Eğitimde okuduğum yıllarda defterime yazdığım H. İbrahim Özdemir’e ait “Bir Fabl” adlı şiirde “Tarihi belirsiz günlerden bir gün/Ben desem geçen yıl, siz deseniz dün/Soyunu sevmeyen bir fare varmış/Kendini hor görür öyle yaşarmış/Kendinden olmayan her türlü hayvan/Farenin nezdinde takdire şayan…

Şiir böyle devam ediyor. Bu şiiri neden sizlerle paylaştığımı mutlaka anlamışsınızdır. Geçmişine, medeniyetine küfretmeyi çağdaşlık sayan bazı kesimler her fırsatta değerlerimize saldırmaktalar.

Bunların içinde bazıları var ki, bunlara söyleyecek bir söz de bulamıyorum; bunlar daha çok sağ partilerde bakanlık yapmış siyasetçiler, sağ gazetelerde yıllarca köşe yazarlığı yapmış muhafazakâr ve milliyetçiliği ile tanınan gazete yazarları; ayrıca hoca kılıklı tipler…

Nedendir bilmiyorum; mahallesinde beklentileri karşılanmadığından mı yoksa gerçekte fikirleri öyleydi de şartlar gereği mi muhafazakâr görünüyorlardı…

Bunlardan çok var ve bunların ilk durağı Halk Tv; bir müddet sonra orada da tutulmuyor ve doğruca nereye?

Tabii ki, “ULUSAL SIĞINMA EVİ”ne!

Görevleri, her fırsatta bu milletin değerlerinin ana kaynağı olan İslami değerleri aşağılama, Batı’yı yüceltme. Bugün İslam coğrafyasında yaşanan tüm olayların sebep ve sonuçlarının suçlusu “Ümmetçilik”, “Siyasal İslam”, “Dincilik”, “Mezhepçilik” vs.

Bunlara göre; dünyayı sömüren, kan gölüne çeviren, terör örgütlerini kuran, kurdurtan ve her türlü desteği veren Batı’lıların hiç suçu günahı yok!

PKK, PYD, FETÖ, IŞİD; adı her ne olursa olsun bunları kullanan Batıları görmek istemiyorlar. Batı diye diye bataklığa battıklarının farkında olmadan hâlâ Batı demekten geri durmuyorlar!

Müslümanların bu oyunlara gelmemesi için görüş ve önerilerini ortaya koysalar saygıyla karşılayacağım ama niyetleri başka. Pazar günkü bir televizyon programında eski bir bakan ile bir yazar “ÜMMETÇİLİĞE” verdiler veriştirdiler.  

İslam coğrafyasının kurtuluşu “ÜMMET” anlayışının tüm Müslümanların gönlünde her şeyin önünde tutulmasıyla gerçekleşir. Her Müslüman “ÜMMETÇİ” olmak zorundadır. “ÜMMETÇİLİĞİN” olmadığı yerde “KAVMİYETÇİLİK” olur.

“Kavmiyetçilik” İslam düşmanlarının Müslümanların birliğini bozmak için attıkları fitne tohumudur. Bir de kendileri yobaz ve gerici oldukları halde “YOBAZ” demeleri  var ya!

YOBAZ; dünyayı sömüren, soykırım uygulayan, kan döken, sattığı silahlarla insanları bir birine kırdıran, her türlü ahlaksızlığı yayan BATI’dır. 

Batılılar o kadar ahlaksızlar ve utanmazlar ki; bu zulümleri batılılaşma, çağdaşlaşma adına yapmaktalar. Bunların insanlıkla alakaları da olmayıp çirkin yüzlerini gizlemeye çalışırlar.

Batı’nın medeniyeti filan yok; medeni olmadıklarını biraz vicdan sahibi olan Batılılar dile getirmektedir. M. Necati Özfatura bir makalesinde bunlardan bir kaçına yer vermiş;

Grady; “Hıristiyan Batı asırlardır mazlum milletleri soyarak, katlederek, esir muamelesi ve köle zihniyeti ile elde ettiği refah seviyesini muhafaza ve sömürü çarkının devamı için öteki saydığı ülkelere ve münhasıran İslam dünyasına hayasızca saldırmaktadır. Saldırganlığı zulüm derecesine çıkmıştır.”

Elizabet Liaglin; “Batının medeniyet maskesi altında gerçek özelliği; arsız, hırsız, haydut, yağmacı, sömürücü, hak ve hukuk tanımayan, çifte standartlı, menfaatini hak ve hukuk olarak tanıyan bencil, aç gözlü ve inançsız; dinini menfaati için misyonerler vasıtasıyla kullanan bir topluluktur.”

İngiliz The Guardian Gazetesinde Karen Armstrong; “Terörü doğuran Batı’dır. Geçmişteki asimilasyon ve eliminasyonun yeni adı küreselleşmedir. İslam dünyası büyük sıkıntılar içindedir. Ama, tarihi bir gerçek ise büyük insanlar, büyük fikirler, büyük hizmetler; sıkıntılı, buhranlı ve bunalımlı devrelerde ortaya çıkar.”

-Ne güzelde anlatmışlar; başka nasıl anlatılabilir ki?

Kendi medeniyetini hor görenler utanmanız varsa biraz utanın! Hz. Allah(cc)’tan utanmıyorsunuz ülkemizi ziyaret eden dünyaca ünlü Hollywood Yıldızı, Jean Claude Van Damme’dan utanınnn!!!

Van Damme; “Türkiye, Osmanlı İmparatorluğundan kalma muhteşem bir geçmişe ve kültüre sahip. İnanıyorum ki Türkiye’nin geleceği de mükemmel. Ben de bu geleceğe nasıl katkı sunabilirim onun için buradayım” şeklinde konuşarak kendi medeniyetinin farkında olmayan, aşağı görenlere ders veriyor.

Tabii ki, anlayanlara!