Hafta sonunun yazdan kalma bu güzel sonbahar gününde sizlerin canını sıkacak yine bir konu var. Ne yapayım özür dilerim. Ama artık yeter. Birbirimizi kandırmaktan vazgeçelim. Büyüklerimizi kandırmaktan vazgeçelim. Kandırma-yalan-dolan sarmalını taaaaa Beştepe’ye Sayın Cumhurbaşkanımızın çevresine kadar uzatmaktan vazgeçelim.

Aslında biliyor musunuz kimse kimseyi kandırmıyor, kandıramıyor kendini kandırıyor kendini.

Yalancının mumu yatsıya kadarmış değil mi?

Büyüklerimiz öyle demiş.

Vallahi yalan artık yatsıyı filan beklemiyor akşam ezanlarından önce ortaya çıkıveriyor.

Bakıyorum da iki gündür Türkiye özellikle de spor camiası “Vay Efendim Avrupa Şampiyonasını kaçırmışız da şöyleymiş de böyleymiş de”… diye feryat ediyor.

Allah’ınızı severseniz Nusret’in ete tuz serpmesi ile Avrupa Şampiyonasını mı kazanacaktık?

Beyler tuz kokmuş tuz, geçin bu işleri Allah aşkına.

Haaa bizi ete tuz serpme oyunu ile kandırırsınız oyalarsınız da elin gavuru bunları yemez işte.

Neyse geçelim bunlardı bizim boyumuzu aşar.

Biz haddimizi bilelim ve Konya’mız ile ilgili bildiklerimizi sizlerle paylaşmaya devam edelim.

…………….

Biliyorsunuz Yeni Türkiye eski Türkiye, Yeni Konya Eski Konya ayağından şehrin yarım asrı geçmiş spor tarihini buldozerlerle yıktık yok ettik. Bayağı da rahatladık haaa.

Tabiii olay sadece futbol değildi ki.

Stadyumu, spor kompleksini yıkarken boksu, güreşi atletizmi de tarihe gömüverdik.

Şimdi üç maymunu oynayan bazıları “ne alaka?” diyecekler değil mi? 

Şöyle alaka spordan çok siyaset yapanlar.

Stadyum yıkılınca tüm atletizm sporcuları mağdur durumda.

Şöyle ki Konya 11 tane yani Türkiye’nin en fazla (TOHM) Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezine kayıtlı sporcusuna sahip bir il idi.

Hatta bu garip ama yıldız sporcularımızın içinde dünya 5. si ve Türkiye rekortmeni sporcularımız da vardı.

Bu 11 sporcunun hepsinde milli takımda ülkemizi temsil ediyorlardı.

Amma velakin bu tarihi yok etme yıkımı ile şu an ne yazık ki bu sporcularımız da sayenizde YOK olma ile karşı karşıyalar.

Çünkü İl Müdürlüğünün bünyesinde şu an tek spor yapabilecekleri yer Saraçoğlu atletizm sahası var. Ama orda ne kondisyon salonu ne de jimnastik salonu var. Sporcular okul nedeniyle akşam 19.00 geçen antrenmanları var bu sürede çevredeki başıboş köpeklerden ne sahaya gelebiliyorlar ne de antrenman yapabilirler.

Yani her branşta olduğu gibi dünyada derece de almış olsa milli de olsa atletlerimiz çok zor durumda. Bunun çözümlemenin tek yolu ise yeni yapılan stadın yanındaki müstakil atletizm sahasının bir an önce bitirilmesi imiş.

Ama orada da şöyle bir problem varmış.

İhaleyi alan firma % 75 inşaatı tamamladığı halde belediyen 1 kuruş para almamış.

Yüklenici firma “az da olsa bana hak edişim verilmez ise her an inşaatı durdurabilirim” diyormuş.

Ülkede bir sporcu kolay mı yetişir?

Nasıl yetişir? Bu değerlerimize sahip çıkamayacak mıyız? Hem de bugün. Hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın olduğu bir dönemde.

Tam bu noktada İl Müdürü Ömer Ersöz ve ekibinin de hakkını yemeyelim. Onlar son dönemde atletizmde tarih yazıyorlar.

Ama yine bu durumu en iyi şekilde siyasilerimiz ve yöneticilerimiz biliyor. Biliyorlar da Sayın Cumhurbaşkanımız biliyor mu haberdar mı ondan şüphem var işte.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Zengin ve fakirin felsefesi şöyledir: zengin parasıyla yatırım yapar ve geri kalanını harcar. Fakir ise, parasını harcar ve geri kalanıyla yatırım yapar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Büyükşehir Fen İşleri Daire Başkanlığının …………….. 81 plakalı aracının sürücüsünün sürekli olarak sola döneceğim sinyalini yakmasına rağmen kilometrelerce ilerleyip sola dönmeme gibi kötü bir alışkanlıktan vazgeçtiği zaman daha iyi ADAM oluruz.