Okumak ekmek gibidir yazmak ise biçmek derdi bir hocam. Yazabilecek kadar okumuş olduğumu umut ederek okurlara merhaba diyor, hatalarım için şimdiden af diliyorum.

Türk futbolu son dönemlerde hiç karşılaşmadığımız kadar kötü bir sezon geçiriyor. Kulüpler birbiriyle, federasyonla, hakemlerle bir nevi kavga içindeler dersek yanlış olmaz. Bu gerginlik sahalara da yansıdı. Taraftarlar da birbirine iyice bilenmiş durumda.

Halbuki spor bir kalkınma, eğlenme ve hatta benim için bir terapi aracıdır. Düşmanlığın, kin ve nefret söylemlerinin futbolda yeri yoktur, hiç bir zaman olmamalıdır.

Öyle bir kaos ortamı oluşmuş ki, futbol dışında her şeyi konuşur olduk. Bu süreçte en çok konuşulan da VAR sisteminin uygulamaya geçmiş olması nedeniyle en az konuşulması gereken hakem hataları oldu. Maalesef Konyaspor’umuz da birkaç haftadır tartışmalara konu oldu. Bu haftaki maçımızda da hakemin -Aykut Hocamızın de dediği gibi – uzaktan yakından ilgisi olmayan bir pozisyona penaltı vermesi takımımızı olumsuz etkiledi ve oyun gidişatını değiştirdi. Penaltı pozisyonunun VAR’da incelendikten sonra onaylanması hakem adına daha da büyük bir hata oldu.

Trabzonspor Kulübü’nün hakem atamaları sonrası yaptığı son derece yanlış bulduğum açıklama da “Trabzonspor Kulübü algı yaparak oyunu yönlendirdi” şeklindeki yorumları kuvvetlendirdi. Halbuki Trabzonspor gibi bir kulübün ne böyle algılara ne hakem desteğine ihtiyacı yoktu.

Öte yandan, Konyaspor’umuzun da maç sonrası hakemin adaletsizliğini ima eden paylaşımda bulunması gereksizdi. Resmi bir açıklama yapılacağı da konuşuluyor. Umarım kulübümüz polemik yaratacak bir açıklamada bulunmaz. Taraftarımız da kulübümüz de hakem tartışmalarının içinden bir an evvel kurtularak önüne bakmalı. Bu tartışmalar sadece bize zarar verir.

Hiç bir bahaneye sığınmadan oyunumuza konsantre olmalıyız. Bu haftaki oyunumuza bakacak olursak bulduğumuz fırsatları değerlendiremememiz ciddi bir dezavantaj yarattı. İlk gol sonrası çok demoralize olduk, çok çabuk vazgeçtik. İkinci golün ardından tamamen oyundan koptuk.

Bizim bu sezonki parolamız sabır olmalı. Takıma, teknik ekibe ve oyunculara bireysel olarak sabır. Bir kısım taraftarımızda Aykut Hoca'nın gelişiyle birlikte beklentiler çok fazla yükseldi. Her maçı alacakmışız gibi bir algı oluştu. Ama başarıya ulaşan yollar dikenlidir. Emelimize ulaşmamız son derece mümkün ancak zamana ihtiyacımız var. Unutmayalım ki maksada sabırla erişilir, aceleyle değil.