Erol Sunat

Erol Sunat

'Kızılcıklar Oldu Mu?'

'Kızılcıklar Oldu Mu?'

 

Nimet Çubukoğlu’nun derlediği bir Keşan türküsü olan “Kızılcıklar oldu mu, selelere doldu mu…” diye başlayan o güzel türküyü, rahmetli Barış Manço, Bedia Akartürk gibi sanatçılar seslendirmişlerdi. Ağustos sonu, Eylül başı çıkar ve meyveleri olgunlaşır kızılcığın. Kızılcığa, Isparta, Denizli ve Eskişehir'de “Ergen”, Sinop ve Samsun çevresinde “Kiren” derler.

Şimdi efendim…

Kızılcıklar olmuş…

Tezgahlara gelmiş…

Baş köşeye kurulmuş!

Fiyatı 20 lira!

Pazarlarda sadece kızılcık yok elbet!

Bamya oyun içinde…

Saklambaç oynuyor yine…

Birkaç yerde yarım kilosu dokuz lira!

Kilosu dokuz-dokuz on sekiz!

Pazarın tekmili birden her yerinde ise tek fiyat!

O da 20 lira!

Dört lira elma, beş lira armut, beş lira üzüm, iyisi on liraya şeftali…

Ne olacak pazara gidenlerin hali?

Pazara gidenlerin hali, iç güveysinden hallice mi?

Pandeminin, ekonomini ve enflasyonun ortalığı yakıp yıktığı şu günlerde, hal nedir, ahval nedir, mecal nedir bilen, merak eden, sorgu-sual eden mi var?

 

*****

Taze Fasulye altı, çilek on iki, muz on lira civarı…

Patates 7 kilosu on lira, soğan idare eder!

Üstüne bir şişe su iyi gider!

Su denen arkadaş bile, olmuş 1.5 lira…

En nihayetinde Pazar!

Hiç değilse insanlar, bir şeyler alabiliyor azar-azar!.

Akşama doğru bazı ürünler ucuzlayabiliyor!

Domates, salatalık, marul, maydanoz alınabilir.

Mesela; Marketlerde, sekiz liraydı salatalığın kilosu!

Pazarda 2.5-3 lira…

Domates 2 lira…

50 kuruşa kadar indi maydanoz!

Pazar esnafının hemen az ilerisine kurulan, halk tabiriyle köylü pazarında, tezgahında birkaç kilo ürünü kalan indirimin âlâsını yapıyor!

Bunun adı da Pazar indirimi!

Bu indirim marketlere benzemez!

Zaten böyle indirim marketlere gelmez!

 

*****

Market için, indirimli Pazar görüntüleri akla ziyan görüntüler!

Kalan ürününe üç lira ver, beş lira ver hepsini al git diyecek bir market var mı?

Marketlerde nerde o babayiğitlik?

Babayiğit arayan pazarlara gitsin!

Orada esnafta babayiğit,

Cebindeki üç kuruşla tenceresine bir şeyler koymaya çalışan insanımızda!

Kim kimin halinden anlıyor pazarlarda görebilir ve anlayabilirsiniz!

Sevgili siyasiler, son zamanlarda pazarları dolaşıyor musunuz?

Keşke dolaşsaydınız, hele şöyle akşam karanlığına yakın saatlerde…

Kendinizi belli etmeden, göstermeden…

Milletin hali de, ne çektiği de, o görüntülerde saklı….

Onları görmeden, bilmeden herkes halinden memnun, kimsenin bir şikayeti yok, insanların parası da var, pulu da diyebilmek ne kadar mümkün bilemiyoruz!

Görmeden olmaz!

Merak edilmesin, hariçten gazel okuyanların gazelleri de, gün gelir ayaklarına dolanır!

 

*****

Marketler pazarlara göre pek bir havalı yerler.

Pazara gittim demek başka şey, markete kadar gittim demek daha bir başka…Millet gerine-gerine övünmeye de bayılır oldu!

Valla ne uğraşacağım pazarla, biraz pahalı falan amma, Pazar başka, market başka diyenlerde yine bizler değil miyiz?

Biraz mı pahalı, az biraz mı, yoksa marketine göre mi?

Bu işler parana göre mi?

Parana güven babında bir yaklaşım mı?

Yorum sizin!

Pazarın akşam üstü ve akşam yakını indirimleri bütçesi dar insanlar için bulunmaz ve kaçırılmaz bir fırsat.

Birçok insanımızın Pazar dağılmaya yakın pazara gittiğini görmesi gerekenler görüyorlar mı acaba? Keşke görselerdi! Bu arada, enflasyonun nerelerde  olduğunu bildiği halde, rakamların yalanlarından dolayı neden pinokyo gibi burnunun uzamadığını söyleyebilecek olan var mı?

 

*****

Marketlerin haftanın belirli günleri yapmış oldukları indirimleri biliyorsunuz!

O indirimler size de biraz evlere şenlik indirimler gibi gelmiyor mu?

Çünkü, marketler bizi hiç anlamadı!

Hiç elini vicdanına koymadı!

Kimseye acımadı!

Yaptıkları indirim günlerine de insanlar inanmadı!

Ne mi dediler?

Önce fiyatlara dokundular, sonra, indirim yaptılar, fiyatlar yine onların dediğine geldi.

Bu aldatmaca ve kandırmaca oyununu pek sevdiler ki vazgeçmeye niyetleri yok diye haklarında anlatılanlar, şehirlerde ve ilçelerde sayısız turlar atıyor.

Ancak, marketler kârlarına, kâr katıyor.

Pandemiye rağmen, insanların darda kaldığı, çaresiz ve parasız olduğu o günlerde dahi fiyatlara irili-ufaklı dokunuşlar yaptılar! Fiyatlara dokunmadan edemediler. Ellerini çekemediler fiyatlardan.

Kızılcık pazarda 20 liraya ya, marketlerde olsa kaç lira olurdu?

Otuz mu, kırk lira mı?

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Mayıs

01 Mayıs 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR