Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Peygamberin son beş günü/1

Peygamberin son beş günü/1

Edebiyatın hemen her türünde kitaplar yayınlanmış olan Tahsin Yücel çoğu zaman ilgiyle okuduğum ve saygı duyduğum bir kalem; gel gelelim özellikle eleştiri ve kuram kitaplarındaki inanılmaz ağır dil ile kelime seçimleri ile barışamadım gitti. Kendi içinde kendinden olanları eleştirmede cimriliği bilindik sol cenaha dönük ironi yüklü eleştirileri ile Yücel daha bir dikkatimi çekmiş, ne yalan söyleyeyim kalemini daha bir sever olmuştum. ‘Akla gelen başa gelir’ misali Yücel’in de bu romanı hasebiyle epey bir başı ağrıdı. Başına gelecekleri kestiren Yücel’in romanının başına ‘Zorunlu Bir Açıklama’ notundan da yazarda bir ön alma çabası, tepkileri yumuşatma endişesi seziyoruz.

Sınırsız özgürlük, kural tanımazlık ve içi boşalmış devrimcilik hayallerinin faturasını kimlerin nasıl ödeyeceğini, sıradan görünen hata ve yanlışların ne denli büyük neticeler doğuracağını sola solcu bir yazarın kaleminden anlatan etkileyici, sarsıcı bir roman ‘Peygamberin Son Beş Günü’.

Hasılı; Tahsin Yücel’in ‘Peygamberin Son Beş Günü’ son derece önemli, üzerinde etraflıca düşünülmesi ve dersler çıkarılması gereken, aynı zamanda ödüllü bir romandır da…

Girişte verdiğimiz anekdotları somut hale getirme noktasında romanın vaka örgüsünü hatırlamakta ziyadesiyle fayda var.

Fehmi Gülmez ve Rahmi Sönmez yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen iki sıkı dosttur. Her ikisi de devrimci olmaya karar vermişlerdir çeşitli meşgalelerden sonra. Hatta devrime hizmet etme amacıyla Fehmi Gülmez eleştirmen, Rahmi Sönmez ozan olmaya karar verir.

Devrimin, devrimcinin neyin nesi olduğuna dair tamamlayıcı bilgiler romanın hemen başında yer alır. İki arkadaşın da ilgi duyduğu, Marksizm ve devrimcilik gibi konularda kendilerine akıl veren, konuşmalar yapan Feride’nin, Rahmi Sönmez’in kendisine yazdığı şiirlere karşı takındığı tavır ipuçları barındırır dikkatli okur için; “gerçek bir devrimci böyle bireysel duygularla zaman yitirmez; bizim kendi aramızdaki duyular da ikimizden başka hiç kimseyi ilgilendirmez. Senden rica edeceğim benim için yazma bir daha.” Rahmi’nin ‘Şiirleri senin için yazdığım çok mu belli?’ şeklindeki sorusuna verdiği cevap daha ağırdır Feride’nin; “Belli olmuş, olmamış orası önemli değil; benim hoşuma gitmeyen yirminci yüzyılın ortalarına geldiğimiz şu günlerde devrimci bir ozanın aşk şiirleri yazmaya kalkması.’

Bu diyalogdan da anlaşılacağı üzere ‘Peygamberin Son Beş Günü’ yavaş yavaş, sindire sindire, üzerinde düşüne düşüne okunmalı, göndermeler ıskalanmamalıdır.

Feride’nin devrim nutukları, tanışılan yeni çevreler derken nihayet Rahmi Sönmez arzusuna kavuşur ve Feride ile evlenirler. Tam da bu süreçte Rahmi Sönmez’e ‘Peygamber’ diye lâkap takılması ve bunun benimsenmesi ruhunu okşar, devrimci olma yolunda daha bir kararlı hale gelir. Rahmi’nin abartılı devrimcilik yorumlarına, çoğu zaman yanlış anlamasına, zamanın gerisinden işleyen kafa yapısına Tahsin Yücel sık sık bıyık altından güler, dalgasını geçer.

Öte yandan İki arkadaş için gerçek hayat, Feride’nin anlattığı Marxçı dünyadaki gibi işlemez. Rahmi geçimlerini sağlayabilmek, Feride’ye de bakabilmek için bir bankada çalışmaya başlar, Fehmi de bir şirkette çalışmaya…

Tam da çocuklarının olacağını öğrendikleri bir zamanda Rahmi Sönmez’in, nam-ı diğer ‘Peygamber’in karısı Feride ölür. Doğan kız çocuğunun adını Feride koyar Peygamber. Kızının iyi bir devrimci olması namına elinden gelen her şeyi yapar, hatta Feride için özel bir sosyalist destan bile yazar. Gel gelelim Feride fakirleri küçümseyen, bakımlı ve zengin insanları önemseyen biri haline gelmiştir. Bu durum öyle ileri boyutlara varır ki, babasıyla yaşadıkları evden utandığı için arkadaşlarını eve çağıramamaktadır, bu yüzden babasına başka bir eve taşınmayı teklif eder, aksi halde kendisinin evi terk edeceğini vurgular. Babası bu teklife yanaşmayınca Feride dediği gibi de yapar: Nişantaşı’nda zengin ama yaşlı bir adamla birlikte kalmaya başlar.

Yarın kaldığımız yerden devam edelim inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR