M. Mustafa Özdemir

M. Mustafa Özdemir

Vurguncular ve sahtekarlar

Vurguncular ve sahtekarlar

Şöyle pandemi sürecinin başına dönelim.

Herkes hatırlıyordur.

Hükümet bir ilke imza attı: Teknik olarak, “Fahiş fiyat artışı yapanlar” diye adlandırılan, en hafif söylemle vurgunculuk, soygunculuk yapanları, vatandaşın cebindeki parayı çalanları ifşa etti.

O listede 3-5 eczacı, kolonyacı yoktu.

O listede, (Öyle sanıyorum sadece Pusula gazetesi yer verdi) gerek Türkiye’de gerekse Konya’dan halk tabiriyle, kerli ferli firmalar da vardı.

***

Tarım ve Orman Bakanlığı gıda ürünlerinde, “taklit ve tağşiş” yapanları, (öz Türkçesi; gıda sahtekarlarını) düzenli olarak ifşa ediyor. Bakıyorsunuz hem Türkiye’de hem Konya’da bir çoğu aynı firma.

Her listede isimleri çıkıyor.

Bakanlık ifşa etmekten bıktı, adamlar sahtekârlıktan bıkmadı.

Bu konuya daha önce de değinmiştik.

Cezalar caydırıcılıktan uzak olunca ifşa etmek tek başına çok da caydırıcı olmuyor.

Aslına esas caydırıcılığı vatandaşın ve esnafın sağlaması, bu firmaların mallarını satmamaları ve almamaları gerekiyor.

Ancak bu olmadığına göre sert yaptırımlar gerekiyor.

****

Serbest piyasa ekonomisi, serbest vurgun ekonomisi değildir!

Dünyanın hiçbir yerinde değildir.

AB’de, ABD’de, kurallara uymayanlara, haksız rekabet yapanlara, ekonomik düzene darbe vuran şirketlere çok büyük cezalar veriliyor.

Bazen arz talep dengesine ve talep artışına bağlı olarak yüzde 3-5 duruma göre hadi yüzde 7-8-10’luk artışlar serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde değerlendirilebilir diyelim.

Ama akşam yattım, sabah kalktım yüzde 40, 50 yüzde 100 fiyat artışı vurgunculuktan, soygunculuktan başka bir şey değildir.

Ki özellikle olağanüstü hallerde, ülkenin topyekun bir mücadele içerisine girdiği dönemlerde yapılan bu fiyat artışlarının, doğrudan ekonomik bağımsızlığı hedef alacak düzeyde, makro etkiler yarattığını da unutmamalıyız.

***

Hükümet;

Emeklisine, işçisine bayram ikramiyesi veriyor, şeker fiyatları artıyor.

Çiftçisine gübre desteği veriyor, gübre fiyatları yükseliyor.

Vatandaşına ucuz konut kredisi veriyor, konut fiyatları uçuyor.

Ucuz araba kredisi veriyor, araba fiyatları katlıyor.

Yani dar gelirlinin cebine ve refahına dolayısıyla “taban”a gidecek para, zengine, fabrikatöre, para papasına yani “tavan”a gidiyor.

Böylece gelir dağılımındaki uçurum artarken sosyal devlet ilkesine de sosyal barışa da balta vuruluyor.

***

Hükümetin soruna çözüm bulmak için son dönemde attığı “kararlı” adımlar son derece memnuniyet vericidir.

Tarım ve Orman Bakanı sayın Bekir Pakdemirli, gıdalarda taklit ve tağşiş yaptığı belirlenen işletmelere yönelik cezaların yakın zamanda daha da artacak düzenlemeleri meclise göndereceklerini söyledi.

Detayını sona göreceğiz ama çok ağır para cezaları hatta belli bir noktadan sonra “hapis cezaları” da mutlaka düşünülmeli.

3,5 milyon işsizin, 7-8 milyon asgari ücretlinin olduğu memlekette, dar gelirlinin cebindeki paraya göz diken, vatan ve millet sevgisinden nasibini almamış, amiyane tabirle dini imanı para olmuş, aynı zamanda vatanı milleti için dürüst bir şekilde üreten, zor günlerde kazancını ikinci plana atan, işçisine sahip çıkan, bu uğurda gerekirse servetinden harcayan yerli ve milli işadamlarına da haksız rekabetle darbe vuran bu vurgunculara karşı kökten çözüm getirilmelidir.

Ve dip not olarak; esas üç kağıdın ve oyunun reel sektörden çok, “kağıt ekonomisi”nde, sanal finans sektöründe döndüğünü de bir kez daha hatırlatalım.

***

Unutmayalım ki; AK Parti’yi; her türlü vesayet, güç ve statüko odakları değil; ezilenler, hor görülenler, ülkenin kaynaklarından yeterli payı alamayanlar, kendi ülkesinde horlananlar, dışlananlar, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören sessiz milyonlar iktidar yaptı ve en zor zamanlarında da hep yanında oldu.

Bugün küresel sömürü sistemine başkaldıran ve dünyanın yegane umudu olan tek lider durumundaki Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya 5’ten büyüktür” sözünün özü, paranın; emeği, alın terini, adaleti, her şeyi katlettiği bu küresel sömürü sistemine başkaldırıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Mustafa Özdemir Arşivi
SON YAZILAR