Erol Sunat

Erol Sunat

Emekliler ölsün mü?

Emekliler ölsün mü?

Bu saatten sonra yeni bir emekli tarifi yapmak şart oldu. Ancak bu tarif sanıldığı kadar kolay değil.

Şimdi siz emekli deyince atı arabası olan, yazlığı olan, dilediği yere tatile gidebilen, haftada birkaç gün dışarıda kahvaltı yapan, yemek yiyen biri herhalde diyebilir misiniz?

Bizim emeklimiz bu anlatımın o kadar uzağındaki, masallardaki kadar desek yalan olmaz.

Emeklimiz seyyanen faslından mağdur, kök maaş faslından mağdur, maaş zammından da…

Mağduriyet yelpazesi bir hayli fazla aslında…

Hayat pahalılığı karşısında zamlar karşısında, enflasyon karşısında evinden dışarıya adımını atmadan her Allah’ın günü birkaç sıfır geride olarak dışarıya çıkmak ne anlama gelir sorusunun cevabı emeklide yok.

Hele evi kira ise…

Okuyan çocukları da varsa…

Emekliler ölsün mü diyorlar ya…

Bu zam sağanakları sonrasında, emekli nasıl çıksın dışarı?

Bir çay ocağında oturamaz, bir arkadaşına çay söylerken üç kere düşünür. Karnı acıksa ekmek arası tavuk döner bile yiyemez. Hanımı tatlı istese kara-kara düşünür kalır.

Deniyor ki, emekli karamsarlığa kapılmasın!

Enflasyona kesinlikle ezilmeyecek ezdirilmeyecek!

Peki ne yapıyor enflasyon?

Bildiğini…Her zaman yaptığını…

Bu zamlara karşı ne kadar dayanabilir emekli?

Kaç gün? Kaç hafta? Kaç ay?

Ya sonra…

Emekliler ölsün mü?

Estağfurullah!

*****

Feleğin vurduğu, yüzüne bakmadığı, dilinden anlamadığı bir kesim emekliler!

Emekli demek düşünülmeyen demek…

Emekli demek unutulmuş demek…

Emekli demek dikkate alınmayan demek…

Emekli demek ağzına bir parmak çal çalınıp, ortada bırakılan, ondan sonra da sesine kulak verilmeyen demek…

Kim mi diyor bütün bunları?

Emekliler…

Emekliler ölsün mü diye feryat etmeleri bu yüzden…

Emekliler gülmeli…

Ölmemeli…

Günümüzün çaresizliği açlık, yokluk ve yoksulluk…

Açlık sınırı diye, yoksulluk sınırı diye sınırlar var…

Emekli bu sınırların hiçbirine yaklaşabilmiş değil….

Zaten sınır dediğiniz nedir ki…

Alt sınır, üst sınır diye bir de işin edebiyatına daldınız mı, şair de olursunuz, yazar da. Beste yapsanız Hüzzam makamından, milyonların gönlünde taht kurarsınız!

Sonra mı?

Sonra, “Seyyanen” diye bir uzun hava çekersiniz, adını da “emekliler ölsün mü?” koyarsınız!

*****

Emekliler, ne oldu, neden böyle oldu, neden söz verenler sözlerini unuttu deyip duruyorlar.

İyide kim duyuyor?

Emeklilere yüzde 25 zam kesinleşti diye müjde çeken basın mı?

Elbette hayır!

Vekiller mi?

Duysalardı, bu zamla geçinmeleri mümkün değil, bir şeyler yapalım derlerdi! Demek ki duymadılar!

Ne diyordu Erkin Koray?

“Alemin keyfi yerinde yine maşallah!”

Alemin keyfi yerinde olmasına keyfi yerinde de…

Kader emekliye güler mi?

Şarkının sözleri “güler inşallah” dese de Temmuz’da gülmedi…

Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım gibi de güleceği yok gibi…

Yine ne mi diyecekler?

Aralık’ta bir şeyler yapalım, Ocak gelsin bakalım!

Mart’ta Mahalli seçimler falan derken, ufukta daha kaç ay var, o zamana kadar kim öle, kim kala diyor emekliler?

O zamana kadar emekli yaşar mı, yaşadığına kendi de şaşar mı?

Emekli ölsün mü? Neden ölsün canım, kim ölsün ister ki diyen çok, hem de pek çok!

Lakin, emeklinin derdini kendine dert edinen yok!

*****

Emekli sayı saymasını da hesap-kitap yapmasını da unuttu.

Emekliler ölsün mü?

Ne münasebet ölmesinler tabi de…

KDV zamları geldi, çaya zam geldi, şekere de…İğneden ipliğe zam gelmeyen hiçbir şey kalmadı.

2024 yılına kadar kim bilir daha ne kadar zam gelecek?

Maaşlar yerinde saydı. Ellerine geçmeden yüzde 25’te yalan oldu, buharlaştı, eridi gitti.

Emekli ne mi yapsın?

Hava sıcak…

Çaresizlik, yanmaktan beter yakacak kavuracak.

“Yangın var” diyen Nurhan Damcıoğlu da bu hayattan koptu gitti…

“Ele güne karşı yapayalnız böyle de olmaz ki” diyen Özkan Uğur’da…

Emekliler yalnız ve ortada bırakıldıklarını düşünüyorlar.

Emekliler ölsün mü demeleri bu yüzden…

Emekliler neden ölsün, niye ölsün değil mi efendim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR