Sınır komşumuz Yunanistan AB üyesi mi? Evet.  Peki Türkiye? Değil… AB üyeliği için 50 yıldır alınmayan, yeterli ekonomi ve gelişmişliği görülmeyen Türkiye yanında bir de bu şartları yerine getirmiş ve iflas bayrağını çekmiş Yunanistan…

Daha düne kadar bizim askeri açıdan en kritik sınırımız Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimiydi?

Allah korusun, şartlar tam tersi olsaydı. O zaman Yunanistan, Kıbrıs’ta nasıl davranırdı? Ya da Yunanistan Ege’de kriz oluşturmaz mıydı diye sormak lazım?

O Yunanistan,  Avrupa tarafından hep maddi olarak pompalaşmış, hükümette yan gelip yatmış, dış bütçe açığı her geçen gün yaması büyümüş bir devlet oldu.

Diğer taraftan yıllarca AB üyeliğine alınmayan, yetersiz görünen Türkiye ise şimdi komşusuna borç verme durumuna geldi. İşte büyük Allah…

Yunanistan’ın bu durumunu yakında takip eden bir diğer isimde HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü.

Kürkçü, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Almanya, AB merkez bankası ve IMF'nin Yunanistan'ın değil, paranın çıkarını korumak için Syriza hükümetini baskı altına aldığını söyledi.

Bu yaklaşımın AB'nin ilkelerine ters olduğunu ifade eden Kürkçü, "Avrupa'nın Yunanistan'ın yardımına koşması ve Avrupa'yı kurtarması gerekir. Yunanistan'ın batmasıyla Avro ve Avrupa Birliği büyük çatlakla karşı karşıya kalacaktır" diye konuştu.

Peki Almanya, AB merkez bankası, IMF ne yapmalıydı? Bunların zaten amacı borç verip faizi ile geri almak değil mi?  Kim kime karşılıksız para verirde Yunanistan’a ayrıcalık yapılsın?

Bir de şunu sorarım, Avro ve AB çatlak alması bizi ne kadar ilgilendiriyor. Biz buradan ne zarar görürüz?  Türk Lirasının Avro karşısında değer kazanması bizim lehimize değil mi? Ya da ben mi ekonomiden anlamıyorum.

Türkiye'den 'Kreditörler Türkiye'ye karşı Yunanistan'ı savunmasız bırakmak istiyor' diyen Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos'u utandıran bir teklif geldi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, iki gündür Yunanistan'ın borçlarını Türkiye'nin ödemesi yönünde gelen önerilerle ilgili 'Teklif gelirse, değerlendiririz.' dedi, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Sayın Davutoğlu da Yunanistan'a destek mesajı verdi. Sayın Davutoğlu, "Ekonomik kriz etkilerini göstermeye devam ediyor. Dost ve komşu Yunanistan'ın tablosunu göz önüne alınız. Biz benzer tablolarla karşı karşıya değilsek, AK Parti'nin sayesindedir. Bu kürsüden, komşu Yunanistan'a dayanışma mesajını da iletmek istiyorum. Biz çevremizde barış içinde yaşayacağımız, güçlü ülkeler görmek isteriz. Hiçbir komşumuzun zayıf düşmesinden menfaat duymayız. Yunanistan ekonomik kriz içindeyken, 2011'den itibaren Yunanistan ile işbirliği konseyini bu mantık içinde gerçekleştirdik. Son ziyaretimde, Sayın Çipras ile görüşmüştüm. İfade etmiştim. Biz Yunanistan'ın güçlü olmasını isteriz. Ege'nin barış gölü olmasını isteriz. Kıbrıs'ın çözülmesini isteriz. O yüzden Türkiye her türlü işbirliği teklifine olumlu yaklaşacaktır. Ama tabi Yunanistan'ın iç şartları nedeniyle bu mümkün olmadı. Yunanistan'ın ekonomik krizi aşabilmesi için, elimizden ne gelirse, turizm ticaret alanlarında ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu çerçevede de Yunanistan'ın ekonomik sorunları karşısında, birlikte atabileceğimiz adımları, karışlıklı oturup konuşmak üzere, daha önce planladığımız işbirliği konseyi için Yunanistan'a gideceğiz." dedi.

Yunanistan parlamentosu, 13 saat süren oturumda, kreditörlerin ülkeye yeniden borç verme koşulu olarak sunduğu yeni kurtarma paketini halk oylamasına sunma kararı alırken, SYRIZA'nın koalisyon ortağı, milliyetçi Bağımsız Yunanlar (ANEL) lideri ve Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos, pakete evet denmesi durumunda Türkiye'nin Yunanistan'ı işgal edeceğini iddia etti.

Konuya yakın kaynaklar, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in IMF'ye olan borçlarında temerrüte düşmeden önce Yunanistan'a yeni bir son dakika teklifi yaptığını belirtiyor. Başbakan Çipras ise pazar günkü referandumda evet çıkarsa istifa edeceğini açıkladı.

Yunanistan'ın yüzde 60'ı Euro Bölgesi'ne, yüzde 15'i devlet tahvillerine, yüzde 10'u IMF'ye, yüzde 8'i Yunan bankaları ve yabancı bankalar başta olmak üzere diğer kreditörlere, yüzde 6'sı da Avrupa Merkez Bankası'na olmak üzere toplamda yaklaşık 323 milyar avro borcu bulunuyor.

Son 10 yılda Avrupa ülkelerinde, ciddi anlamda ekonomik krizler yaşanmakta.

Türkiye hala büyümekte ve istikrar doğrusunu sürekli yükseltmekte.

Birçok yatırımı gözünü kırmadan yapabiliyorsa, tek başına iktidar olmanın ve güçlü iradeye sahip AK Parti hükümetinin farkını bir kez daha komşularımız ile yakından görmekteyiz.

Eğer ekonomik ve savunma anlamında güçlü olmadığınız taktirde, orta doğu ülkelerinden, Avrupa’daki kriz yaşayan ülkelerden bir farkınız kalmaz.

O yüzden siyaset yaparken, birilerini övüp, birilerini yererken lütfen duygusal ya da takım tutarak değil de gerçekler ile yüzleşerek konuşalım ve de bunu hissedelim.

Sözün özü, “Güçlü Ülkeler Güçlü Hükümetler ile ayakta durur”