Bu satırları yazarken Allah sizi inandırsın mutluluktan uçuyorum. Şu anın bir tarifi varsa bir cümle ile bulutların üzerindeyim. Cenab-ı Allah’ım hepimizi böyle mutlu etsin inşallah.

Beni bu kadar mutlu eden siz değerli okurlarımızın, tanımayan samimi insanlarımızın ve dostlarımın duygu, düşünce ve hisselerini tüm içtenlikleri ile paylaşmaları.

Hiç laf salatası yapmayacağım.

İşte sizlerden gelen bazı birkaç konuyu sadece olduğu gibi aktaracağım.

Telefon görüşmelerini, ziyaretlerden elde ettiğim bilgileri filan değil. Sadece yazışmalarla Konya’yı, bizleri yönetenleri, insanlarımızın Konya’da siyasilerden ve bürokratlardan beklentilerini paylaşacağım. 

NİHAT SEZER bakın ne diyor “Uğur Bey lütfen müsait bir zamanınızda. Gerçi siz hep havaalanına gittiğiniz için bu ney müziğini duymamış olabilirsiniz...”

Bir zamanlar Türkiye sıralamasında bir numaralısı olan Konya Otogarını ziyaret ederseniz şu anda şimdi kaçıncı sırada olduğuna karar verirsiniz. Tahir Bey ve İbrahim Altay en son Konya otogarına ne zaman gitmiştir. Bu zulme birileri görmeli o soğuktaki insanların halini, otoparkın rezilliğini, otopark görevlileri otoparktaki değil görevli yerinin kapısının önüne park ediyorlar. İçerisi sigara dumanından gözükmüyor, içeride kaç kişi var belli değil. Yerler granit her an düşe bilirsiniz. Lokantalar ne zaman kontrol ediliyor, hijyen hiç yok ve benzeri olay çok… Lütfen ama lütfen Uğur Bey özellikle bir akşam giderseniz size minnettar kalırım.”

……………..

Nihat Bey beni bir yerde yanlış tanıyorsunuz. Benim ömrüm otogarlarda geçti. Hani halk arasında bir söz vardır “Akılsız köpeği yol gocatır” diye. Ömrüm mesleğim gereği yollarda geçti. Konya ve otogar denildiği zamanda şuanda Milli Eğitim Müdürlüğü’nün karşısında bulunan garajdan bugünküne kadar hepsinin en detaylı hallerine vakıfım.

Siz az bile yazmışınız. Haklısınız. Teşekkürler.

JALE HANIM’I OKUR MUSUNUZ?

JALE hanım ise çok farklı bir pencereden dahası büyük bir pencereden olaya yaklaşıyordu:

“İstanbul ve Kocaeli'yi birbirine bağlayacak metro geliyor

Kocaeli'nin Gebze ilçesi ile İstanbul Tuzla arasını bağlayacak metro hattı projesinin ön yeterlilik ihalesi yapıldı. 15 firma Gebze Metrosu için ön yeterlilik için başvurdu. 4 buçuk yıl sürmesi planlanan hattın yüzde 94'ü yer altında olacak. Çalışmalar bin 560 gün sürecek. Metro tamamlandığında Darıca, Gebze ve OSB’ler arasında ulaşım 19 dakikada sağlanacak. KONYALI BAKAR İSTANBULLU YAPAR UĞUR ABİM. BİZ 10 KM YAPAMADIK İSTANBUL’DA İLLER BİRLEŞİYOR. YAZIK! SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ BU KONYAMIZIN KADERİNE BAK, ÇEVRE YOLUNA BAK… CİDDEN YAZIK ABİM KONYAMIZLA DALGA GEÇİLİYOR. BİRİLERİ YAZMIŞ; ÇEVRE YOLU 2050’DA BİTER BU MİLLETVEKİLLERİ İLE KONYA BEYŞEHİR AŞKINA DÖNER ÇEVRE YOLUMUZ.”

…………….

Jale hanıma itiraz edecek var mı?

BUNU DA BİR ÜNİVERSİTE HOCAMIZ GÖNDERİYORDU

Selçuk Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan benim için çok değerli bir bayan hocamız ise bu hikayeyi bize gönderiyordu. İlk kez okudum ve öğrenmiş oldum. Hocam teşekkürler saygılar sunarım.

Şanslı balık ve koyun; zavallı köpek

Dün sabah saatlerinde çok değer verdiğim birisinin tuttuğu balıkları tekrar göle bırakmasını izlediğim düş gibi görüntülerin etkisindeyken, öğleden sonra ise zavallı bir sokak köpeğine elindeki ipi kırbaç gibi kullanarak vuran çocuğu görmek beni rüyadan uyandırdı. Hayvanlara merhamet göstermenin hem dinimiz hem de kültürümüz açısından yerinin olduğunu galiba çocuklarımıza öğretemiyoruz. Çocuğu uyardıktan sonra bir kenara oturtup şu hikayeyi anlatmak istedim ama ufaklık öyle hırçındı ki, kırbacıyla! kaçtı gitti.

Uğur abi üç dakikanı alıp, Nizamülmülk’ün Siyasetnamesi’nden hatırladığım hikayeyi sana anlatayım:

“Çobanlık yapan ve henüz kendisine vahiy gelmemiş olan Musa Peygamber bir gün koyunlarını otlatıyordu. Tesadüfen koyunlardan biri sürüden uzak düşmüştü. Musa koyunu sürüye döndürmek isterken hayvan ürktü; kırlara doğru kaçtı. Koştukça sürüden uzaklaşıyor, daha da korkuyordu. Musa da onun ardından koşarken sürüden iki üç fersah uzaklaşmıştı. Sonunda koyunun koşacak hali kalmadı; olduğu yere yığıldı kaldı. Musa ona yetişmişti. Haline acıdı.

-Be biçare! Neden kaçarsın? Kimden korkuyorsun?

Baktı ki hayvanın yürüyecek hali yok, kaldırıp omzuna aldı, sürüye kadar götürdü. Koyun sürüyü görünce korkusu geçti; sevinçten yüreği küt küt atıyordu. Musa koyunu omzundan indirip sürünün arasına bıraktı.

Yüce Tanrı gökyüzündeki meleklere seslendi:

-Gördünüz mü kulum o zavallı koyuna nasıl davrandı? Onun yüzünden sıkıntı çekti ama hayvanı üzmedi; bağışladı. İzzetime and olsun onu yükselteceğim; kendime Kelim yapacağım. Peygamberlik verip kitap da göndereceğim. Dünya durdukça o kitap okunacak.

Sonra bu kerametlerin hepsini O’na ihsan etti...

Mervrud’daki Reis Hacı’nın uyuz köpeğini de bir gün çay içerken anlatırım…

………….

Hocam size çay feda olsun. Etliekmeğe bekleriz inşallah.

ANLAYAN ANLIYOR

Tanıdığım zaman Milli Görüş’çü çok hızlı ateşli yerinde duramayan aslan gibi pırıl pırıl bir üniversite öğrencisi idi. Bu arada avukat oldu. Bugün şehrimizi yönetenlerin prenslerinden idi. Zaman içerisinde özelliklede AK Parti’nin şehrimizde teşkilatlanması ile önemli yerlerde görev almaya başladı. Ama maalesef AK Parti Konya’nın 15 yıl içerisinde öğütüp yok ettiği isimler arasında yer alıp bugün bir kenara atılıverdi.   

Tabii mesleğinde güçlendi. Siyaset dışında emin adımlarla yoluna devam ediyor. Zirveye tırmanıyor inşallah. Ama gençliğini dahası babasından aldığı nasihatlerle büyüdüğü davasına bugün kırgın. Dün yazdıklarından anladım ki bizi de uzaktan uzağa takip ediyor.

Bakın bu insan bizimle neyi paylaşıyordu;

“Abi merhabalar,

Son günlerde yazdıklarınızdan ve de yaşadıklarınızdan çıkardığım sonuç şu;

Başrolünü Robin Williams'ın oynadığı “Günaydın Vietnam” filmindeki durumun bir benzeri...

Yetkililer gerçekleri duymak istemiyor en kötüsü halkın da bilmesini istemiyor...

Ama bir yürekli gazeteci, farklı ve zekice üsluplarla vazifesini bi hakkın yerine getirmeye çalışıyor...

Her türlü baskı, gizli tehdit, yarı uyarıya rağmen...

Allah kuvvetinizi artırsın...

Ayrıca bizim için her daim genç, dinamik ve de saygınsınız...

Sevgi ve hürmetlerimle...”

………………….

Hafta sonu ve yerim daralıyor. Özellikle bir abimizin İl Halk Kütüphanesi ile ilgili sitemini pazartesi günü yazabilmek ümidini ile bugünlük hoşça kalın. Allah sizlerden bin kere razı olsun.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Büyük konuşma hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini; sevdiklerinle savaşırken, nefret ettiklerinle de selamlaşırken bulursun

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

40 yıllık dostluğun lafta kalmadığını, hikaye olmadığını anlayabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz