Gelin gotik, damat gotik, söz gotik, nişan gotik, düğün gotik, kaynana gotik, kayınpeder gotik…

Tutturduk bir gotik…

Efendim gotik demek…

Karanlık, dramatik ve melankolik bir estetik ile kendini ifade etmeyi amaçlayan bir moda akımı.

Bir zamanlar modacı Neslihan Yargıcı vardı…

Siyahlara büründürmüştü ortalığı…

Lakin, kimse çıkıp da ona gotik demedi…

Tarzını gotik olarak adlandırmadı…

Son günlerin gotik takıntısı bir başka…

Kimine göre gotik bir esinti…

Kimine göre gotik rüzgârının önünde durulacak gibi değil, beğenisi çok, albenisini anlatamıyor kimse, ilgi alaka haddinden fazla…

Kimine göre, siyahlara bürünmenin cazibesi…

Kimine göre ise, siyahın hâkim olduğu bir bakış açısı…

*****

Tarihe bakarsanız Gotik kavramının ilhamı olan Gotlar Kuzey İskandinav kavimlerinden. İsveçlilerin ve Almanların idolü.

Ostrogot ve Vizigot gibi Avrupa tarihine damga vuran iki kol birçok alanda Avrupa’yı etkiledi.

Teodorik ve Alarik gibi Kralları döneminde İtalya ve İspanya’ya hakimdiler. Daha sonra İspanya üzerine hakimiyetleri tescillendi.

Gemileri yakan Tarık bin Ziyad, Vizigot Kralı Rodrigo’yu savaş meydanında öldürmüş, İspanya’da Endülüs Devleti o tarihten 1492’ye kadar hüküm sürmüştü.

Tarık o gemileri Milattan sonra 711 yılında yakmıştı.

Ondan sonra, gemileri yakmak meşhur oldu.

Tarık olmasaydı, nasıl yakacaktık gemileri, değil mi efendim?

Edebiyatın mecaz dalı, gemileri yakma lafına bayıldı.

Bayılmak ne kelime, resmen bitti.

Gotik, gemileri yakmanın edebiyatın mecaz faslına göre bir düzenleme olmasın sakın…

Gemileri yaktım diye hava atanlar sizce de az biraz gotik değiller mi?

*****

Gotik modadan çok önce mimarinin simgesi;

Gotik, sivri kemerler, kaburgalı tonozlar, gül pencereler, kuleler ve uçan payandalar ile aşırı derecede yüksek görünümlü yapılara deniyor.

Katedral mimarisi olarak da biliniyor.

Notre Dame de Paris…

Santa Maria del Fiore….

Köln Katedrali…

York Minster….

Sevilla Katedrali, Reims Katedrali ve Burgos Katedrali bu mimarinin en önemli yapıları.

Hristiyanlıkta Piskoposluk Merkezi olan katedraller, Orta çağ Avrupa’sının simgeleriydiler.

Sen atla çağları, üst üstüne katla…

İşim olmaz de sanatla, tarihle edebiyatla…

Gotik gelin diye bir şey bul…

Kara, kapkara, simsiyah renklerin içinde kaybol…Gotik ol…

*****

Enflasyon bütün çıkış yollarını kapamış. Fiyat güncellemeleri hız kesmemiş…

Ocak zammı insanların eline geçmeden birkaç güncelleme sonrası erimiş…

Ekranlarımız gotik nişanı yapıyor. Yakında gotik düğünümüz var diye de davet ediyorlar…

Madem gotik…

Ne diyordu rahmetli Demirel?

Yürümekle yollar aşınmaz…

Ben gotik oldum demekle diller ne hale mi gelir?

Onu da o diller bilir…

Giydi insanlar siyahı…Damatlık siyah, gelinlik siyah, misafirler siyah takılıyor. İçimiz karardı diyen yok…Gotik olduk diye garip bir heyecan…

Gotik ne?

Siyah giymek deyip çıkacağız işin içinden…

Bundan böyle her şey gotik dense, itiraz eden olur mu?

Olmaz …Neden olmaz?

Pek sevdik bu gotik meselesini…Gotik gotik takılmayı…

Bir gotik düğünümüz eksikti o da oldu…

Gotik karamsarlığa uygun, içi kararanlara uygun…Karadır şu bahtım diyenlere uygun diye de cümleler kuruldu mu, değmeyin gotik kavramının keyfine…

*****

Zaten bu gotik dediğimiz içine kapalı, ruhu kararmış, kara yüzlü, kara giysili, siyaha meftun, siyaha vurgun, iç karartan, karamsar, kötümser, kara vicdanlı kavram, geldi girdi gündemimize…

Pek bi sevdik gotik kavramını…

Nasıl sevdik, neden sevdik yeminle bilemedik…

Vahşi, işgalci, yağmacı bir Cermen kavmi olan Gotların, egemen oldukları coğrafyaları var mı bir hatırlayan? Gotların çiğnediği coğrafyalarda neşenin, sevincin, mutluluğun ve huzurun yok olduğunu, kaybolduğunu nasıl anlatalım? Nasıl anlatalım o karanlığı, o kapkara günleri ve yılları?

Ne hikmettir bilinmez, döndürdük yüzümüzü gotik diye dillerden düşürmedikleri, ballandırdıkları, tatlandırdıkları o siyahlığa…Karanlık, dramatik ve melankolik bir tarza…

Gotik gelinden başladık, aile boyu, sülale boyu bir gotik tarzın peşine mi düştük, içine mi düştük belli değil…

Bu aradığınız bizde yok, bizde olmaz, bizde bulunmaz dense de mal bulmuş mağribi olmanın neresine bayılıyorsak, bayıldık gotik olmaya…

Ben yeminle gotik eltiyim…

Gotik görümceyim…

Gotik kayınçoyum demek için ölüp gidiyor insanlar.

*****

İşin özü özeti, kelimelerin, kavramların geldiği yerde saklı. Gotik de bunlardan biri.

Avrupa, aleyhimizde ne zaman olumsuz rüzgârlar estirmeye kalksa, barbar Türkler diye çan çalmaktan geri durmuyor. Gotların yaptığı barbarlıktan ise kapak kaldıran yok. Gotların İtalya’da ve İspanya’da döktükleri kan, yaptıkları vahşet ve barbarlık tarihin sayfalarında gömülü. Açan yok, bakan yok, olmayınca da gotik gelinler, gotik tarzlar gündemimize gelebiliyor.

Bunun adı saçmalık mı, saçmalamak mı ne olmuş yani ne var bunda bu nihayetinde bir akım mı?

Karar sizin, yorum sizin…