Ünzile Girişgin

Ünzile Girişgin

Nikahsız Koklanamayan Güller

Nikahsız Koklanamayan Güller

Erkekler hangi kadınlardan cinsel yönden istifade edeceğini çok iyi kestirirler. Allah’ım onlara öyle keskin bir bakış vermiş ki etraftaki kadınları fark etmemeleri ne mümkün. Sadece  “Aman ne yapsam da kadın görmesem” diye uğraşanlar müstesna…

Hep derler ya çoğu erkek için “Yatılacak kadınla evlenip çocuk sahibi olunacak kadın farklıdır.” Yani kadınları iki kategoriye ayırmıştır çoğu erkek.

Bazı kadınlar tanıdım ki 20’ li yaşlarda evlenip çocuk sahibi olan hemcinslerini; hayatını mahveden, bir erkek için köleleşen, gençlik yıllarını çocuk peşinde heba eden aptallar olarak görürlerdi. Bu tür kadınların çoğu erkeklerin parasını yer ve birlikte haz yaşamaya bakarlar. Duygularını kontrol etmeye ve aşık olmamaya bakarlar. Kalbinden sevdayı söküp atmaya çalışan kızlar, kadınlar… Bu kadınların çoğu 40 lı yaşlara gelince seksi olma vasıfları yavaş yavaş azalınca birden doğurganlıkları akıllarına gelir ve keşke biz de evlenip çocuk sahibi olsa idik demeye başlarlar.

Bir erkekle birlikteliği sadece ve sadece nikah şartına bağlayan genç kızların hayatında evlilik öncesi sekse yer yoktur. Tavırları, konuşma tarzları, bakışları bir erkeğe cinsel içerikli mesaj vermez. Her ne yaparsa yapsın bir erkek cinselliği yaşamak adına böyle bir kıza ya da evli veya dul olsun başka bir kadına ulaşamayacağını net olarak bilir.

Aslında çoğunlukla erkeklere cesaret veren kadınlardır. Kadınlar yeşil ışık yakmadıkça erkekler normal yolla bir kadına sahip olamaz. Cinsel taciz ve tecavüzler güce dayanır, kadının rızası dışındadır ve zulümdür.

Hiçbir erkeğin koklamadığı, eline saçına dokunmadığı masumiyetini korumuş genç kızlar… Sadece benim kadınım diyebileceğiniz müstesna karakterli hanımlar. Evde, yolda, işte sadece bana ait, benden başka hiçbir erkeğin ulaşamayacağı dediğiniz kadınınız…

Erkekler sahiplenmeyi çok sever. Kadınların bir kısmı “ Biz erkeğin malı mıyız, o bizim sahibimiz, biz onun kölesi miyiz?” diye sinirlense de bir kadın için bir erkek tarafından sahiplenilmek, arzulanılmak, hep isteniyor olmak aslında harika bir duygudur. Neden sinirleniyoruz ki… İkide bir terk edilmek, boşanmak çok daha mı güzel duygular yaşatıyor kadınlara.

Evli olması bir erkeği durdurmaya yetmeyebilir. Bir erkeği frenleten çevresindeki kadınların tavrıdır. Bir erkekle sadece evlenmeyi arzuluyorsanız kadın olarak hal ve hareketiniz son derece önemlidir. Bazı erkekler normal olan iletişimden bile kendilerine pay çıkarabilirler. Biraz fazla süslenen, biraz fazla makyaj yapan kadınlar sanki hafif kadınmış ya da hemen erkeklere göz kırparmış gibi algılanabiliyor. Oysa belli konumu olan kadınlar zaten görünüm ve estetiğe de önem vermek zorunda. Bu kendine ve işine saygı ile alakalı bir husus. Erkeklerin kendisine pay çıkarmaması gerekir. Çok şükür ki bizim toplumumuzda erkeklerin çoğu haddini biliyor ve nezaketini kaybetmiyor.

Tek bir erkeğin kadını olabilmek ve kadını olarak kalabilmek, yolunu gözlemek, sürprizler yapmak, birlikte neşelenmek, sohbet etmek… Aslında çok büyük bir nimet. Her kadın ve erkeğin kavuşamayacağı  bir nimet. Lakin monotonlaşan hayat, kadını ve erkeği bıkkınlığa, boşanmaya ve yeni arayışlara sevk etmekte…

Genç kızlarımız tomurcuk gül olarak kalsa ve bir erkeğin kollarında açsa. O gül hiç solmasa ve güzel kokusunu daima devam ettirebilse ve erkek o gülü koklamaktan hiç bıkmasa… İş gezisine çıksa gülünü özlese, heyecanla evine dönse… Benim gülüm bir tanecik, harika bir kadın diyebilse. Erkeğini canından bezdirmeyen, evlendiğine pişman etmeyen, dili güllü, saçı güllü, teni gül kokan kadınlar…

Kadınlar eşlerinden ayrılmış olabilir ya da eşlerini kaybetmiş olabilirler. Yine de çoğu erkek dul kadınları rahatsız etmekten, yanına yaklaşmaktan imtina ederler. Dul hanımlara yapılan yakıştırmalar çirkindir. Erkekler hangi kadınla nikahsız birlikte olunamayacağını gayet iyi bilirler. Dul kadınların da tekrar nikahlanarak hayatına devam etmesi gayet doğaldır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ünzile Girişgin Arşivi
SON YAZILAR