Kimilerine göre 8 Haziran sabahı başka bir güne uyanacağız.

Kimilerine göre 8 Haziran sabahı hiçbir şey olmayacak hiçbir şey değişmeyecek.

Aslında

Söylenecekler söylendi.

Vaatler verildi.

Turlar atıldı.

Yine müthiş vaatler, sözler verildi.

Oy vereceklerin pardon vatandaşların eli sıkıldı, ziyaret edildi, hatırları soruldu.

En azından dört yılda bir demokrasinin keyfi milletle vekilleri buluşuyor, hasbihal ediyor.

Ne değişirse değişsin,

Ne değişmezse değişmesin,

‘’ Bize göre Değil,

Bizim için hiç Değil,

Siyaha Beyaz Demek,

Çirkine oh ala,

Zalime pek ala,

Yoksula olmaz demek.

Biz böyle görmedik,

Haramı Bilmedik,

Eğilmedik,

Bükülmedik,

Bize göre değil, Yabanın bağında dal olmak, gül olmak,

Bize göre değil çirkefin elinde deli olmak, zul olmak,

Umutlarımız vardı ötelerden,

Hasretimiz vardı derinlerden.

Ötükenlerden, Altaylardan, Anadoludan.

Umutlarımızı besleyecektiniz.

Hasretimizle büyüyecektik.

Sil gözyaşını EY YAR…

Gelişin sonsuzluk perdesini aralayacak,

Başaklar boy verecek,

Balalar soy verecek,

Türküler söyleyeceğiz.

Belki kurt yalnızlığı düşecek hissemize,

Hüzünler saracak ufkumuzu,

Hüzünler taze baharlar gibidir…

UNUTMA Bahar senin içinde,

Nereye gidersen götürürsün…

Taze tomurcuklar şimdi,

Kavuşma zamanı diyorlar.

Türküler söyleniyor her yerlerde,

Meşeler güversin, varsın güversin…

Söyleyin o yâre durmasın,

Gelsin diyor Türküler,

Şimdi ses ver artık,

Yüreğini yüreğimize ekle,

Kanatlansın Türküler, kanatlansın TÜRKLER, KANATLANSIN TÜRKİYE

Beraber yürüsün.

Toylar, Balalar, Canlar, Kızanlar,

Bu şehirde olur,

Bu vatanda olur, BU MİLLETLE OLUR

Yalnız kurt yenilmez,

Rahatla REİS.