Dikkatli okurlarımız işin çok iyi farkındalar. Birkaç gündür AK Partili sade vatandaşın gazına gelip (!) partililerin samimi duyguları yazmaya çalışıyoruz. Doğruları yazmak bir yere kadar iyi. Çünkü artık her doğrunun her yerde söylenme zamanı çoktan geçti.

Bizde rant peşinde koşmayan, çok paraların hayalini dahi kuramayan, koltuk hesabı olmayan, o temiz insanlarımız adına, adımız çıkmış dokuza inmez sekize diyerek, bugün de sadece “Reis” e inananların yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a inanıp Başbakan Davutoğlu’nun bu makamda başarılı ve daim olması için dua eden tertemiz insanların duygularına tercüman olmaya devam edeceğiz.

AK Parti iktidarı ile yıllarca dedesinden, babasından işittikleri ve kendisinin de yaşadı olumsuzluklarla Türkiye Cumhuriyet’i devletine tek gözle bakan insanımız artık bazı şeylere kanmıyor.

Mesela Konyalı seçmene başörtüsü mağdurluğundan söz edemezsiniz artık.

Çünkü Konyalı hanımlara, eşi türbanlı olduğu için dışlanan, ötelenen kesime bugün hâlâ “Türban” politikası yaptığınız zaman inandırıcılığınızı kaybediyorsunuz. Bu insanları 10 yıl önceki gibi heyecanlandıramıyorsunuz.

AK Parti kurulduğu günden bu yana teşkilatlarında evini barkını, çoluğunu çocuğunu, yemeğini temizliğini bırakıp koşturan binlerce türbanlı bayan var. Şimdi siz bu bayanlara “Başörtüsü edebiyatı” yapamazsınız. Yaptığınız zaman komikleşiyorsunuz.

Yaparsanız da inandırıcı olamıyorsunuz.

Aynı renk başörtüsü ile yemin törenine katılan eski bir vekilimizin yeni vekil kardeşinin iyi niyetinden, muhteremliğinden, hanımefendiliğinden zerre kadar şüphemiz yok.

Peki Karatay’da, Selçuklu’da, Meram’da yıllardır Kadın Kolları’nda ömrünü verip başörtüsü adına zulme uğrayan bizim garip kadınlarımıza bu noktada biraz haksızlık yapmış olmuyor muyuz?

Neymiş Devletle hesaplaşma adına buna peki denmeliymiş, bunun adına AK Parti’ye oy verilmeliymiş. (Hadi canım sizde)

Devletin asla AK Parti’li, MHP’li, CHP’li, DYP’li, ANAP’lı, SP’li olduğuna inanmam. İnanmıyorum da.

Ama dedik ya yıllarca bir noktada haklı olarak buna inanıp “devlete tek gözle bakan” bizim de yakınımız olan binlerce insanımızın olduğunun şahitliğinde biz de diyoruz ki,

“Devlet kim?”

“Devletin yönetiminde hala AK Partili olmayan var mı?

“Böylesine güçlü ve tek başına yıllardır ülkeyi yöneten bir AK Parti yönetimi, kendisinden olmayanı devletin makamlarında oturtur mu?

-O zaman devlet; AK Parti (!)

AK Partili bazı dostlarımız resmen demiyorlar mı?

–Devlet biziz. Devleti biz yönetiyoruz…

Evet doğru söze hacı emmim ne desin?

Uzun lafın kısası…

Yeni seçim öncesi parti yönetimi, partinin yetkili ve etkili isimleri Cumhurbaşkanını, Başbakanı seviyorsa her şeyden önce yeni söylemler bulmak zorundalar.  

Vekil isimler konusunda teşkilatların sessiz çığlığına kulak vermek zorundalar.

İstanbul’dan, şuradan buradan getirip Konya’dan aday yapılan isimler için teşkilatlar içerisinde yapılan eleştiriler, dalga geçmeler kaale alınmaz ise bu işin sonu beklenen zafer ile asla sonuçlanmaz.

İnsanlarımızın gözü açıldı.

Belki kaba bir tabir olacak özür dileriz ama hani bizler sokakta konuşurken “atlar terli yemiyor” deriz yaa son durum vallahi aynen böyle.

Durduk yerde iki üç gündür niye kaşınıyorum biliyor musunuz?

“Başbakan Davutoğlu’nu televizyonlarda izledikçe bir de aynada kendimize bakıyor ve kendisi adına çok üzülüyorum da onun için”…

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Seni sevenin hoşuna gidersin, sevmeyenin de zoruna

NE ZAMAN DAHA İYİ ADAM OLURUZ?

Tek taraflı düşünmekten kurtulduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.