Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

Ulusal medyayla tanışma vakti!

‘Malzeme varsa, manşet vardır.’

Medya sektörünün en bilindik ve en ürkütücü tabirlerinden biridir.

Bu tabiri mütemadiyen küresel medya patronlarının aparatları kullanır.

Zira dünya siyasetini, ticaretini, sağlığı ve dahi savunmayı dizayn eden mevzu bahis bu medya elitleridir.

Yani bu tabiri kullanmakta hakları vardır!

Menfi yönlerinin savunuculuğuna tutuşmadım yanlış anlaşılma olmasın. Sadece küresel medyanın sahibi olduğu terazinin iki kefesindeki ağırlığı belli etmek üzere böyle bir girizgâh yaptım.

Bunlar öyle cibilliyetsizlerdir ki ekrana bir adam çıkarırlar ve bu adamı parlattıkça parlatırlar.

Halbuki ekrana çıkarıp parlattıkları adam gavur parasıyla da Türk parasıyla da beş kuruş etmezdir.

Adamın olmayan iyiliklerini ve güzelliklerini ısrarla satmaya çalışırlar.

Çevresine de sırıtmayacak vaziyette bir cemiyet reva görürler.

O cemiyetin elemanları da önemlidir.

Başrole biat edecek, bir dediğini iki etmeyecek ve onu üzmeyecektir.

Aksi olursa parlatılan adamın olmayan(!) karizması yerle yeksan olur.

Ve bunu kimse istemez!

Çünkü plan aksilikler üzerine değil kusursuzluklar dahilinde kurulmuştur.

Aman dikkat!

Gelelim ekrandaki ikinci adama…

Bu adam ise birincisinin aksine son derece kallâvi bir adamdır. Özü sözü bir, duruşu ve omurgası olan, ilim ve erdem sahibi, parmakla gösterilebilecek mümtaz bir şahsiyet.

Lakin kahrolası o şirret ekranda bu adamı nasıl tanıtıyorlar biliyor musunuz?

Tabiri caizse ‘tu kaka’ diye!

Onursuz, şerefsiz, haysiyetsiz, ahlaksız diye!

Kalitesiz, kalibresi dar, çömlekçi, çörekçi diye!

Şarlatan, hokkabaz, ip cambazı, düzenbaz diye!

Yaaaa!

Yazıklar olsun bu ikinci adama!

Ne de kötü bir adam değil mi?

Yani medya öyle lanse ediyor!

Biz medyanın bize aktardığını, gösterdiğini kabulleniyoruz.

Onlar öyle diyor, söylüyorsa doğrudur!

Evet, gördüğünüz üzere ortada iki adam var.

Ve ikisi de medyanın bize sunmuş olduğu şekliyle arzı endam ediyor.

Dikkatinizi çekerim ‘MEDYANIN BİZE SUNMUŞ OLDUĞU ŞEKLİYLE’

Bizler artık medyanın kılıflı adamlarını kabullenmiş vaziyetteyiz.

İyiyi kötü, kötüyü iyi olarak tanıyoruz.

Yaptıklarını yapmamış, yapmadıklarını yapmış olarak kabulleniyoruz.

Attıkları adımı atmamış, atmadıkları adımı atmış şeklinde biliyoruz.

Artık benimsemiş oldukları ideoloji ve yaşam biçimleri bile kafamızda ters yüz oldu. Her şey sarpa sardı ve başlangıç noktasına, gerisin geriye dönüş sağladık.

Böyledir dostlar.

Hani anlatırlar ya; bir odaya polisi, hakimi, gazeteciyi koymuşlar polis hakimden, hakim gazeteciden korkmuş diye.

Tam olarak o kıvam işte.

Medya sektörü adamı tir tir titretir.

İpten alır ipe koyar.

Ha okkalı bir vaziyette olanı olduğu gibi yansıtmaz mı, yansıtır tabi. (ÇOK NADİR)

Hem de öyle bir yansıtır ki feleğiniz şaşar.

‘Ulan ben bunu da mı yapmışım!’ deyip apışıp kalırsınız.

Bundan mütevellit falsosuz bir hayat şart.

‘Süleyman benim, mühür benim elimde’ diyerek gezerseniz o mühür gün gelir sizin sonunuz için kullanılır!

‘O’ Allah ki; kibri, gururu, enaniyet duygusunu sevmez.

Kibre, gurura, enaniyet duygusuna bürünmüş olan, birilerinin sırtından geçinen asalakları da alaşağı eder.

Mevlâ sizi öyle bir hale sokar ki; benim dedikleriniz ve benimsedikleriniz (koltuklarınız da dahil) sizin acı imtihanınız olur.

Kasım kasım kasıldığınız, gerim gerim gerildiğiniz o halleriniz gün gelir gülünç sebebi olur.

Güle güle geldiğiniz yollardan ağlaya ağlaya geri dönersiniz.

Kurgularınız, senaryolarınız hatta ve hatta taklitleriniz ilahî nizamda itibar görmez.

İki avucun içindeki bir hayır duasına değil de gözyaşının şiddetine memur olursanız sabah rüzgârında savrulan kuru yaprağa dönersiniz.

Velhasıl; ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelir.

Medyanın acı yanını tatmamanız ümidiyle!!!

Selâmetle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi

Yaşam manifestosu 2

11 Aralık 2025 Perşembe 11:12

Yaşam manifestosu 1

08 Aralık 2025 Pazartesi 11:17

CHP’de ‘Mutlak’ bölünme!

27 Ekim 2025 Pazartesi 13:54

Sözle gelen çapsızın akıbeti

23 Ekim 2025 Perşembe 13:00

Sarsıntı hız kazandı

20 Ekim 2025 Pazartesi 00:01

Savruk düşünüyoruz

09 Ekim 2025 Perşembe 17:10

Zihinsel ruminasyon

06 Ekim 2025 Pazartesi 11:57

Hafriyat vurgunu!

02 Ekim 2025 Perşembe 11:59

Çöpe attı

29 Eylül 2025 Pazartesi 10:59

Şimşek çarptı pavyona düştü

25 Eylül 2025 Perşembe 12:03