Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)... bizim izzetimizdir.

Daha doğrusu, O, bütün âlem-i İslâm’ın izzetidir.

O’nsuz ne vatanın bir anlamı olur, ne bayrağın, ne de ömrün...

Biliyorum, birileri çıkıyor bugün; kendini bilmez bir küstahlıkla dil uzatıyor.

Sözde sanat, sözde özgürlük, sözde hiciv diyerek, aslında hem bu milletin hem de ümmetin kalbine hançer saplıyor.

Ama biz öyle bir milletiz ki;

O’nun ismi anıldığında gözümüz dolar, adı anıldığında yüreğimiz kabarır.

Çünkü biliyoruz: Bu canın bir kıymeti varsa, O’nun hürmetinedir.

Efendimsin, cihânda itibârım varsa, sendendir

Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa, sendendir

Benim feyz-i hayâtım, hâsıl-ı rûh-ı revânımsın

Eğer sermâye-i ömrümde kârım varsa, sendendir

— Şeyh Gâlib

Biz seni tanımadan adam olamazdık ya Resûlallah.

Sen olmasaydın, neyi örnek alırdık?

Hangi ahlâka, hangi adalete, hangi sevdaya yönelirdik?

Çünkü biz ne öğrendiysek senden öğrendik.

Bir lokmayı paylaşmayı, bir yetimin başını okşamayı, bir yarayı sarmayı…

Hepsi senden bize kalan bir emanet.

Felekden zerre mikdâr olmadım devrinde rencîde

Ger ey mihr-i münîr, âh u zârım varsa, sendendir

O yüzden bugün, Efendimize hakaret etme hadsizliğinde bulunmaya cüret eden müfteriler; sadece bizim değil, ümmetin tamamının izzetine kastetmektedir.

Bu, bir şahsa değil; bir ümmete, bir inanca, bir tarihe, bir ahlâka saldırıdır.

Ve böyle bir saldırıya sessiz kalmak sadece acizlik değil, hıyanettir.

Bakın, sevgili Peygamberimize edilen her hakaret; bizim onurumuza atılmış bir taş gibidir.

Ve kimse, bizim izzetimize taş atıp da karşılıksız bırakılacağını sanmasın.

Bugün seni sevenler uyuyorsa, yarın zillet uykusuna gömülürüz.

Bugün sana sahip çıkmazsak, yarın hiçbir değerimize sahip çıkamayız.

Senin hatırına tuttuğumuz oruç, ettiğimiz dua, okuduğumuz ezan bile elimizden alınır.

Gülistân-ı hayâlim, nevbâhârım varsa, sendendir

Çerâğ-ı türbetim, şem’-i mezârım varsa, sendendir

Ya Resûlallah, sen bizim yâdigârımızsın.

Seninle bir ümmet olduk, seninle şahlandık.

Adınla yürürüz biz, adınla direniriz.

Senin izzetin, bizim istiklalimizdir.

O yüzden diyorum ki, ey kardeşim:

Efendimize uzanan her dile karşı bir ses ol.

Susma ki suskunluk, zulmün parçası olmasın.

Unutma, izzet; uğruna dik durduğun şeyle kaim olur.

Ya Resûlallah,

Şehîd-i aşkın oldum, lâle-zâr-ı dâğdır sînem

Fenâ-ender-fenâyım, her ne varım varsa, sendendir

Ve son olarak…

Bu izzete sahip çıkmak adına, Leman dergisi haddini aşanlara karşı hukuki ve idarî adımları gecikmeden atan, özellikle İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya başta olmak üzere, bu meseleye sessiz kalmayan tüm devlet büyüklerimize yürekten teşekkür ediyorum.

Bir milletin izzetini ayakta tutmak; sadece toprak savunmasıyla değil, inançla, ahlâkla, Peygamberine sahip çıkarak olur.

Zalime karşı susmayan bir milletin evladı olmaktan iftihar ediyorum.