Baharın çaktırmadan kendisini hissettirdiği, güneşin iliklerimizi ısıttığı şu güzel günde ben de özellikle siyasilerimizi ve bürokratlarımızı üzmeyecek kızdırmayacak bir yazı yazmaya çalışacağım. Dünkü yazımızla ilgili dönüşleri yarın yazalım inşallah. Ama konunun önemine binaen bugün çok konuşulan, dedikodusu ayyuka çıkan ve nerede ise bizim de gaza gelip yanlış şeyler yazacağımız bir konunu doğrusuna ve özüne inelim.

Dün yazımızla bizi arayan dostlarımızdan birisi de benim Başvekilim, AK Partili İl Başkanı Sayın Hasan Angı Bey idi. Hasan abimizin bizim yazıları günlük olarak takip ettiğini biliyorum. Ve bu yüzdende Allah için çok mutluyum.

Hasan abi önce dünkü yazımıza görme engellilerin fil hikâyesi ile başladı. Bu hikâyeyi bilmeyen okurlarımız için küçük bir hatırlatma yapalım.  

GÖRME ENGELLİLERİN FİL TARİFİ...

Günlerden bir gün, halkı görme engelli olan beldenin birine bir fil getirilmiş. Köylerine böyle acayip görünümlü dev bir hayvanın geldiğini duyan birkaç köylü bu hayvanı çok merak etmiş. O zamana kadar hiç ama hiç fille karşılaşmadıkları için fil hakkında da bir bilgi sahibi değillermiş.

Birkaçı; “Bizim, bu hâlimizle, o hayvanı görmemiz mümkün değil ama ellerimizle dokunarak onun hakkında bir fikir edinebiliriz.” demişler.

Bunun üzerine başlamışlar fili aramaya… Nihayet fili bulup elleriyle filin değişik yerlerine dokunmuşlar. Körlerden birkaçının eli filin dişine, birkaçının eli kulağına, bazılarınınki de bacaklarına dokunmuş. Elleriyle dokundukları şeyi iyice incelemişler. Filin yanından ayrılarak diğer görme engellilerin yanına gitmişler. Arkadaşları onlardan fili tarif etmelerini isteyince hepsi, fili tarif etmeye başlamışlar.

Filin ayağına dokunanlar:

“Fil, sert ve kalın bir direk gibidir. Ancak direkten biraz yumuşaktır” demişler.

Filin dişine dokunanlar:

“Hayır! Fil onların dediği gibi değildir. Aksine fil serttir. O hiçbir zaman büyük bir direk gibi kalın da değildir. Tam tersine o, incecik bir direk gibidir” demişler.

Filin kulağına dokunanlar da:

“Hayır, fil yumuşaktır. Onda sertlik mertlik yoktur.” Ardından da bilgiç, bilgiç “Fil, ne küçücük bir direk gibi, ne de kocaman sütun gibidir. O sadece kalın ve enli bir deri gibidir” demişler. Hepsi hissettiklerinden anladıkları kadar fili anlatmış durmuşlar.

……………..

Hasan abimiz bunu hatırlattı. Ve bana ya da millet olarak bize dedi ki;

“Bir şey hakkında tam bilgi sahibi olmayanlar, kendi bildiklerine göre hareket ederlerse yanlış hüküm verebilirler. Bu sebeple de başkalarının fikirlerinden istifade etmek akıllıca bir davranıştır.”

…………

Hasan abicim teşekkürler, seni seviyorum.

2 VE 3 NOLU SAHALAR PAZAR YERİ OLUYOR

Bir süredir okurlarımızdan, tanımadığımız isimlerden bize farklı farklı ama sonuçta aynı konu ile ilgili bilgiler geliyordu. Gelen bilgilerde yada iddialarda “Anıt bölgesindeki eski stadyumun olduğu kompleks içinde kalan 2 nolu çim ve 3 nolu toprak sahalar yıkılacak, pazarcı esnafına verilecek. Hani stadyumu yıkıp yerine dev AVM’ler süper lüks konutlar yapacağız ya. Bunu yapmaya da şu seçimler öncesi kimse cesaret edemeyeceği için ucundan köşesinden kanatmaya başlıyorlar. Yani Mahmuriye Mahallesindeki ve Pirebi Aydoğdu Bölgesinin köşesindeki alan yeni pazar yerimiz oluyor”…

Sayın İl Başkanımız, benim Başvekilim Hasan abime bu konuyu sordum.

Hasan abim çok net ve birinci ağızdan konuya herif gibi açıklık getirdi:

“Malum geçen yıl Konya merkez çok ağır bir kış geçirdi. Yoğun kar yağışı nedeni ile Muhacir Pazarının çatısında çökmeler oldu. Hatta birkaç hafta vatandaşların ve insanlarımızın can ve mal güvenliği nedeni ile pazar kapatılmıştı. Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek Bey, Meram Belediye Başkanımız Fatma Toru Hanım, Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Ömer Ersöz, Pazarcılar Odası başkanımız, yetkili isimler ve ekipleri ile defalarca bir araya geldiler. Spor Genel Müdürümüz Mehmet Baykan Bey bu toplantılara katıldı.

Muhacir Pazarı’nın yeniden estetik bir görüntüye kavuşması, yeniden sorunların giderilmesi, en önemlisi de çökme ve tehlikeli yerlerin yeniden inşası için bu pazarımız en az üç ay kapatılacak. Üç ay insanlara gidin nerede alış veriş yaparsanız yapın diyemeyiz. Pazarcı esnafına pazar yeri açmayın diyemeyiz. Bu yüzden de geçici bir çözüm için mevcut pazar yerine yakın insanlarımızın ve pazarcı esnafımızın da mağdur olmaması için böyle bir karar alındı ve geçen hafta itibari ile de çalışma başlatıldı.

Tüm bunlar olurken buralar geçici Pazar yeri yapılırken özellikle cumartesi pazar salonlardan istifade eden sporcularımız ve ailelerimiz mağdur olmayacaklar. Bu insanların giriş çıkışları da güvenli ve sağlıklı olması için olabilecek sorunlar dahil her şey düşünüldü” dedi.  

…………….

Ohhhhhhhhhh be Hasan abi. Vallahi rahatladım. Ben bu konuyu böyle bilmiyordum. Gelen tepkilerden ve iddialardan rahatsızdım ve yine bir gün dayanamayıp yazacaktım. Ondan sonrada en başta sen olmak üzere siyasiler ve bürokratlar bizi topa tutacaktınız.

Hay Allah senden razı olsun.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hesap anında en fazla zorlanacağımız alanlardan birisi kul hakkıdır. Ancak bu meseleyi sadece para pul eşya ile sınırlandırmamalıyız. Onurunu kırdığımız, haksız yere üzülmesine sebep olduğumuz veya gıybetini yaptığımız her kişi ile hesabımız var. Bu hesaplar ahirete kalmamalı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Her doğru sözü her yerde kullanmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.