Kardeşlik Masalı
Bir zamanlar "hain" diye haykıran sesler şimdi "kardeşim" diyor. Aynı ağızdan çıkan bu zıt kelimeler, vicdanı olan herkesin midesini bulandırıyor. Bu nasıl bir devrandır ki, hakikat bu kadar hoyratça çiğnenir oldu? Ne değişti? Gerçek mi değişti, yoksa menfaat mi yön değiştirdi?
Dün televizyon ekranlarında, kürsülerde, miting meydanlarında ağız dolusu lanetlenenler bugün alkışlarla karşılanıyor. Dün “terörist” denilenlerin, bugün “muhatap” diye meşrulaştırılması sadece siyasi bir manevra değil, ahlaki bir çöküşün resmidir. Dönüp bir aynaya bakmalı herkes: Bu kadar mı kolay oldu unutturmak; anaların gözyaşını, toprağa düşen askerlerin kanını?
Kendine gazeteci diyenlerin, aydın geçinenlerin, siyaset sahnesinde figüran olmaya razı olmuş güruhların sessizliği de bu devranın parçası. Çünkü çıkar konuşunca, vicdan susar. Makamlar değişince söylemler de renk değiştiriyor. Dün milliyetçiydi, bugün demokrat; dün vatanseverdi, bugün barış güvercini. Ama gerçek yerinde duruyor: İhanet, makyajla kardeşliğe dönüşmez.
Bu öyle bir devran ki, insanın yüreğini kemiriyor. Bize düşen, vakti geldiğinde bu söylemleri aklımızda bulundurarak karar vermek! Dün nerede duruyorsak, bugün de yarın da orada durmalıyız. Dün "vatan" dedik, bugün de yarın da vatan diye haykırmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.