“Yezid’in yoldaşı olarak, Yezid’in kim olduğunu bilmiyor musunuz gerçekten? Yoksa işinize mi gelmiyor? Utanmıyor bir de odatv haber sitesini karanlık oda diye tanımlıyorsunuz. Öyle tabi yezidin karşısındaki herkesi cemaatle birlikte tasfiye etmenin bir yoluydu değil mi bu algı operasyonu?”
Bu satırlar dünkü yazımızın internet versiyonunun altına “muhalif” müstearlı bir şahıs tarafından yorum olarak eklendi.
Bu yorumu olduğu gibi yayınladık, çünkü “utanmazlık”ın boyutlarını herkesin görmesini istedik.
“Karanlık oda” ibaresini tırnak içinde bilhassa kullanmamızın anlamını çözebilecek kabiliyette bir “okur” olmadığını tahmin ettiğim bay “muhalif” bu ibareyi bizzat “cemaat” olarak tesmiye ettiklerinin kullandığını da bilemez elbette.
Hanefi Avcı ile birlikte Odatv davasında gözaltına alınıp yargılanan Soner Yalçın’ı, Nedim Şener’i kimlerin bu duruma düşürdüğü de ortada iken “muhalif” olduğunu sadece seçtiği müstearla ihsas ettirmeyi marifet sanmak da neyin nesi diye sorabilirsiniz.
Hayır, ben böyle sormayacağım.
İşin en ilginç yanını işaret etmekle yetineceğim sadece.
Bizim sorumuz doğrudan Konya Barosu Başkanı Fevzi Kayacan’a yönelikti. 
Yani yazdığımız satırlara cevap vermesini beklediğimiz kişi oydu.
Bu cevabı veremeyecek durumda olduğunu bilmediğimizden sormadık o soruyu üstelik.
Kimin Yezit (Muaviye oğlu) kimin Hüseyn (yani Hazreti Peygamber torunu) olduğunu bilemeyecek kadar iz’ansız, irfansız, anlayışsız birinden geldi çünkü sorumuza cevap.
Ümmetinin yanlışta ittifak etmeyeceğini söyleyen bir peygambere bağlılığı açık olan Türkiye toplumundan yaklaşık yüzde 50’nin üzerinde oy alarak iktidara gelmiş bir Cumhurbaşkanına sözde “yezid” unvanını yakıştırmaya çalışan bay “muhalif” verdi cevabı.
Türk toplumunun üzerinde ittifak ettiği isme gizli saklı yezit demek, bu ittifaka yoldaş olanları yezitlikle itham etmeye kalkışmak, uğraştığımız meselenin künhünü kavramaya giden yolda önemli bir duraktır. 
Halkın tercihlerini beğenmeyebilirsiniz, halkın tercihlerinde yanıldığını düşünebilirsiniz, halkın tercihlerine karşı olabilirsiniz.
Mesele bu değildir.
Mesele halkın tercihlerine hakaret etmenizdir!
Halkın “yezid”i tercih ettiğini düşünenler, halkı “yezidin yoldaşı” olmakla itham edenler bilsinler ki artık onlara pabuç bırakacak değiliz.
Halkın tercihine “yezid” demeye kalkanlar ve onlara fırsat verenler, açıktır ki “halk düşmanı”dırlar.
Madem derdimizi Türkçe anlatamıyoruz Rusça ifade edelim.
Kendimi bildim bileli narodniktim ve hala da öyleyim!
Narodnik, yani halkın dostu ve halkın yoldaşı!
Halka, halkın tercihine yezit diyenler beri gelsin hele!