İsmail Detseli

İsmail Detseli

Biz daha mı gafiliz?

Biz daha mı gafiliz?

Hani bir hikaye vardır, herkes bilir bu hikayeyi. Sarı öküz ile kara öküzün hazin sonlarını. İşte şimdi bu coğrafyada aynı hikayenin senaryosu yazıldı ve oynanıyor. Bu topraklarda gözü olan İsrail ve onun destekçisi büyük devletler bu coğrafyadaki ülkelerin bilhassa Türkiye Cumhuriyeti ile İran’ın büyümesinden ve lider ülke olmalarından rahatsızlar.

Bundan dolayı bu ülkelerin büyümelerini silah ve sanayi gibi gelişmelere sahip olmalarını hazmedemeyenlere bu tür kendilerine göre buldukları gafil ve akılsız insanları kullanıp kendi menfaatlerini ve çıkarlarını dolaylı yollardan buralardaki cevherlere sinsi kalleşçe sahip olabilmenin hesabı içerisindeler. Bunların maşası olan kandırılmış gafiller şunu bilmiyorlar mı ki şayet bu coğrafyada söz sahibi olursa bu egemen devletler, ilk önce zarar verecekleri bu maşası olan çeteleri yok etmek fikrinde olduklarını?

Bir düşünün ey akıllı geçinen terör çeteleri! Bu medeni denilen kendilerini öyle sanan büyük devletler önce Saddam Hüseyin’i poh pohlayıp Kuveyt senin olmalı senin bir vilayetindir burası deyip Kuveyt’i işgal ettirdiler ardından bin bir türlü hile ve desiseler ile devletlere arası hukuk bunu işaret ediyor diye Saddam’ı hain ilan edip Irak’a saldırdılar.  Bu cennet ülkeyi coni çizmesi altında güya huzur getirme bahanesi ile yıllarca işgal edip zenginliklerine el koyup ülkeyi kaos içerisinde çetelerin eline bırakarak binlerce yıllık kültürü ve medeniyeti yok ettiler. Ülkenin eski yerine gelmesi de artık ihtimal dışı. Neden? Çünkü bu coğrafya İslam coğrafyası. Öyle ise İslam olduğunu iddia eden bizler ne yapıyoruz? Biz de bu devletlerin çarkına girmişiz, onların ayak oyunlarına çanak tutmaktayız. Kürdü, Alevisi Sünnisi Şiisi. Hepsi bu kafir İslam düşmanı oyunlarının birer parçası oluvermişiz. Beyni yıkanmış olan gafiller reislerinin çözüm süreci boyunca kan akmayışından öyle rahatsız olmuşlar ki. Adeta kana susamışlar yarattıkları ufak bir kıvılcım ile bir haftada onlarca şehit ve onlarca Türk ve Kürt insanının ölmesine sebep oluvermişlerdir.

Dahası var bu kan ve gözyaşı niye İslam ve Müslüman ülkelerde oluyor da Hıristiyanlar arasında olmuyor. Onlar İslam’ı yok etmeye azmetmişler ve işlerini gizli gizli yürütüyorlar. Düşünün Irak’tan sonra Suriye yıllardır iç savaş sürüyor. Milyonlarca insan çoluk çocuk öldü o medeni denilen devletlerden kimsenin kılı bile kıpırdamıyor.

İşte Libya işte Mısır seçilmiş lidere askeri darbe yapılıyor o hainlerden hiç tepki yok. İşte Tunus işte Yemen! İşte Somali hangi birini sayayım hepsinden bir kargaşa hepsinde bir kaos öldürmeler yok etmeler almış başını gidiyor. Yanı başımızda olan ülkenin savaş mağdurları ülkemize sığınıyor. Somalililer bize geliyor, dünya devletleri hepsi seyirci. Neden? Buradaki güçlü Türkiye manen ve maddeten çöksün iç kargaşadan başını kaldıramasın bizim terörümüz istediği gibi at oynatsın, bizim menfaatimiz devam etsin.

Hani büyük İskenderin bir politikası varmış ya. Şimdi büyük ve güçlü devletler o politikayı izlemeye devam ediyorlar. M.Ö. 400 yıl yaşamış Büyük İskender, büyük filozof Aristo'ya bir mektup yazıp sorar: Ey koca filozof “Zapt ettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım? 1- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim? 2- Ülkenin ileri gelenlerini hapse mi atayım? 3- Ülkenin ileri gelenlerini kılıçtan mı geçireyim?”

Aristo'dan cevap gelir:

1- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar. 2- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar. 3- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Aristo, çözüm olarak şu tavsiyede bulunur:
İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin. Birbirleriyle savaşınca, kendin hakem rolü oynayacaksın samimi görüneceksin. Ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın! Asla işlerin çözümünü gerçekleştirmeyeceksin.”

İşte şimdi bu batılı devletler bu politikayı sürdürüyorlar. Buradan ben bu coğrafyada güçlü olan Türk ve İran’lı liderlere şu tavsiyede bulunuyorum. Geçmişte hiç dost olamamışsınız birbirinizle ama şimdi aynı dine inananlar olarak bu şer güçlere karşı birleşip bu coğrafyayı aynı huzuruna kavuşturabilirsiniz. Bunu yapmanız için her güce sahipsiniz sadece İslam dini gücünüzü kullanmanız yeterli. İslam ülkelerinin ve her yerde kanı akan Müslümanların isteği arzusu budur. Yoksa, bunu yapmazsanız bu mazlumların ahını alacaksınız. Türkiye zarara uğrarsa sıra İran’da, İran zarara uğrarsa sıra Türkiye’de.

Dikkatli olun bu coğrafyada güçlü iki lider ülke kaldınız sarı kara öküz hikayesin kurbanı olmayınız. Bizler büyük dinin mensupları batıl bir dine hizmet edenlerden daha mı gafiliz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmail Detseli Arşivi
SON YAZILAR