Sebastapolis Antik Kenti gün yüzüne çıkıyor
Tokat’ın Sulusaray ilçesinde yer alan ve geçmişte gladyatörlerin savaştığı Sebastapolis Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmaları hız kazandı. Antik kentin tamamen açığa çıkarılması için uzun soluklu bir kazı süreci gerektiğini belirten Kazı Başkanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür, yeterli destek sağlanması halinde kentin bilim dünyasına kazandırılabileceğini ifade etti.
KAZI ÇALIŞMALARI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DEVAM EDİYOR
İHA'nın haberine göre: Sebastapolis’teki ilk çalışmaların 1980’li yıllarda Tokat Müzesi Müdürü Birsel Özcan tarafından başlatıldığını hatırlatan Doç. Dr. Temür, 2010 yılında Fransız bir ekip tarafından, 2013-2018 yılları arasında ise Şengül Dilek Ful tarafından kazıların sürdürüldüğünü söyledi. 2021’de Tokat Müzesi başkanlığında yeniden başlayan kazılar, 2023 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle statüsü değişerek kendisinin başkanlığında yürütülmeye başlandı.
KENT MODERN YAPILARIN ALTINDA KALDI
Şu anda kazı çalışmalarının Roma Hamamı ve Bizans Kilisesi üzerinde yoğunlaştığını aktaran Doç. Dr. Temür, kentin kitabelerinden anlaşıldığı üzere gymnasium, stadium, tiyatro, agora, tapınaklar, nekropol ve sur duvarları gibi önemli yapıların varlığını bildiklerini ifade etti. Ancak modern Sulusaray’ın bu kalıntıların üzerinde yer alması nedeniyle kazıların uzun süreceğini ve kamulaştırma ile mevcut yapıların kaldırılmasının gerektiğini vurguladı.
DAHA BÜYÜK BÜTÇELER GEREKLİ
Kazıların Kültür Bakanlığı ve Özel İdare tarafından sağlanan bütçelerle yürütüldüğünü dile getiren Doç. Dr. Temür, çalışmaların uzun soluklu olabilmesi ve restorasyon sürecinin başlaması için daha büyük maddi desteğe ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Antik kentin Çekerek Irmağı’nın taşkın alanında bulunması nedeniyle, bazı bölgelerde 10 metreyi bulan toprak dolgusu altında kaldığını, bunun kenti korusa da kazı sürecini zorlaştırdığını ifade etti.
Sebastapolis’te yapılan keşiflerin, bölgenin MÖ 3 binden günümüze kadar kesintisiz iskâna uğradığını gösterdiğini belirten Doç. Dr. Temür, yeterli destek sağlanması halinde kentin gün yüzüne çıkarılarak bilim dünyasına kazandırılabileceğini ve bölgenin turizm potansiyelinin artırılabileceğini söyledi.
Kaynak:İhlas Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.