Anadolu coğrafyasını vatan yaptığımız yaklaşık bin yıldan beri, bu coğrafyada cömert, merhametli, yardımsever, çözümsüzlükleri çözen, biçarelere çare olan hayır sahipleri çıktı.

Dertlere derman oldular, en umutsuz anlarda Hızır gibi yetiştiler.

İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın düsturuna gönül verdiler, insan hayatı öncelikleri oldu hep.

Bin yıldır, hayatlara dokundular,

Hayat kurtardılar,

Her biri hayat kurtaran isimsiz kahramanlar kervanına katıldılar.

İnsanları seviyorlardı…

Vicdan ve merhamet sahibiydiler.

Nerde bir garip görseler, nerde bir kimsesiz görseler, nerde bir çaresiz görseler, onların şefkat eli bu insanlara ulaşırdı.

Bu coğrafyaya adaleti getiren, huzuru getiren, barışı getiren Türk Milletinin en büyük özelliği, çaresize çare olmak ve çare bulmak oldu.

Türk Milleti, bu özelliğini ne Balkanlarda kaybetti, ne Kafkaslarda, ne Arabistan çöllerinde, nede Afrika kıtasında…

Üç kıtada at koşturduğu zamanlarda dahil olmak üzere, insanı yaşatmak için şifahaneler kurdu.

Hekimler şifa sundu, gönülleri fethetti bir uçtan bir uca…

Bu coğrafya salgınlar gördü, vebalar gördü, sıtmalar gördü, ince hastalık denen veremi gördü,

El ele verdi, aştı sayısız hastalığı…

Bugün dünyanın başındaki en büyük gailelerden biri olan Korona var.

Bugün, bebekleri hareket edemez hale getiren, öldüren bir kas hastalığı olan, SMA var.

*****

SMA’lı çocuklar ölmemeli, bu çocuklar yaşamalı, bu çocuklar yaşatılmalı!

SMA’lı çocukların çığlıkları, anne ve babalarının feryatlarını duyan yok mu?

SMA ancak yardımlaşmayla çözülebilecek bir hastalık. Duyarlı insanların, duyarlı yöneticilerin, duyarlı siyasilerin işin içine girmeleri gerekiyor.

İki yaşını doldurmamış yüz kadar çocuk, tedavi olamazlarsa, ölümün kucağına itilecekler.

Bu tedavi bayağı masraflı bir tedavi…

Bu dünya sadece parası olanların sağlıklı yaşayacağı bir dünya olmamalı!

Sağlık Bakanlıkları, Sağlık kuruluşları bunun için yok mu?

Açılan kampanyalar, bir elin parmakları kadar çocuğun yarasına derman olabildi bugüne kadar.

Onlar daha küçücükler, iki yaşında bile değiller.

İki yaşına erişmeden, tedavi olmalılar.

Tedavi için öngörülen rakamı, ailelerin ödemeleri mümkün değil.

Çünkü, her SMA’lı çocuk için istenen tedavi ücreti 2 milyon 400 bin dolar.

*****

Bir habere dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu haber, SMA’lı çocukların derdine derman olabilir.

Pandemi’nin son dört ayında, milyonerlerimizin servetleri 210 milyar 874 milyon TL artmış, toplam milyoner sayısı ise 268 bin 602 kişiye dayanmış.

Şubat 2020'de hesabında 1 milyon TL ve üzeri para olanların sayısı 236 bin 370 iken koronavirüsle geçen mart ve nisan, mayıs ve haziran aylarında 32 bin 232 kişi arttı. Dört aylık sürede milyonerler servetlerine 210 milyar 874 milyon TL katmışlar.

Hesabında 1 milyon lira veya üzeri parası olan mudi sayısı, 2020 Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 67 bin 435 kişilik artışla 268 bin 602 kişiye yükselmiş!

Belki bu rakam 300 bine yaklaşmış olabilir.

Neden mi, bu rakamlara dikkat çekmek istiyoruz?

Zenginlerimizin eli SMA hastası olan çocuklara ulaşsın diye…

Bu çocukların ana-babaları kampanyalarla çocuklarını kurtarmaya çalışıyorlar.

Bu ciddi rakamlara ulaşabilmeleri o kadar zor ki…Destek verilmezse, destek olunmazsa, onların elinden tutulmazsa, Korona faciasından sonra ne yazık ki, birde SMA’lı çocuklar faciası yaşayacağız.

Dilerim, böyle bir facia yaşamadan, bu mesele çözülür, kurtarılan çocukların neşeli gülüşleri doldurur her yanı!

*****

Kiminin günleri sayılı, kiminin önünde 3-4 ayı var.

Tedavileri ülkemizde mümkün değil.

Tedavi ücretleri ise o çocukların ana ve babalarının boyunu fersah fersah aşıyor!

Yaklaşık 300 bin milyoneri olan bir ülkeyiz.

Nasıl bir dönemden geçtiğimiz belli!

Bugüne kadar, SMA’lı çocukların anne ve babalarının feryadını duyan iş adamlarımızdan, milyonerlerimizden bir ses gelmeliydi…

Şu çocuğun tedavisini ben üstleniyorum diye ortaya çıkmalı ve o çocuklara Hızır gibi yetişmeliydiler!

300 bine yakın milyoneri olan bir ülkede, SMA’lı çocukların tedavi ücretlerinin karşılanması bu kadar zor olmamalı.

Ailelerin açmış olduğu kampanyalar ümitsiz vaka gibi. Günler azalıyor, ümit çiçekleri solmaya başlıyor! Ekranlara yansıyan görüntülere can dayanacak gibi değil

Kurtarın şu çocukları! Kurtarın ki, biriniz bin olsun!

*****

Kampanyalarla bu paranın kolay toplanamayacağını bu ülkede bilmeyen yok! Kampanyaların tek güzel tarafı, herkesin bu işten haberdar olması.

Ya SGK gecikmeden , geç kalmadan esaslı bir kapı açacak, bu çocuklar hem ilaçlarını alacaklar, hem de tedavi görecekler, ya da, milyonerlerimiz, bir araya gelecekler, el ele verecekler. Bu problemi çözecekler. Veyahut her ikisi birden bu çocukları kurtararak, yüreklere sular serpecekler.

Aileler, zamana karşı yarışıyorlar. Çocuklar iki yaşına kadar tedavi için başvuruda bulunmaları gerekiyor.

Basit bir hesapla, 2400 milyoner biner dolar bağışta bulunsa bir çocuğun hayatını kurtarıyor.

2400 x 1000 eşittir 2 milyon 400 bin dolar!

Bin dolar, yaklaşık sekiz bin lira…

240 bin zengin, biner dolar bağışta bulunsa, yüz çocuğun hayatı kurtuluyor.

Bu hesap aslında bu kadar kolay! Ancak bu işi organize etmek gerekiyor. Eğer istenirse, bilinen ve bilinmeyen zenginlerimizden, bağış yapmak isteyen gani gönüllü insanlarımızdan da destek alınır.

Alınır alınmasına da, daha ne kadar başınızı kumlara gömeceksiniz acaba?

*****

Elinizde her türlü imkan varken, para varken, pul varken, kurtarın şu çocukları?

Biner dolar, sizin için para mı?

Sevgili siyasetçilerimiz, dönün yüzünüzü SMA’lı çocuklarımıza!

Çok değil, birkaç saatinizi de, böyle hayati bir işe ayırın.

Bu çocukların yeri belli, yurdu belli, adı belli.

Günleri sayılı, imkanları ortada! 

İki yaşlarını doldurduklarında, işten geçmiş oluyor. Ondan sonra, o güzelim yavrucuklar ölümlerini bekleyecekler.

Siz isteseniz, organize etseniz, organize olsanız, bu işi çok çabuk çözebilirsiniz!

Sizlerin önder olacağınız, bir kampanyaya, insanımız çok daha fazla destek olacak, destek verecektir.

Bu iş için Koç gibi, Sabancı gibi dev kuruluşlarımız ile ülkemizin büyük iş adamlarının katkıları başlangıç olarak yeterde artar bile. 2020 bitmeden kurtarın şu çocuklarımızı! Güldürün yüzlerini!