Erol Sunat

Erol Sunat

Vallahi Yalan!

Vallahi Yalan!

Emel Sayın’ın, Sibel Can’ın seslendirdiği o güzel, “Vallahi yalan” şarkısını bilirsiniz. Her enflasyon rakamı açıklandığında, bu şarkının “yalan…yalan….yalan…vallahi yalan” diyen o güzel nakaratı geliyor aklıma.

2020 yılında açıklanan her ayın enflasyon rakamları, özellikle Pandemi dönemi rakamları herbirimizi  şair etti.

TÜİK bu rakamları nereden buluyor dedik?

Cevap alamadık!

Bizim bilemediğimiz çarşı-pazar, yada market mi var dedik?

Yine söylemedi.

Onun sepetiyle, bizim sepetimiz ne tesadüf, bir türlü karşılaşamadı.

Nereden geliyorsun diye soramadık!

Gözünü sevdiğim TÜİK!

2020 bitti bitiyor, seni sokaklarda göremedik. Marketlerde ayaküstü bir nasılsın diyemedik!

Senin enflasyonun başka, bizimkisi başka mı diye merak etmekten kendimizi alamadık!

Keşke şaka yapsan!

Keşke aslında şu değil de bu desen!

Ciddi ciddi rakam açıkladığına göre, bayağı bir ciddisin!

Senin ciddi rakamlarınla, bizim ciddi rakamlarımız arasında dağlar var!

Hatta uçurumlar.

Keşke rakamlar senin dediğin gibi olsaydı da, ortalık güllük gülistanlık olsaydı.

 

*****

Dolarda ki, yükselişi gören fırsatçılar, başlıyorlar fiyatlara dokunmaya…

Yumurtanın bir viyolü kaç lira oldu bilir misin sevgili TÜİK?

20 liradan başlayıp 35 liraya kadar aldı başını gitti!

Çiçek yağı Ekim ayı içinde 60 lirayı bulmuş, bazı markalar bu fiyatı da aşmıştı.

Tereyağını, Zeytinyağını ne sen sor, ne biz söyleyelim.

Ekmek zamlandı, yeni zamlar kapıda…Simitten pohaçadan haberin var mı?

Bir simit, bir çay kaç lira oldu, şimdi sen onu da bilmezsin?

Bu arada zam diye, ücret artışı diye Temmuz ayında verilen daha elimize geçmeden eriyen paranın akıbetini de merak etmezsin.

Asgari ücretli nasıl geçinir, işsizler ne yer, ne içer, emeklinin durumu ne, onu da hesap etmezsin!

Benim rakamların bu…Bu rakamlara göre, herkes yesin, içsin, afiyet olsun.

Memlekette ne aşırı fiyat artışı var, ne de öyle yaygara koparıldığı kadar durum vahim diyebilirsin!

Senin sepetinde her ne var ise belli ki sudan ucuz.

Gerçi su, ateş pahası oldu, doğalgazı ve elektriği de geçti amma,

Her neyse…

Senin suyun sana, bizim suyumuz bize…

 

*****

Birde sepet vardı. Enflasyon sepeti ve bide bizim yani vatandaşın sepeti!

Senin sepetin pek bir ucuz, bizim sepet ikinci el ürün almaya kalksak, bulmaya kendimizi zorlasak bile senden ucuz değil.

Neden mi?

Gerçi sen bilmezsin, görmezsin, adetin değil ama, marketlerin yan tarafındaki kasalara konan ikinci eller, yarı fiyatına olduğu için, içler acısı bir biçimde kim erken gelirse o alıp gidiyor. Müşterisi pek çok!

Sevgili TÜİK, Pazar yerlerini dolaşmayalı da çok oldu galiba…

Dolaşsaydın, yüreğin burkulurdu.

Belli yüreğin kaldırmıyor diye gitmiyorsun pazara filan!

Üretici ağlıyor, tüketici üreticiden cüzi fiyata alınan ürünleri fahiş fiyatlarla tüketiciye satan insanlar yüzünden marketlerden artık birçok ürünü tane ile almaya başladı.

Haberin yok tabi…

Hem neden haberin olsun ki! Olsaydı rakamlarına yansır mıydı?

 

*****

Biz bu süreçte neyi daha iyi anladık biliyor musun?

Sen sepetini üreticinin fiyatlarına göre belirliyorsun!

Yerinde her ne varsa kuruşla satılıyor ya…

Aldın oradan, yaptın hesabı, alın size fiyat dedin diye düşünüyoruz!

Senin sepet, onun için yüzde ikiyi az biraz geçmiş!

Vallahi yalan, billahi yalan diyebilirsin, sen bilirsin!

Biz sana, işte market, işte fiyat, işte para dedik, bu parayla bunları alabilmek mümkün değil dedik.

Vallahi yalan değil anlattıklarımız dedik, seni nasıl inandırsak bilemedik!

Bizde keşke kuruş kuruş alsaydık da, bayram yapsaydık sevgili TÜİK!

Yerinde 50 kuruş olan ürün, markette 7-8 lira…

Bizim enflasyonumuz böyle bir enflasyon!

Pandemi öncesi 30 lira olan bir ürün, Ekim ayı içinde 60-65 lira olduysa, bizim enflasyon, “ vallahi yalan” şarkısını söyletmez de ne yapar?

 

*****

12 aylık ortalamalar dikkate alındığında tüketici fiyatları yüzde 11.74 arttı diyorsun ya, vallahi bir ömürsün sevgili TÜİK!

Yüzde 12 bile diyemiyorsun.

İlla küsuratlı rakamlarla söyleyeceksin!

Bizi de bu ortalamalar öldürecek.

Ortalama olarak bayağı bir hesap-kitap yaptık. Vallahi işin içinden çıkamadık! Ortalama olarak her ay yüzde beş olsa, enflasyon rakamları on ayda yüzde 50 olur muydu bilmem!

Senin hesabına göre enflasyon her ay “yüzde bir” filan mı arttı, 12 aylık ortalamada…

Her ortaladığın da, golü biz yiyoruz sevgili TÜİK!

Ortalama güzel bir tabir, ne yazık ki bize hitap etmiyor!

Bu pilav daha çok su kaldırır derler ya, aynen öyle, ortalama diye diye yüzde onları zor zahmet aştık, yüzde 15’e filan daha yaklaşamadık. Kasım var, Aralık var, neticeyi tayin edecek olan Ocak enflasyon rakamları var.

Ortalama olarak ne olur? Ortalarda kalınır, orta bir yol bulunur! Ortalama olarak şu denir! Ortalama rakamlar bir ay önce açıklanır, müjdeler verilir. O rakamlar bizlerin eline geçmeden maalesef erir!

Sonra 2021 yılıyla birlikte ortalamaya devam edilir!

 

*****

Gel şu sazı bizim için çal!

Bizim dilimizden, bizim halimizi, ahvalimizi, derdimizi anlatan bir şeyler çal!

Şu bir türlü dile gelmeyen sazın dile gelsin!

Karacaoğlan, “Dilleri var bizim dile benzemez” demiş ya…

Senin dilin bizim dile benzesin, bizim dilden konuşman için, gör halimizi artık TÜİK!

Var şu marketlere, var şu sokaklara…

Yeminle gerçek enflasyon bu değil!

Enflasyon, kıs kıs gülüp, ben bu değilim, benim rakamlarım bunlar değil amma, “ben bilmem abim bilir” diye topu sana atmış, vurmuş kafayı yatmış!

Ardından da, “Vallahi yalan” diyeceğim amma deyip lafın arkasını getiremiyorsa ne diyelim, ne söyleyelim!

 

 

 

 

 

 

 

  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR