür eklesin o sıraya…

Pazar eklesin, market eklesin beklenmeyen harcamalar eklesin!

Alt alta yazsın toplasın, baksın bakalım ne ediyor?

Sonra elinde avucunda bir şey kalmış mı, birde ona baksın, sağlamasını yapsın cümle hesap-kitabın….

Bu kadar gider içerisinde ete sıranın gelmesi mümkün mü?

*****

Çocuğuna köfte yapamayan, köftenin etsiz çeşidine varıncaya kadar deneyen, tarif arayan annelerin dramını görmek isteyen, cevaplamak isteyen yok!

Niye yok?

Anneler dillerinde şarkıyla, türküyle, neşeyle, çocuklarına köfte yada bir başka yemek pişirmek için neden girmesinler mutfağa!

Tencereleri tavaları boş anneler kime anlatsın derdini?

Enflasyona kimseyi ezdirmedik deniyor ya hani…

Enflasyon öyle bir ezdi geçti ki, hâlâ farkında değilmişiz gibi davranmaya çalışanlar ve öyle anlatanlar var!

Daha nasıl ezecekti enflasyon bizi?

Kıpırdayacak halimiz mi kaldı?

Faturaları mı ödeyeyim, ekmek mi alayım diyor insanlar!

Laf döndü dolaştı, “ekmek bulamazsanız pasta yiyin” sözüne nazire yapmaya geldi.

Kıyma bulamazsanız, köftenizi etsiz yapın, ekmek köftesi yapın, köfte niyetine yiyin demeye benzedi bu iş!

Biz neden kıyma alamıyoruz?

Almaya layık değil miyiz?

Çocuklarımızın yüzünü ne zaman güldüreceğiz, karınlarını borçsuz-harçsız ne zaman doyurabileceğiz demekten yoruldu artık insanlar!

*****

Bir kilo kıyma almak mazide kaldı, kıymanın gramla alındığı günleri yaşıyoruz diyenlerin göz ardı edilmemesi gerekmez miydi?

Doğalgaz, elektrik, odun-kömür ve su faturalarının el koyduğu, benden başkasına aldırma, bakma dedirten faturalar toplamı karşısında ne yapsın insanlar?

Ne yapsın anneler?

Köfte isteyen çocuğuna yapabildiği ancak ekmek köftesi…

Köftenin içinde et, “-mış” gibi…

Yani varmış gibi…

Var da ne kadar?

Yüz gram!

Yüz elli gram!

İki yüz gram!

İki yüz elli gram!

Sınır iki yüz elli gramda sona eriyor!

Yarım kilo alabilen bahtiyar!

Bir kilo alanın borcu harcı şimdilik kaydıyla yok hükmünde…

Anneler ekmek köftesi yapıyor artık çocuklarına!

*****

Annelerin, çocukların, mutfakların, tencerelerin, tavaların yüzü gülmeli, güldürülmeli artık.

Mutfak yangınları bitmeli, sönmeli….

Annelerin yaptıkları köfteler, yemekler içlerine sinmeli…

Babalar rahatlıkla ne lazımsa alabilmeli, ödeyebilmeli…

Hanelere bahar gelmeli bahar…

Virüs bilinen bilinmeyen bütün varyantlarıyla yapmadığını bırakmadı. Enflasyon ezdi geçti. Yetmedi bir daha, bir daha, bir daha ezdi geçti. Ezmeye devam…Yiten yitti, biten bitti, giden gitti…

Dolar bize neler etti! Düştü diye fiyatlar mı düştü?

Dolar yerinde saysa da, fiyatlar yine yükselmeye devam. Yetişebilene aşk olsun!

Isınmanın, elektrikli ev aletleri kullanmanın, beyaz eşyalara yer vermenin, ateş pahası marketler ve pazarların görüp göreceğimiz en ağır faturası, kış mevsiminin ve 2022 yılının hediyesi olarak Şubat ayını bekliyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR