Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Karanlık günlere saplantılı bakış

Karanlık günlere saplantılı bakış

Ayhan Geçgin ODTÜ Felsefe Bölümü mezunu bir yazar. Felsefeci olması, onun romanlarında düşünmeye ve akla ne derece önem vermiş olabileceğinin izlerini taşıyor. Metis’ten çıkan ‘Bir Dava’ adlı romanını bizdeki ‘Balyoz Davaları’nı hatırlayarak okumuş ve çok beğenmiştim. İlk fırsatta Geçgin’in diğer romanlarını da okuyacağım.

‘Bir Dava’, Ayhan Geçgin’in yayın sırasına göre beşinci romanı. Büyük yazar Kafka’nın ‘Dava’sını çağrıştıran isim,’ Bir Dava’. ‘Bir’ sıfatıyla sanki ‘herhangi bir, önemsiz, sıradan, klişe’ gibi anlamlar kazanmış; zira Geçgin, Kafka’nın başyapıtıyla kendi romanını ayırt etmek gibi bir kaygı taşımamıştır. Çünkü Kafka daha genel, ideolojik olmayan bir pencereden toplum eleştirisi yaparken, Ayhan Geçgin daha özelde, tek taraflı bir toplum eleştirisine girişiyor.

‘Bir Dava’ Balyoz Davası’nı merkeze alan bir roman. Romanın anlatıcısı Aslı, bir amiralin kızı. Gerçek davaları takip edenler kimin kim olduğu hakkında tahminler yürütebilecektir. Yüksek lisans yapmak için gittiği Amerika’da akademisyen olmuş, kendisinden 14 yaş büyük hocası David’le evlenmiştir. Amiral olan babası Halil’in gözaltına alındığı haberini duyar duymaz Türkiye’ye gelir kocasıyla birlikte. Türkiye’deki günleri mahkeme sürecini takip etmekle geçer, bir yandan da özel yaşamı, Türkiye gözlemleri ve düşünceleri söz konusu romanda.

Dava tutanaklarından da faydalanılarak anlatılan mahkeme süreci, uzun hukuk tiratları, suçlamaların ne kadar yanlış ve çelişkilerle dolu olduğunu göstermeye çalışan bir makaleye dönüşüyor romanda. Böyle makalevari bölümler okuru sıkıcı metinler okumaya, kurguda daralmaya neden olmuyor ama.

Özel hayatların anlatıldığı bölümlerde başka bir âleme geçiyoruz. Aslı kendisi gibi evli, köyleri terör yüzünden boşaltılmış bir kürt olan Mehmet’le ilişkiye başlıyor. Aslı, Mehmet’le birlikte gezerken etraftaki insanlar çekirdek çitlemekte, ‘zevkle apış aralarını kaşımakta, küfürlü bir şekilde bağıra çağıra konuşmaktadırlar. Amerikalılar da zaten Türkleri geri kalmış, yabani Araplar gibi görmektedir(!). Olayların ve milletlerin belli bir ideolojiye uygun şekilde seçildiğini rahatlıkla anlayacaktır okurlar, romanı okurken.

Şimdiye kadarki bakışımızı şahsi kanaatlerime göre değerlendirmenin zamanı geldi. Okuyan herkes kendi ideolojik tutumuna göre farklı şekilde yorumlayacaktır; ‘Bir Dava’ düz bir roman. Kahramanın tepeden bakan, dikteci hukuk tiratlarıyla şekillenen, diyalogları ile inandırıcı olmayı başaramayan, fikir adına sıradışı bilgi ve hüküm vermekten uzak, klişelerle örülü ve zayıf tespitler sunan, kahramanlarının hemen hepsinin silik kaldığı ve okurla kahramanları özdeşleştirmekten uzak bir roman bence. Kitaptan yapacağım birkaç alıntı söylediklerimi somutlaştıracaktır; Anlatıcı akademisyen kız Aslı, Amerika’da yaşıyor, üniversitede çalışıyor, kendisinden Türkiye hakkında araştırma yapması isteniyor. Uzun süre kaldığı Amerika hakkında görüşleri; “İngiltere, Kanada ya da Almanya da olabilirdi ama Amerika oldu. Bir zamanlar Amerika, insanın önceki hayatını geride bırakıp başka bir hayata başlayacağı ufkun ötesindeki yeni kıtaydı. Herkese açık ülke, göçmenlerden oluşan bir ülke, yeni başlangıçların ülkesi. Bir bakıma benim başka bir yerde, başka bir biçimde yaşama isteğim yenilik iddiasındaki bu kıtayla çakışmış oldu" (s. 97) cümlelerinden ibaret olan Aslı vatanını da tanımaktan ve doğru tahlil etmekten uzaktır. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Türkiye; göbeğini, ‘apış arasını zevkle kaşıyan’, bol küfürlü konuşan, çekirdek çitleyen vs. insanların yaşadığı, hukuk kurallarının yok sayıldığı geri kalmış bir ülkedir Aslı’ya göre. Ne Amerika ile, ne ülkesiyle, ne ailesiyle, ne kocasıyla bağ kuramamış memnuniyetsiz kahramanın fikirlerinin, savunduğu değerlerin de yavan ve inandırıcılıktan uzak olmasına neden oluyor.

Romanda hemen her fikir tek yönlü, dogmatiktir; karşı fikrin iğne ucu kadar dahi savunma yapması gereksizdir, haklı olabilme ihtimali yoktur.

Romanın diğer kahramanı Mehmet de silik bir karakterdir. Ne yapmaya çalıştığı, ne düşündüğü, ne gibi amaç(lar) taşıdığına dair okurun bağ kuramadığı bir tip.

Kürtlükten bahis açılan kısımlarda belirgin şekilde Türkiye Cumhuriyetinin politikaları eleştiriliyor. Ailenin bazı bireylerinin ateist olması ve bu minvalde yanlı tutum, evli çiftlerde aldatmaların bolca sergilenmesi gibi detaylar da ‘Bir Dava’nın kreması.

‘Bir Dava’nın dili ve kelime tercihlerinde belirgin bir özensizlik göze çarpıyor. Farklı olma ve dikkat çekme adına yerli yersiz kullanılan bazı kelime ve tamlamalar cümlede sırıtıyor, özellikle uzun cümlelerde anlam karışıklığına sıkça rastlanıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR