Uğur Başkan peşin peşin eleştirileri yanıtlamıştı

Konya bu günlerde her ne kadar su kriziyle boğuşuyor olsa da suyun haricinde hareketli günler geçiriyor. Bu hareketliliğin durmaması hatta daha haraketli hale gelmesi için yol yatırımları da başlamış durumda.

Ama şehrimizi hareketli kılan en önemli şey, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Bilim Festivaliydi...

Festivalin gerçekleştirildiği üç gün boyunca Konya hem ilçelerinden hem de civar şehirlerden çok sayıda misafir ağırladı.

Konya’nın hareket kabiliyetini artırması, çevreden bir etkinlik için Konya’ya geliniyor olması yapılan bu organizasyonun en güzel yanlarından biriydi. Organizasyon zaten başlı başına şehre değer katan güzel bir etkinlikti. 7’den 70’e herkesin ilgisini çekebilecek, teknolojiye doyuracak, Türkiye’nin savunma hattındaki başarılarının Konya’da yeniden sergilenmesini sağlayacak, çocukların ve gençlerin bilimsel birçok aktiviteye hem tanıklık edip hem de katılım sağlayacak olması, basite indirgenecek bir şey değildi. Gösterilen ilgi de zaten bu organizasyonun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuş oldu.

***

Teknofest biterken, Gastrofest başlıyor haberiniz olsun… Kısa bir süre sonra, yani takvim yaprakları 3 Eylül tarihini gösterdiğinde Konya’da lezzetli bir organizasyon gerçekleştirilecek. Daha önce 2 defa gerçekleştirilen ve zorunlu gerekçeler ile ara verilen GastroFest için şimdilerde hazırlıklar büyük ölçüde yapıldı. Buna binaen festivalin yapılacağı tarih ve festival yeri de belli oldu. Konya kültürünün, lezzetlerinin tüm dünyaya tanıtılmasını amaçlayan GastroFest, 4-7 Eylül tarih aralığında Kalehan Ecdat Parkı’nda gerçekleştirilecek. Dileriz bu festival, Gazze’de yaşanan açlık ve insanlık dramına yönelik de bir bakış açısı ortaya koyar ve oradaki açlık, sefalet ve zulmün de Konya lezzetleri ile birlikte dünyaya haykırılması adına bir farkındalık oluşturur.

***

Şehirdeki en önemli gündem maddesi salt su olmakla birlikte suyun haricinde büyük önem arz eden konulardan biri de şehir içi ulaşıma yönelik ortaya konulan vizyonun fiziki olarak hayat buluyor olması…

Haftalar öncesinde Uğur Başkan duyurmuş, şehrin en yoğun ve en önemi ulaşım arterlerinden biri olan İstanbul Yolu üzerinde bulunan, İstanbul Yolu ile Adana ve Beyşehir Çevreyolu’nun kesiştiği merkezi bir noktada yer alan Marangozlar Köprülü Kavşağı’na artık bir dokunuş yapmanın vakti geldiğini ifade etmişti.

Köprülü kavşağa dokunacak olmak demek, kavşağın trafiğe kapanacak olması demekti. Nitekim beklenen oldu. Vakti, zamanı geldi ve köprüde ulaşım tamamen durdu.

Şimdilerde ‘çok çoğulcu demokrasinin sosyal medyada hayat bulması sonucu!’ her kafadan bir ses çıkıyor. Eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor. Niye durulmuş durulmuş da okulların açılacağı hafta bulunmuş.

Böylesi önemli bir güzergahta yapılacak çalışmanın şehirde çok ses yükselteceğini Uğur Başkan’a söylediğimizde, ne kadar eleştirilirse eleştirilsin şehir trafiğinin geleceği adına bunun yapılması, yani Marangozlar Köprülü Kavşağı’nın kapatılarak daha işlevsel bir hale getirilmesi gerektiğini söylemişti. Yani gelecek olan eleştirilere cevabını peşinen söylemişti…

Bu vakitten sonra şöyle oldu, böyle oldu demenin kimseye bir faydası yok! Önemli olan mümkün olan en kısa zamanda bu kavşağın bir an önce bitirilerek ifade edildiği üzere trafik akışını daha iyi sağlayacak şekilde yeniden hizmete açılmasını sabırla beklemek.

***

Sabredeceğimiz başkaca hususlar da yok değil. Bugün Marangozlar Köprülü Kavşağı, yarın Eski Sanayi Köprüsü, öteki gün Barış Caddesi, beriki gün Dr. Halil Ürün Caddesi, sonraki gün Otogar Kavşağı…

Uzar gider…

Şehirde ulaşıma yönelik ortaya konulan geniş bakış açısının bir ürünü olarak hem karayolu trafiğinde hem de raylı sisteme yönelik yatırımlarda ilerleyebilmek ve yarınların bugünkünden daha konforlu hale gelmesi adına bugün rahatsız olacağız, başka da çare yok. Diğer yandan toplu ulaşıma yapılan zamlara ilişkin diyecek sözümüz yok. Allah cebinize, cebimize güç versin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi

Medya ve algı üzerine bir hikaye

25 Kasım 2025 Salı 20:30

Ekmeğe zam gelmiş: Oh olsun!

22 Ekim 2025 Çarşamba 00:05

Ne olur bu kez insanlık kazansın!

30 Eylül 2025 Salı 23:30