Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Dünya da tatlı su krizi ve dış pazara satılan kaynak suyumuz

Şu kesinlikle bilinmeli ki, su gelecek ve hayattır, geleceğin anahtarı su da gizlidir. Su ile alakalı olarak son 50 senedir duyduğumuz dünyada su savaşlarının başlayacağı üzerinedir. Her akşam basın-yayın organlarında duyduğumuz, petrol savaşları dönemi kapanıyor, yerine su savaşları geliyor.

Araştırmalara göre, 2032 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su anlamında kıtlık ile karşı karşıya kalacak. Öte yandan su tüketimi büyük ölçüde azaltılmadığı takdirde 2040 yılına kadar şiddetli su yokluğunun meydana geleceği tahmin ediliyor.

Ülkemin de dâhil olduğu coğrafyada birçok Avrupa ülkesi de tatlı su krizi Su zengini ülkeler daha çok küçük ada ülkeleri, Avrupa’da ise Hollanda. Kaynaklarının %80’inden fazlasını kullananlar, aşırı stresli ülkeler sınıfına giriyor. Avrupa’dan İtalya, İspanya, Hırvatistan ve Portekiz de bizim gibi. Onlar dışındakiler bizden daha iyi durumda. ABD, Kanada, Rusya, İngiltere ve Çin’deki su stresi de bizdekinden düşük.

Uzun yıllar yaşanacak küçük bir kuraklık bile bu ülkeleri susuzluğa sürüklüyor. Hindistan başlayıp, İran, Yunanistan, Suudi Arabistan, Suriye, Irak, İsrail, Lübnan, Ürdün, Mısır, Libya ve Güney Afrika’nın da aralarında bulunduğu 25 ülke su stresi olan ülkelerdir.

Ülkem de bu durumda olup, kaynaklarının %40 ila %80’nini kullanmak zorunda kalan yüksek stresli ülkeler arasında görülüyoruz. Doğu Karadeniz hariç çoğu bölgelerimiz kuraklık tehdidi altında. Bazı illerimizde tatlı su tüketim sınırlaması başladı bile. Kentlerin kontrolsüz büyümesi, sanayi üretimin dev boyutlarda artması, tüketimin akıl almaz ölçülerde katlanması dünyayı bambaşka bir kıtlığa sürüklüyor. Bu yeni kıtlık, temiz hava, temiz toprak ve temiz su ile ilgilidir.

Zirai tarım sulama ve içme suyu konusunda Anadolu’dan artarak gelen kötü haberler alıyoruz. İçme suyu hem de tarım amaçlı su, kıt kaynak haline gelmiş durumda. Dünyada da nehirler üzerindeki hâkimiyet savaşı sıcak çatışmalara dönüştü bile. Pakistan - Hindistan ile Hindistan - Çin gerilimlerinin merkezinde tatlı su kaynakları var. Tüm Güney Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinde tatlı sudan kaynaklanan anlaşmazlıklar kendini gösteriyor.

Türkiye’nin su ihracatı bir yılda %27 artmış. Türkiye’deki ambalajlı su üreticileri milyonlarca litre içme suyunu başta Avrupa olmak üzere dünya pazarlarına satmışlar, yüz milyonlarca dolar para kazanmışlar.

Hava, tüm dünyanın ortak malı. Tüm ülkeler atmosfere aynı şekilde erişebiliyorlar. Toprak her ülkenin sınırları ile belirlenmiş. Ancak misal, bazı zengin ülkeler, fakir Afrika’nın topraklarını yüzlerce yıllık kontratlar ile kiralıyor veya satın alıyor. Maksat, sağlıklı, temiz kalmış topraklarda üretim yapmak. Ülke olarak biz de buna teşebbüs ettik ancak dünya öyle parsellenmiş ki, bize fırsat vermiyorlar.

İşin bir tarafında tatlı su krizi varken, diğer tarafında içilebilir özellikte tatlı su ihraç ediyormuşuz. Haberlere göre bu işi senelerdir yapıyormuşuz. Yıllara göre 2024’te 297.5 milyon litre, 2023’te 274.7 milyon litre, 2022’de 329.9 milyon litre ve 2021’de ise 295.4 mil­yon litre su ihraç etmişiz.

2021- 2024 döneminde ihraç edilen su miktarı 1.2 milyar litreyi (1.2 milyon ton) aşmış, 2025’in ilk 6 ayın da buna ilave ettiğimizde toplam 1.4 milyar litre karşılığında 900 milyon dolar civarında gelir elde edilmiş. Ancak dışarı sattığımız su iç tüketme verilen su fiyatından daha ucuzmuş.

Bu durumu anlamak pek kolay değil. Bazen aklımıza da gelmiyor değil, kaynak sularının ne kadarı gerçek kaynak suyu desek de, bulursak damıtılarak da olsa buna razıyız ancak, suyumuzun satılmasını hangi ekonomi ve hangi ahlak bunu kabul eder, sorulmalıdır.

Su fiyatlarında istikrarsızlık olsa da, paramız olsa bile su bulamayacağımız günler gelmesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi

Cumhuriyetimizin Şeker Fabrikaları-5

02 Aralık 2025 Salı 15:31

İsrafın Gerçek Maliyeti

14 Ekim 2025 Salı 11:54

Küçük bahaneler ve devlete maliyeti

23 Eylül 2025 Salı 00:01