Kim ne derse desin gerçekten futbolu özlemişiz. İlk haftanın ilk maçında Denizlispor ve Galatasaray arasında oynanan maçla lige start verilmiş oldu. Bu maçta da gördük ki her takım her takımı yenebilir. Biz de Ankaragücü’nü kendi sahamızda ve seyircimiz önünde yenerek lige iyi başlarız diye düşünmüştük. Fakat her zaman her şey umduğumuz gibi gitmeyebilir. Lige transfer tahtası açılmayan Ankaragücü gibi bir takımı yenemezsek bir de demek ki transfer yapabilseler durum ne olurdu orasını düşünmek bile istemiyorum. Şöyle kadro açıklandıktan sonra ilk on bir fena değildi. Fakat yedeklere bakınca skoru değiştirecek bir oyuncu göremediğimi belirtmek isterim. Aykut Hoca da aynı düşüncede olacak ki sadece iki oyuncu değişikliğine gitmiş oldu. Şu bir gerçek ki nerde olursa olsun gelen gideni aratır diye bir tabir var. Bu futbol içinde geçerli. Lige başlamadan önce forvet hattımızda Jahovic ve Yatabare’yi göndermiştik. Onun yanında bir de Traore ve Fofana’yla da yollarımızı ayırmış bulunmaktaydık. Bunların hepsi normal gözükebilir. Lakin yerine oyuncu doldurabildik mi bence hayır. Dört futbolcu gitti sadece ve sadece üç oyuncu transfer ettik. Ama görünen o ki gelenler gidenleri aratacak gibi gözüküyor. Umarız biz yanılırız. Yönetimin aman borç yapmayalım diye düşünüp transferleri de doğru dürüst gerçekleştiremeyince sonuç böyle çıkıyor. O beğenmediğimiz Yatabare, Jahovic ve Fofana’nın nasıl oynadıklarını hep beraber gördük. Bir de bize gelen Bajic’in nasıl saç baş yoldurttuğunu da gördük. Umarız ileriki haftalarda takım rayına oturur ve istediğimiz sonuçları alırız. Fakat bu takıma transfer şart. Adam gibi bir forvet ve bir kanat oyuncusu almamız gerekiyor. Bu şekilde oynar ve gol atamazsak ilk altıya değil son altıya oynarız. Umarım biz yanılırız.

Son olarak yıllar sonra Ankaragücü taraftarının da Konya stadında yerini alması gerçekten güzel bir atmosfer oluşturmuştur. Ankaragücü taraftarının doksan dakika boyunca takımlarını nasıl desteklediğini gördük. Biraz bizim de onlardan bir şeyler kapmamız gerekiyor.