Ligin orta sıralarını paylaşan iki takımın mücadelesinde ses çıkmadı. Evet, ses çıkmadı diyorum çünkü; iki takımda birbirini çok bunalttı. Tabi bu bunaltma da pres anlamında bir bunaltma değil, sıkılmak anlamında bir terimdi. Ligin daha ikinci haftasında olduğunu unutan takımlar, sezonun amaçsız son maçını oynuyor görüntüsü içerisinde birer golle birer puana razı oldular. Daha geçen hafta Akhisar Belediyespor maçı sonrası belirttiğim gibi oyuncularımız hazır olmadıkları görüntüsü içerisindeler. Ve bunu Kayseri deplasmanında da sürdürdüler. Hayır, yani yanlış gözlemliyorsam; takımın performansı bu ve bunun bir adım ötesi olacaksa halimize eyvehlar olsun. Ama ben öyle olmadığını varsayarak umudumu kesmek istemiyorum. Umut, fakirin ekmeğiymiş ve umudumuzu kesersek aç kalacağız. Daha pozitif düşünürsek geçtiğimiz iki haftada Galatasaray’ın bir puan topladığı, Beşiktaş’ın üç ve Fenerbahçe’nin dört puan topladığı maçlarda bizde bu üç büyüklere kıyasla hiçte kötü bi yerde değiliz diyebiliriz. Ama neden Kasımpaşa, Antalyaspor, Trabzonspor yada bir Osmanlıspor gibi lige daha kuvvetli bir giriş yapamadık. Kasımpaşa’nın Oscar Scarione’si, Antalyaspor’un Samuel Eto’o’su, Trabzonspor’un Stephane Mbia’sı varsa bizimde Abdou Traore’miz var. Evet, kıyasımız benim babam senin babanı döver gibi oldu ama bizimde öyle kimseden fazlaca eksiğimiz yok. Lige kuvvetli girmekten ziyade süreç içerisinde daha sağlım adımlarla daha temkinli ilerlemek mantıklı görünsede kazanacabileceğimiz kendi evimizde ki Akhisar Belediyespor ve deplasmanda oynadığımız Kayserispor maçlarını almalıydık. Bizim asıl hedefimiz Anadolu takımları ve bu takımlardan alınan galibiyet üç değil, altı puan değerindedir. Şimdi Torku Arena’da Galatasaray’ı konuk edeceğiz. Sonra lige milli maç sebebiyle verilen aranın ardından üst üste iki hafta kendi evimizden uzak, sezona gayet iyi başlayan ve hazır görüntüsü sergileyen Osmanlıspor ve Sivasspor deplasmanına çıkacağız. Liğin beşinci haftasına geldiğimizde hala iki puanda olduğumuzu düşünmek bile istemiyorum. Yani bu hafta ki Galatasaray maçı bi nebze ilk haftalar için bizim açımızdan kırılma noktası diyebilirim. Bu maçta alınacak üç puan bu sezonun ilk galibiyet bonusunu getirmesinin yanında hem moral aşılayacak hem de güven sağlayacaktır. Moral demişken geçtiğimiz günlerde kadromuza Fenerbahçe’den dahil ettiğimiz İsveçli Samuel Holmen transferi oldu olacak derken nihayet gerçekleşti. Holmen haberine sevindiğim günlerde beni bi o kadar da üzen olay Ciprian Marica’nın kadro dışı kalması oldu. Geçtiğimiz yıl kadromuza kattığımız Marica, yaşadığı talihsiz sakatlık sebebiyle takımda pek varlık gösterememiş ve forma şansı bulamamıştı. Shakhtar Donetsk, Stuttgard, Schalke 04, Getafe gibi takımlarda oynayan deneyimli futbolcudan ben bu sene çok umutluydum ki Aykut Kocaman benim kadar umutlu olmasa gerek ki Marica’yı Kayserispor maçında saf dışı bıraktı. Kocaman’ı, Holmen transferi yeterince tatmin etmiş ve Marica’dan vazgeçti. Antremanlarda gayet olumlu hava veren hatta bikaç gün önce tekrar yeniden Romanya Milli Takım kadrosuna davet edilen Marica sanırım takımımızdan ayrılacak. Kaybetmenin kolay, kazanmanın zor olduğu süreçte Aykut hoca bu konuda kolayı tercih ediyor. Umarım Marica süreci takımımız adına en olumlu şekilde sonuçlanır. Son olarak Akhisar Belediyespor maçında aldığımız cezaya da iki laf etmeden geçemeyeceğim. Küfür evrenseldir, kesinlikle tasnip edilmez, edilemez. Ve Konya Torku Arena Stadı’nda bağıra çağıra ulu orta topluluk halinde küfür edilmiyor. Özellikle Nalçacılılar grup yöneticisi İbrahim Apalı’nın bu konuda oldukça titiz olduğunu gözlemliyorum. Ve takımımıza olan destekleri de ortadadır. Aldığımız ceza onbir saniye içerisinde dört kez tekrarlanan bir slagondan gelmiş. Bazen toplulukla başedemediğin zamanlar olur ve yine de kısa sürede bastırılır. Bu sloganda ısrarcı olursun, tacize devam edersin yapılanın karşılığı buydu denir eyvallah çekilir cezaya ses çıkartılmaz. Ee be kardeşim sizin hiç mi insiyatifiniz yok? Şimdi Federasyon’a sesleniyorum, hadi bize haklılık payını onbir saniye içerisinde olup biteni gösterip cezayı kestin, doğru olan buysa doğruyu bize yaptığın gibi üç büyüğede yap ta biz de sesimizi çıkarmayalım. Bize kullanmadığın insiyatifi onlara kullanıyorsan hak yiyorsun. Deveye sormuşlar neren eğri diye? O da nerem doğru ki demiş. Neren eğri neren doğru hepimiz bu sene göreceğiz