Ahmet Köylü

Ahmet Köylü

Su, medeniyettir

Su, medeniyettir

Tarihteki tüm kadim medeniyetler su ekseninde şekillenmiştir. Nehir, deniz, dere, akar su ve pınarların etrafına şehirler, kentler kurulmuş; suyun varlığı, bolluk ve bereketin kaynağı olmuş; yokluğu ise nice medeniyetlerin yıkımına sebep olmuştur.

Elimizdeki nimetlerin kıymetini bilmemiz gerekir. Ne var ki çoğu zaman, elimizde olanın kıymetini ancak onu kaybettiğimizde anlıyoruz. Fakat o vakit iş işten geçmiş oluyor. Allah bizleri, suyun yokluğuyla imtihan etmesin inşallah.

ahmet-koylu-1.jpeg

Ülkemizin pek çok bölgesinde yaşanan kuraklık, en ağır şekilde İç Anadolu Bölgesi'ni, özellikle de yaşadığım şehir olan Konya’yı etkiliyor. Kuraklık, gözle görülür bir şekilde ilerliyor. Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Uğur İbrahim Altay da bu meseleye dair sosyal medya hesaplarından sık sık uyarılarda bulunuyor. Yetkililer, KOSKİ aracılığıyla tedbir çağrısı yapıyor. Ancak bu uyarıların vatandaş nezdinde yeterince karşılık bulduğunu söylemek zor. Maalesef hâlâ kimse, Konya tabiriyle söyleyecek olursak, meseleyi 'kaale' almıyor.

İşin vahametinin anlaşılması için belki de su kesintileri kaçınılmaz hâle gelecek. Öte yandan hâlâ vahşi sulama yapan, üç milyon insanın hakkını gasp edip umursamazca su israfına devam eden bireyler var. Bu zihniyete çok söz söylenir, ancak yeri burası değil.

ahmet-koylu-2.jpeg

Kuraklığı yalnızca iklimsel sebeplere ve yağışsızlığa bağlayan, maddeci (materyalist) kafa yapımızla bu şekilde devam edersek, bir gün yağmur yağmadığına değil, kafamıza meteor yağmadığına şükredecek hâle geleceğiz!

Yemekli yağmur dualarından ziyade, buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum:
Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İl Müftümüz, lütfen ortak bir irade ile büyük Selatin camilerde toplu teheccüd namazları organize edilsin. Bu millet, ellerini semaya açıp gerçekten yakardığında nice eksikler tamam olur inşallah…

Ayrıca bir diğer önemli hususu da buradan dile getirmek isterim:
Tarım Bakanımıza ve Konya İl Tarım Müdürüne sesleniyorum; çiftçilerimiz kuraklığın yanı sıra bir de domuz istilasıyla ciddi şekilde karşı karşıya. Bu meseleye ivedilikle çözüm üretilmeli. Aksi takdirde, çiftçimiz bu yükün altından kalkamaz.

Geçtiğimiz günlerde, Selçuklu’ya bağlı Dağdere Mahallesi’nde bir yakınımın ektiği tarlaya gittik. Domuzlar öyle büyük zarar vermiş ki; ekinlerin hâli içler acısıydı. Konya'nın ova köylerinden dağ köylerine kadar herkes bu sorundan muzdarip.

Unutmayalım: Su da toprak da bizim değil, emanettir. Ve emanete hıyanet, sonu hüsran olan bir yoldur.

Bu bir afet değil, ihmâl zincirinin acı bir sonucudur. Evet, yağmur rahmettir. Ama biz rahmeti hoyratça harcadık. Kuyularımızı derinleştirdik, toprağın kalbine kadar indik ama gönlümüzü sığ tuttuk. Su bizimleydi; lakin biz onunla dost kalamadık.

Şimdi yeniden diriliş vaktidir.

Camilerde, evlerde, gönüllerde bir seferberlik başlatılmalı. Teheccüdlerde yalvarmalı, sabah ezanında suya dua etmeliyiz. Okullarımızda, belediyelerimizde, köy odalarımızda çocuklarımıza suyun kıymetini anlatmalı, gençlerimize toprağın dilini öğretmeliyiz. Herkesin bir damla tasarruf etmesi, bu şehir için bir vefa nişanesi olacaktır.

Ve son olarak şunu unutmamalıyız:
Toprak, sadakayı unutmaz. Su, edilen duayı geri çevirmez.

Sorumluluğumuz büyüktür. Sadece bugünü değil, yarını da sulamak zorundayız. Gelecek nesillere çatlamış topraklar, boş barajlar ve kurumuş vicdanlar bırakmamak için elimizi taşın altına koymak zorundayız.

Çünkü bu mesele sadece su meselesi değil; medeniyetin, merhametin ve millet vicdanının sınavıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Köylü Arşivi
SON YAZILAR