Erol Sunat

Erol Sunat

Önlük!

Önlük!

Millî Eğitim Bakanlığımız 24 Kasım öğretmenler gününde öğretmenlerimize beyaz önlük hediye ediyor.

Öğretmenlerin en acil ihtiyaçları önlüktü herhalde…Ya da ihtiyaç listesinin ilk sırasındaydı…

Önlük oldukça manidar bir hediye…

Anlamlı bir hediye deseniz değil…Çok mu lazımdı deseniz o da değil…

Netice de Bakanlığımız, ey öğretmen öğretmenler gününde sana bir maaş hediye diyemedi…

Ne yaptı?

Önlük verdi…

Bugüne kadar kim dinledi öğretmenleri?

Öğretmene dönem-dönem kendi idarecileri bile sahip çıkmadı…Şimdi ise, önlük her şeyin önüne geçti…

Deniyor ki, öğretmene önlük mecburi değilmiş…Bu söz dalga-dalga okul idarecilerine kadar indiğinde, önlüksüz derse girilmeyecek şekline dönüşmekten kendini alamayacak.

Önlük neyi kapatacak? Öğretmenin imkansızlığını mı, yalnızlığını mı, çaresizliğini mi?

Garip öğretmen…Kimi kimsesi olmayan öğretmen…Sesi hiçbir yere ulaşamayan öğretmen…

Öğretmenler gününde dahi yüzü güldürülmeyen, çok düşündük sana ancak bu önlüğü layık gördük denilen biçare…

Senede bir gün öğretmenim canım benim denilen bir sonraki 24 Kasım’a kadar unutulanlar onlar.

Bunca yıldır “-ecek” diye “-acak” diye avutulanlar onlar.

24 Kasımlarda öğretmenlere birkaç saat dayanamayan, sabredemeyen, ne zaman bitecek bu program diye programdan sıkılan mülki amirler göre-göre geldi bu meslek mensupları…

Her 24 Kasım Programından sonra, gir dersine dediler. Bugünü sana tatil yaptık, bizi yetiştiren öğretmene feda olsun, öğretmenlere yemek ikramımız da bizden olsun diyemediler.

Eli öpülesi, uğruna göz yaşı dökülesi öğretmen ifadeleri şiirlerde ve konuşma metinlerinde söylenip geçildi her defasında…

Değil yarım elma gönül alma, yalandan da olsa gönülleri alınamadı öğretmenlerin…

Senede bir gündü en nihayetinde…Üstelik orada bulunan, toplanan istisnasız herkesi o öğretmenler yetiştirmişken…Öğretmene saygıyı arayın da bulun…Sevgiyi de…

*****

Ömrünü öğrencilerine adamış bir mesleğin mensuplarına layık görülen önlük, maalesef öğretmenlere ne kadar değer verildiğinin acı ve hüzün dolu bir göstergesi…

Ne mi denecek? Önlüksüz olmak çok büyük bir eksiklikti, bundan böyle önlüklü olacaklar….

Öğretmenlerimize önlük hediye ettik, önlük giydirdik diyen yöneticiler kendilerince duygu sağanakları yaşayabilirler!

Lakin, öğretmenlerin geçireceği travmadan haberleri olacak mı? Ne ölçüde olacak?

Cevabı olmayan sorulara önlükte katıldı…

Şimdi efendim, öğretmen önlük giyince kanat çırpıp uçacak mı? Ne katacak önlük öğretmenlerimize? Dersine bambaşka bir coşku ve heyecanla mı girecek?

Sevgili büyüklerimiz…

Önlük meselesi öğretmenlerimizi ve biz emekli öğretmenleri derinden yaraladı…

Kusura bakmayın amma, öğretmene hediye diye önlük mü aklınıza geldi Allah aşkına?

Bu fikri kim bulduysa ya öğretmen değil ya öğretmenlerle bir sıkıntısı var ya da öğretmenlerden kendince garip bir intikam alıyor.

Bu uygulama dünyada bir başka örneği olmayan bir uygulama…

Adeta eski demir perde ülkelerinin eğitim sistemlerindeki. Uygulamalar gibi.

“Berlin Duvarı” 9 Kasım 1989’da yıkılmıştı. Yani 34 yıl evvel…Sonra neler olmadı neler…İki Almanya birleşti mesela…” Berlin Duvarı” yıkıldı yıkılmasına da öğretmenler için örülen duvar olduğu gibi duruyor. Bu duvar ne zaman yıkılacak? Bu duvarı yıkmak için ne zaman sıvayacaksınız kollarınızı?

Duygusal bir mesleğin sahibi olan öğretmenleri incitiyorsunuz, önlük hediye etmekle kimin başı göğe erdi bilmiyoruz amma, öğretmenin kalbini kırdı. Güvendiği dağlara yine karlar yağdı.

*****

Merakımızdan soruyoruz. Bundan böyle kimin öğretmen olduğu beyaz önlüğünden mi belli olacak? Öğretmenin çözüm bekleyen onca derdi, onca sıkıntısı varken, önlük hediye etmenin “esbabı mucibe” si ne ola ki?

Öğretmen zaten hayat denen cenderenin içinde dünya kadar dertle boğuşuyor, bu cenderenin içine bir de önlük ilave edildiğinde cendere pes mi edecek?

Önlük öğretmenin moralini mi düzeltecek? Yaşama sevinci mi verecek?

Dileğimiz, sınıfa girdiğinde bütün dertlerini unutan, bambaşka bir insan olan öğretmenlerimizin önlükle bunaltılmaması…

Dünyanın bütün çiçeklerini bağrına basan, kalbinde onlara yer açan, hiçbirini unutmayan, unutamayan, yıllar sonra adı ve numarasıyla birlikte hatırlayan öğretmenler dileriz daha fazla üzülmezler.

Çünkü, hassas ve duygusal öğretmenlerin gözleri dolarken keşke onları bir gören, ne oldu, neden gözlerin doldu diye bir soran olsaydı…

Önlük hediye etmek ne demek biliyor musunuz?

Ben seni anlamıyorum, anlamak istemiyorum. İtiraz etme, giy önlüğünü, gir dersine!

*****

Önlük o kadar önemli görülmüş olmalı ki, ne kadar öncelik varsa hepsini önüne geçmiş durumda…

Bu önceliği nasıl anlatsak bilmem…

Demek ki önlük; Öğrencilerimize günde bir öğün yemek verememekten daha öncelikli…

Demek ki önlük; Deprem riskli okul binalarının güçlendirilmesinden, çadırlarda, sağlam raporu verilen binalarda, konteynırlarda eğitim vermeye çalışan deprem bölgesi okullarından da öncelikli…

Demek ki önlük; Kalabalık sınıflardan, bir türlü normal öğretime geçemeyen eğitim sisteminden daha öncelikli…

Demek ki önlük; öğretmenlerin kördüğüme dönen, içinden çıkılamayan özlük haklarından, tayin ve nakil haklarından daha önemli…

Demek ki önlük; Çocukların kırtasiye ihtiyaçlarından daha öncelikli…

Demek ki önlük; Boş beslenme çantalarından daha öncelikli…

Demek ki önlük; Yüksek servis ücretlerinden, bu pahalılıkta zirve yapan okul kantinlerinden daha öncelikli…

Önlüklü çözüm, önlükle çözüm sihirli bir değnek galiba.

Öğretmen bu önlüğü giyip derse girdiğinde bütün bu sayılan ve sayılamayan sıkıntılar sona erecek mi?

Yorum sizin efendim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR