Erol Sunat

Erol Sunat

Fırsatçı Belasından Kurtulamadık Gitti!

Fırsatçı Belasından Kurtulamadık Gitti!

Fırsatçılar için, her yol mubah, İzmir depremi sonrası daha güvenilir binalar aramaya yönelen iki bin ve daha sonraki yıllarda yapılan bina arayan insanlara, seksenli yıllarda yapılan binalar boyanarak, yeni DASK Raporu tanzim edilerek, iki bin ve sonrası diye satılmaya ve kiralanmaya başlamış.

Ne mi demeli?

Pes doğrusu!

Fırsatçılar, kendilerince fırıldak çevirmeye doymuyor.

Ülke olarak, yapmamız gereken

Bu kan emicilerden…

Bu sülüklerden…

Bir an önce kurtulmak…

Bunların ipliğini pazara çıkarmak!

Ortalık bunlardan nasıl temizlenecek?

İnsanların sevincinden, felaketinden, sıkıntısından, derdinden aklınıza gelen her özelliğinden kâr ederek, bir koyundan iki post çıkarma derdindeler.

Hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar.

Yeter ki paranın kokusunu alsınlar.

Her biri para kokusu alma uzmanı olmuşlar.

Merhametleri yok…

Acımaları yok…

İnsanların perişan olmaları umurlarında değil…

Yüzsüzler…

Arsızlar…

Utanmazlar…

2020 yılı fırsatçıların yılı oldu derken kastettiğimiz bu…

 

*****

Fırsatçılara dur demek, memleket meselesi olmalı…

Bugün maddi-manevi olarak çektiğimiz bütün sıkıntıların sebebi onlar…

Piyasayı alevlendiren bir liralık ürüne on lira dedirten, ısrar eden, insanları köşeye sıkıştıran, nefes dahi aldırmayan insafsızlar bu insanlar!

Dolar düştü?

Ne oldu?

Fırsatçılar susma haklarını kullandılar!

Nasıl mı?

Dolar düştü, hani nerde ucuzluk diyenlerin sesini duydular mı?

Bunu fiyatlarına yansıttılar mı?

Hiç böyle bir gayretin içinde bulundular mı?

Özellikle bütün konuşulanlara kulaklarını kapattılar.

Başka konularda yaratacakları fırsatların peşine düştüler.

Para nasıl kazanılır?

İnsanların gözü nasıl boyanır?

İnsanların elinde-avucunda olan para, son kuruşuna kadar nasıl alınır?

Bunun peşindeler, bu işin simsarı bu insanlar!.

Fırsatları, kendi lehlerine çevirmek için yaratılmışlar adeta…

 

*****

Fırsatçılar, zaten canı burnunda olan insanların üzerine bu kadar giderken ateşle oynamaya başladılar.

İnsanların canına tak diyen dünya kadar hadise yaşanmaya başladı

Allah korkusu umurlarında değil!

Haram, günah semtlerinden dahi geçmemiş…

İnsanları çarpmak, aldatmak, yalan söylemek, tabiri caize soyup soğana çevirmek her zaman ki halleri…

Bir türlü doğru olamıyorlar.

Doğrulamıyorlar.

Onlara bulaşan iflah olmuyor.

Avcı ve yırtıcı bir kuş gibi bir kenarda bekliyorlar.

Kurdukları tuzaklara düşmeyecek,

Onlara av ve yem olmayacak çok az insan var.

İnsanların yürüyüşünden biliyorlar.

Zarf atma denen usullerin piri üstadı olduklarından, sordukları birkaç soruyla, insanların ne aradığını, ne kadar parayla geldiklerini kısa bir süre sonra anlıyorlar.

Sonrası sırasıyla geliyor.

Hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkmuyorlar.

Kork Allah’tan korkmayandan demişler ya…

Fırsatçılar öyle insanlar. Gözü karalar, Risk almada üzerlerine yok!

Onlara kanmayacak ve kandıramayacakları insan sayısı çok az…

Tatlı dilli ve ikna kabiliyetlerinin yüksek olması en büyük özellikleri…

Bir zamanlar Galata Kulesini gözüne kestirdiği insanlara ayaküstü satan meşhur “Sülün Osman”, bunların yanında inanın çırak kalır!

 

*****

Fırsatçılara bir ara “Tokatçı” falanda denirdi. İnsanları nasıl tokatladıkları pardon cebinde, üstünde ne var ne yok, nasıl aldıkları anlatılırdı.

Bunlar, devletten esaslı bir tokat yemedikleri için şımardılar…

Ceza almaktan her defasında ucuz kurtuldular,

Kendi tabirleriyle o işlerden sıyrıldılar, bize iftira atılıyor dediler, biz masumuz dediler, işimizi yapıyoruz dediler.

Zeytinyağı misali çıktılar suyun yüzüne...

Dolar düştü lazandılar, dolar çıktı yine kazandılar.

Deprem oldu, enkazdan,

Enkaz sonrasından

İnsanların üzüntüsünden, çaresizliğinden, sahipsizliğinden çıkar sağladılar.

2020 yılının baş belası Koronadan öyle bir istifade ettiler ki,

Koronanın ve enflasyonun,

Etinden, sütünden, kemiğinden, iliğinden istifade etmeleri yetmedi!

Hâlâ yeni açılımlarla, kâr peşindeler, çıkar peşindeler.

 

*****

Fırsatçıların akbaba misali etrafımızda dönmeleri hoş değil.

Fırsatçıların ve fırsatçılığın önüne geçilmesi bir nebze de olsa hem piyasaları, hem de insanları rahatlatacak diye düşünüyoruz.

2020 yılının bu son aylarında yüzümüz biraz da olsa gülmesin mi?

Doların düşüşe geçtiği şu günlerde, fırsatçı denen kendini bilmezler, fiyatlarla artık oynamamalı.

2020 yılını mecazen sırat köprüsüne benzetenler, boşuna konuşmuyorlar!

Ancak bu köprü bu hale bizim değil, fırsatçıların yüzünden geldi.

O köprüden geçemiyoruz. Öyle sisli ve puslu ki, önümüzü seçemiyoruz. Ayağımızı nereye bastığımızı bilemiyoruz. Bu gidiş nereyedir diye soramıyoruz.

Bu halimiz hal değil…Bir yandan Korona vuruyor, bir yandan ekonomi, yıl umutsuz vaka, halimiz umutsuz vaka!

Bir türlü gözü doymayan fırsatçılar ne ölümlerden ibret alıyorlar, ne insanların içlerine düştüğü durumlardan. Gözerine bir görünecek var da, bakalım o zaman, ne zaman!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR