Erol Sunat

Erol Sunat

Helali hoş olsun!

Helali hoş olsun!

Ahalinin psikolojisi virüs ve varyantlarından, ekonomiden, enflasyondan ve yağmur misali yağan zamlardan dolayı fena bozuk! Fena muzdarip!

Ne mi diyor ahali?

Herkesin bildiğini! Şu ahali olmasa, sen de olmazdın, o da olmazdı, bu da olmazdı, şu da olmazdı hasılı kimse olmazdı deyip yürüyor!

Neden mi?

Neden diyecek durakları, istasyonları geçeli çok oldu diyor ahali!

Ahali garip! Ahali mahzun! Ahali yalnız!

Neredeydiniz? Nerelerdeydiniz aylardan beri!

Ahaliden yüz çeviren onmaz! İşi-gücü rast gitmez! Mazlum olup da ah edenin ahı tutar!

Bu ahalinin bir gün olsun yüzü gülmesin mi?

Şu ahali de bizim ahalimiz, gölgesi bize yeter denmesin mi?

Denilmekle kalınmayıp gösterilmesin mi?

Ha bir seferde; Ey ahali, sen bu doğalgaz ve elektrik faturalarının altından kalkamazsın, bizden yana helali hoş olsun, borcun falan yok, ben senin hakkını hiçbir zaman ödeyemem diyemez misiniz?

Dahası; Düşündük ki, bu ahali, bu faturaların altından kalkamaz! Ne esnaf olarak, ne hane halkı olarak! Görünen o ki, kademeli fatura yaklaşımı da, vaziyeti kurtaracak gibi görünmüyor! Daya bana sırtını, unut gitsin fatura denen baş belalarını diyen bir babayiğit yok mu?

Babayiğitlik ahalinin derdine derman olmak demek!

Ahali leb demeden leblebiyi anlamak demek!

Bu ahali; Fedakarlığın daniskasını yaptı!

Fedakarlığın kitabını yazdı, kitabını!

Yazdı yazmasına da, okuyan yok, ne yazıyor içinde diye kapağını kaldırıp açıp bakan yok!

*****

Ahali, ortada hali!

Kim mi bu ahali?

Bir zamanlar rahmetli Demirel’in “Benim işçim, benim köylüm, benim memurum…” diye başlayıp herkesi içine alan, kucaklayan, herkese yalnız olmadığını hissettiren, sıcacık, samimi ve içten ifadenin içinde yer alan insanların tamamıydı.

Şimdi ise seksen beş milyon insan!

Yıl 2022…

Aylardan Ocak ayı!

Ve yılın ilk ayının son günleri…

Türkçe sözleri ve düzenlemesi Fecri Ebcioğlu'na, müziği Salvatore Adamo'ya ait olan “ Her yerde kar var” şarkısı gibi halimiz!

Gerçekten de her yerde kar var! Soğuk var, rüzgar var! Tipi var, ayaz var!

Eskiden Balkanlardan gelen soğuk hava dalgası, sonra Sibirya’dan şimdilerde ta…İzlanda’dan geliyor!

Kaloriferler ve sobalar gürül gürül yanıyor! Onlar yandıkça, daha çok yanıyoruz!

Hem kar yağıyor, bir yandan da faturalar beni kapınızı çaldığım da bir görün şarkısını söylüyor!

Isınmak artık ucuz değil, ısınmanın bir bedeli var diye değişik bir melodiyi ıslıkla çalıyor!

O ıslık, ıslık çalan rüzgarlara karışıyor!

*****

Birçok yere gelmeye başlayan elektrik faturaları Şubat ayını kabus ayına çoktan döndürdü.

Bir okul arkadaşım, evine gelen elektrik faturasını göndermiş.

Bin altı yüz yirmi bir lira!

Son Ödeme tarihi ise 1 Şubat 2022!

Daha doğalgaz yok!

Baharı görmeden yaz geldi geçti diyen o güzel türküye selam olsun!

Bahar demek Mart demek, amma velakin, daha Şubat var!

Anlayacağınız, bahara çıkmak, bahara varmak, bahara erişmek bir hayli zor mesele…

Yolumuzun üzerine mayın misali faturalar döşeli…Her adım infilak, her adım patlama! Her adım olay!

Her fatura, maaş zammını ayrı-ayrı sollayıp geçmiş durumda…

Değil yaza çıkmak, bahara varılabilir mi?

İhtimal lakin oldukça zayıf!

Geç geçebilirsen! Git gidebilirsen! Yürü yürüyebilirsen! Öde ödeyebilirsen!

*****

Maaşlara yapılan zamlar, bir elektrik faturası kadar değil! Bir doğalgaz faturası etmiyor!

Görüldüğü üzere karşılamıyor bile…

Cep delik, yama küçük!

Cüzdanın her yanı göçük!

Hayat desen bölük-pörçük!

Bu ahali çok büyük fedakarlıklar yapa yapa bugünlere geldi.

Kimse biz bu ahaliden daha fazla fedakarlık yaptım deme durumunda değil!

Yaşadıklarımız sürdürülebilir halde değil!

Kaldırılabilir halde değil!

Döndürülebilir halde hiç değil!

Her nereye elimizi atsak tel tel dökülür bir vaziyet.

Ne gerisi kaldı ne ilerisi. Kira, borç-harç, fatura! Mevsim kar kış kıyamet!

*****

Ülke kışa teslim. Kara teslim! Allah’tan okullar kar yağmadan, yollar kapanmadan tatil oldu.

Omikron deltayı sollamış!

Sen sıranı savdın, sıra bende demiş!

Günlük vaka sayıları, rakamlara yansımış!

Hatta patlamış!

İnanan olmamış!

Bilim kurulunu, doktorları, tehlike çoktan kapımızı çaldı. Kapları açtı, hanelere daldı diyenleri kimse umursamamış!

Kim ölmüş? Kaç kişi ölmüş? Vaka kaç kişide görülmüş? Kaç yüz bin kişi test yaptırmış?

Maske, mesafe, hijyen durumu ne alemdeymiş?

Takan olmamış!

Anlayacağınız; Dışarısı soğuk! İçerisi soğuk! Sesimiz boğuk!

İnsanımız kendi tabiriyle hayat mücadelesi, yani onur mücadelesi veriyor!

Bizden başka, kim biliyor, kim görüyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR