Bugün 7 Ekim 2025. Tam iki yıl önce, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de Müslüman kardeşlerimiz göz göre göre katlediliyor. Savaşın, açlığın, soykırımın gölgesinde hayatlar yok oluyor, evler yıkılıyor, çocuklar ölüyor. Dünya sessiz, bizler çoğu zaman kulak tıkıyoruz. Oysa Türkiye’nin gündemi, maalesef çok başka konularla meşgul.
GÜNDEMİ MEŞGUL EDİYORSUNUZ
Örneğin, 26 Eylül 2025 tarihinde Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi’nde yaşanan herkesin başına gelecek bir olay… Vali Akı Caddesi’ndeki apartmanın 5. katından düşerek hayatını kaybeden Güllü… Bu kaza, medyada ve sosyal platformlarda günlerce konuşuldu. “Güllü neden düştü? Nasıl oldu? Niye oldu?” soruları her köşe başında, her sosyal medya paylaşımında yer aldı.
"GÜNDEMİMİZİ SEÇMEK, VİCDANIMIZI YÖNLENDİRMEK ZORUNDAYIZ"
Olay, üzücü… Ancak düşündürücü olan, bu gündemin, 2 yıldır Gazze’de süren insanlık dramını gölgede bırakması. Gazze’de her gün hayatını kaybeden binlerce insan, sayısız çocuk, kadın ve yaşlı… Ama biz hâlâ kimlerin ne giydiğini, hangi apartmanda ne olduğunu tartışıyoruz. Medya ve sosyal platformlar, insanları ilgilendiren konuları gündeme taşımalı. Ama ne yazık ki çoğu zaman dikkatimiz, kısa süreli, magazinsel olaylarla meşgul oluyor. Oysa dünya acıları gündelik olaylar ile kıyaslanamayacak kadar büyük ve ağırdır. Gündemimizi seçmek, vicdanımızı yönlendirmek zorundayız. Güllü’nün ölümü üzücü, ve önemli… Ama Gazze’de her gün ölen insanların hikâyeleri, binlerce defa daha yürek yakıcı ve sessizce yaşanıyor. Bizler gündemimizi, kısa süreli şoklarla değil, uzun süreli insanlık krizleriyle meşgul etmediğimiz sürece, gerçek acıları görmezden gelmiş oluyoruz.
"GAZZE’NİN SESSİZ ÇIĞLIĞI NE ZAMAN HAK ETTİĞİ GÜNDEMİ BULACAK?"
Bugün, 7 Ekim 2025’te soruyorum: Gündemimizi kim belirliyor? Biz mi, yoksa kısa süreli şoklar mı? Ve en önemlisi, Gazze’nin sessiz çığlığı ne zaman hak ettiği gündemi bulacak?

Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.