Prof. Dr. Recep Dikici

Prof. Dr. Recep Dikici

Osmanlı Dönemi Suriye’de Konyalı bir âlim

Osmanlı Dönemi Suriye’de Konyalı bir âlim

Topluma, bilhassa gençlere Anadolu Türk âlimlerinin öğretilmesi gerekir. Anadolu'da ne büyük zatların yetişip dünyanın her yerinde ilmî hizmetlerde bulunduğu aktarılmalıdır. Bilim ve kültürel faaliyet adına dünya ve âhirete faydası olmayan bir takım etkinlikler, boşuna zaman kaybı olup, gençliğimizi heder etmek ve onları istikbalden koparmaktır. İşin aslı, benim ecdadım ne büyük işler yapmıştır deyip onları örnek almalarını sağlamalıdır.

Bir medâr-ı iftihârımız da, evliyânın büyüklerinden Alâeddîn Konevî olup, fıkıh, kelâm, tefsîr, usûl ve edebiyât âlimidir. Asıl ismi Ali bin İsmâil el-Konevî, lakabı Alâeddîn'dir. 1270 senesinde Konya'da doğdu. Alâeddîn Konevî, doğduğu yer olan Konya'da yetişti. 1293 senesinin başında Şam'a gitti. Burada; Ebü'l-Fadl bin Asâkir gibi âlimlerden ilim öğrendi. Fıkıh, kelâm ve tefsîr ilimlerinde yüksek bir dereceye erişti. Alâeddîn Konevî hocalarından icâzet, diploma aldıktan sonra Şam'da İkbâliyye Medresesinde ders vermeye başladı. Sonra bu görevinden ayrılarak Kâhire'ye gitti. Bu sırada çok fakirdi. Fakat, kimseye ihtiyâcını belli etmedi. Onun bu hâli, Şerifiyye Medresesinde müderris ve Selâhiyye Dergâhının idâresi kendisine verilinceye kadar devâm etti. Emîr Nâsır hürmet eder ve onu överdi. Alâeddîn Konevî, aynı zamanda tasavvuf ile de meşgûl oldu. Çok düzenli bir hayatı vardı. Öğleye kadar ilim ile meşgûl olur ve namaz kılardı. Öğle vakti biraz yemek yer, sonra bir arkadaşını veya bir hastayı ziyâret eder veya birisine, yardımcı olmak için evinden çıkardı. Sonra günün geriye kalan kısmını, Allahü teâlâya tâat ve ibâdet ile geçirirdi. Vakar sâhibi idi.

İslâmiyetin hükümlerine uymakta ve talebelerine bunları îzâh edip tatbik ettirmekte çok titiz idi. Bir defâsında talebelerinden birinin Kur'ân-ı kerîm okurken, kendisine suâl soran birine cevap verdiğini gördü. Bunun üzerine talebelerine Kur'ân-ı kerîme tâzim etmek, hürmet göstermek için şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi:

Kur'ân-ı kerîm okumadan önce dişleri misvâklamak, mazmaza ile ağızı temizlemek, güzel koku sürünmek, güzel elbise giymek, geceleyin sesli, gündüz gizli okumak sûretiyle Kur'ân-ı kerîme hürmet gösteriniz. Kur'ân-ı kerîm okurken, birisinin sözü ile okumayı kesmeyiniz. Çünkü, başkasının sözünü, Allahü teâlânın kelâmına tercih etmek câiz değildir. Zîrâ bu şekilde kırâati kesmek, Kur'ân-ı kerîm kırâatının güzelliğinin gitmesi ve kırâatı hafife almak gibi bir durum hâsıl eder. Biz bundan Allahü teâlâya sığınırız. Kur'ân-ı kerîm okurken sesi güzelleştirmeli ve mahzun olarak okumalıdır. Şarkı, türkü okur gibi tegannî ile okumamalıdır. Kur'ân-ı kerîmi tertîl ile okumalıdır. Nitekim Allahü teâlâ, Müzzemmil sûresinin dördüncü âyet-i kerîmesinde meâlen; "Kur'ân'ı da yavaş ve açık olarak, güzelce oku." buyuruyor. Alâeddîn Konevî hazretleri her hareketini Peygamber efendimize uydurmaya çalışırdı.

Alaaddin el-Konevî, şöyle tavsiyelerde bulunmuştur: “Kur'ân-ı kerîmin ve hadîs-i şerîf kitaplarının üzerine, başka her hangi bir kitap veya herhangi bir ev eşyâsı koymamalıdır. Allahü teâlânın ism-i şerîfi veya Resûlullah efendimizin mübârek isimlerinin bulunduğu bir kâğıdı atmamalıdır. İslâm harfleri ile yazılı olan kâğıtlara da hürmet etmelidir. Bunları temiz bir beze sardıktan sonra çiğnenmeyecek yerde toprağa gömmek veya yakmak lâzımdır.”

Alâeddîn Konevî hazretleri 1327'de Şam'da kâdılık mevkıine getirildi. 1328'de vefâtına kadar adâletle hükmetti. Kabri Şam'dadır. Alâeddîn Konevî'nin eserlerinden bâzıları şunlardır: 1) El-A'lâm fî Hayâti’l-Enbiyâ aleyhisselâtü vesselâm, 2) Şerhu’l-Hâvi's-Sagîr; Şâfiî mezhebi fürû'una dâir bir eserdir. 3) Muhtasarü’l-Minhâc, 4) İhtisâri’l-Meâlim, 5) Et-Tasarruf fî Şerhi't-Te'arruf. Bu eserler, Suriye kütüphanelerindedir.

Allahü teâlâ şefaatlarına nâil eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Recep Dikici Arşivi
SON YAZILAR