Tüm dünyanın gözü önünde, insanlığın vicdanını yok sayarak, insana rağmen insan öldüren, Müslüman katleden ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana sistematik bir şekilde bölgede insanlık katliamını sürdüren İsrail, soykırımını sürdürüyor.

Bu yapılan öyle büyük bir soykırım ki, belli bir ırktaki, belli bir renkteki, belli bir dine mensup insan toplumunun soyunu kırıyor gibi görünse de aslında insanlığın sonunu getiriyor.

Katliam öyle büyük boyutlara ulaştı ki artık katledilenlerin sayısı değil, açlıktan ölenlerin sayısı gündemimizde yer alıyor.

Karnımız doyuyor, susuzluğumuz gidiyor, televizyonun karşısına geçip biz de izliyoruz bu acı manzarayı aciz bir şekilde…

Şükürler olsun ki insanlığı kurtarmak adına insanoğlu son bir hamle daha yapmak için karar kıldı.

Şükürler olsun ki, Gazze şeridindeki ablukanın kırılması, açlığa terk edilen mazlumlar için bir umut kapısı aralanması ve İsrail’e artık dur denilmesi için harekete geçildi.

Hareketin başlangıç noktası İspanya, durağı İtalya, sonrası Tunus son durağı inşallah Gazze olacak…

İnsanlık namına ve insanlık için dün harekete geçen gemiler, vakur bir yolculuğa çıktı. Üzerinde her ne kadar gıda maddesi ve temel insan ihtiyaçlarını taşıyor gibi görünse de bu gemilerin rotasında insanlık var…

Bu gemiler insanlık yüklü…

Özgürlük Filosu, Küresel Gazze Hareketi, Sumud Konvoyu ve Malezya Sumud Nusantara kuruluşlarının birleşimiyle oluşan Küresel Sumud Filosu, çok sayıda gemiyle Gazze’ye dümenini kilitledi.

Filistin’i destekleyen, aralarında Türkiye’nin de olduğu 44 ülkeden binlerce aktivistin katılımıyla oluşan filo, kararlı bir şekilde ilerleyişini sürdürüyor. Türkiye’den katılanlar arasında Konya’dan da birkaç isim var. Allah yollarını açık etsin, inşallah hedefe de en kısa zamanda, kazasız, belasız, hayırla eriştirsin.

Bu gemilerin en büyük özelliği her renkten, her dilden, her dinden, her ırktan insanı taşıyor olması…

Yani bir dünyayı taşıyor bu gemiler…

Yani insanlığı taşıyor bu gemiler…

İnsanlığı taşıyan bu gemilerin hedefi de insanlıktan nasibini almamış olanlara insanlığı hatırlatmak.

Açlığa, yokluğa ve zulme terk edilmiş topraklara umut filizleri ulaştırmak…

Zalimin zulmüne dur demek…

Tüm insanlığa tek bir hedefte birleştiren de acı bir şekilde Gazze oldu… Acı diyorum çünkü, insanlığın bir hedef doğrultusunda, hayra hizmet etmek için birlikte hareket ediyor olması ne kadar güzel olsa da; yaklaşık 2 yıllık esaret ve zulüm döneminin ardından uyanabildik.

İçimizde halen derin bir uykuda olanlar da var. Allah onları da en kısa sürede uyandırsın. Dileriz ki bu hareketliliğin etkisi ve sesi tüm uyuyanları uyandırır.

Gazze halkına da helal olsun!

Hariçten gazel okumak kolay…

Sıradan bir 2 yıl değil ki bahsettiğimiz.

Yaşayana sormak lazım o 2 yılı.

Her gün ölümü bekleyene, yaşarken ölene, zulüm görene, tepesinde uçuşan bombaların kendi üstüne düşeceği anı ölmeden önce tekrar tekrar gördüğü manzaralarla yaşayana sormak lazım…

Uyanmak lazım…

Sormak, sorgulamak, konuşmak artık yetmiyorsa;

Vicdanlar artık susmuyor, daha yüksek ses çıkarmak istiyorsa harekete geçmek ve eylem göstermek lazım.

İşte o vakit geldi sonunda…

Geç de olsa geldi…

Bu hareketlilik, bu eylem inşallah amacına ulaşsın, hedefini bulsun.

Bu filo inşallah, insanlığı esaret altına alan ambargoyu kırsın.

Gazze yer yüzünden tamamen silinmeden, ümmetin mazlum çocukları bizden daha çok şikayetçi olmadan zulüm bitsin.

Kader, gayrete aşıktır denir…

İnşallah bu gayret, Gazze’nin kaderine etki etsin. İsrail de bir daha böyle bir zulme yeltenemesin.

Amin.