Prof. Dr. Recep Dikici

Prof. Dr. Recep Dikici

İmânı korumak için ne yapmalıdır

İmânı korumak için ne yapmalıdır

Din adamları, topluma faydalı olabilmek için, kendilerini çok iyi yetiştirmelidirler. Fıkıh ilmi (ilmihâl) başta olmak üzere, dini ilimleri ve genel kültür bilgilerini öğrenmelidir. Çünkü bugünkü yetişmiş gençliği tatmin edici bilgiler sunmaları gerekir. En çok da, din adamları vaaz kürsüsünde ve hutbede “Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmeliyiz.” demekte ve fakat bunların (iman, farz, haram, vacip, sünnet) neler olduğunu açıklamamatadırlar. Din adamı tarih bilgisine, tarihçi ise ilahiyat bilgisine sâhip olmalıdır. Nitekim bir temâyüz etmiş İlâhiyat Profesörüne, sohbet sırasında Fatih Sultan Mehmed Hân 49 yaşında vefat etti dediğimde, öyle mi hocam? diyerek cehâletini ve şaşkınlığını göstermişti. En meşhur bazı tarihçiler de, maalesef dini bilgilerden nasibini alamadıkları için, dine ve din büyüklerine karşı devamlı saygısızlık yapmaktadırlar. Bilhassa bu iki husus, günümüzün en büyük sorunlarındır.

Bir Müslüman imanın altı şartını bilmeli ve bunlara kalpten inanmalıdır. Kıyametin yaklaşmasıyla karanlıklar artar. Karanlık arttıkça, insanların çarpışması da artar, o ona çarpar, o ona çarpar. Ortalığı karartan ise haramların, bid’atlerin ve küfrün zulmetidir. Öyle ki, İmam-ı Rabbani hazretleri, asırlar önce, kendi zamanı için, "Bid’atler o kadar çoğaldı ki, dünya karardı" buyuruyor. O zaman bid’atler ortalığı karartmıştı. Âhir zamanda ise, küfrün zulmeti ortalığı karartıyor.

“Âhir zamandaki ümmetim, emirlerin onda birini yapsalar, kurtulurlar” hadis-i şerifindeki onda birden maksat, imanı koruyup, doğru imanla ölmektir. Bunu başaran kurtulur, çünkü ahir zamanda en büyük felaket, imansız ölmektir. İmansız ölen, sonsuz Cehenneme gider. Bu zamanda helal ve haram o kadar karıştı ki, çok kimse haramları bilmiyor. Haramın birini hafif gören imanını kaybeder. Peygamber efendimiz, "Âhir zamanda gelecek ümmetimin en büyük derdi, imanı korumak ve kurtarmaktır. En büyük felaketi ise imanı kaybetmektir" buyuruyor. İbadetler, bizi kurtarmaz, ama imanı korumaya yardımcı olduğu için çok kıymetlidir. Bu, şuna benzer: Mesela, müthiş bir fırtına var. Bu fırtınadan mum ışığını korumak için, onun sönmemesi için, 20-30 tane içi içe cam muhafazaya koymak lazımdır. Açıkta kalan mum hemen söner. Bu yüzden, âhir zamanda daha çok ibadet yapmak gerekir. İmanı kurtarmak için, daha çok ihlaslı olmak gerekir. Hâlbuki eskiden imanı kurtarmak, bu kadar zor değildi, çünkü o zamanlar böyle bir fırtına yoktu. Cam olmasa bile, mum yine yanıyordu. Her taraf sükûnet içindeydi. Mumlar sönmeden yanıyordu, üstelik mum çoktu. Bugün nur kalmayınca, küfürler ve haramlar tabiî bir hâl aldı. İşte bu durum çok tehlikelidir. Çok daha kötü günler gelecek, zaman gittikçe kötüleşecektir.

Kâfir olarak ölmenin yanında, günahkâr olarak ölmek büyük saadettir. Günahkâr, er geç kurtulur. “Büyük günahı olanlara şefaat edeceğim” ve “İmanla öl, gerisine karışma” hadis-i şeriflerine uyarak imanı kurtarmaya çalışmalıdır. Bu da, Ehl-i sünnet itikadında olmak ve haramlardan sakınıp ibadetleri yapmakla mümkün olur. İmanımızı muhafaza için, Peygamber efendimizin bildirdiği, "Allahümme innî e’ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estağfirüke li-mâ lâ-a’lemü inneke ente allâmülguyûb" duasını, sabah akşam okumalıdır. (Allah’ım bilerek şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmeyerek koştumsa beni affet, Sen her şeyi bilirsin) manasındadır. "Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah' diyerek imanı sık sık tazelemeli. Küfre sebep olan söz ve işlerden uzak durup, imanı korumaya çalışmalıdır.

Allahü teâlâ hepimizi küfür felaketinden muhafaza etsin, iman selameti versin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Recep Dikici Arşivi
SON YAZILAR