Muhammet Yavaş
Konya'da trafik değil, şoför sorunu var!
Konya'nın trafik sorunları her zaman gündemde. Geniş caddeleri, bulvarları ve nispeten düz topoğrafyasıyla aslında trafik akışının oldukça rahat olması beklenen bir şehiriz. Ancak ne yazık ki, Konya'da araç kullanmak çoğu zaman bir çileye dönüşebiliyor. Peki, bu sorunun kaynağı gerçekten yetersiz yollar mı, yoksa daha derinlerde yatan başka bir problem mi var? Şahsi kanaatimce, Konya'nın trafik sorunu bir altyapı sorunu değil, bir şoför sorunu.
Her gün şahit olduğumuz manzaralar, bu tezi destekler nitelikte. Kırmızı ışıkta sabırsızca kornaya basanlar, şerit değiştirmeden sinyal vermeyenler, sağ şeridi park yeri gibi kullananlar, aniden şerit değiştirenler, yolu tıkayan çift sıra parklanmalar... Bu liste uzayıp gider. Trafik kurallarına uymak yerine adeta kendi kurallarını koyan bir zihniyetle karşı karşıyayız. En basitinden, kavşaklarda dönüş kurallarına riayet edilmemesi bile, küçük çaplı tıkanıklıkların ve kazaların ana sebeplerinden biri haline geliyor.
Saygısızlık ve sabırsızlık, Konya trafiğini kâbusa çeviren iki temel faktör. Birçok sürücü, trafikte kendinden başka kimsenin olmadığını düşünür gibi hareket ediyor. Bu durum, sadece trafik sıkışıklığına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda sürücüler ve yayalar arasında gerginliklerin artmasına da neden oluyor. Empati eksikliği, "önce ben" anlayışı ve bir an önce varmak için yapılan kural ihlalleri, şehirdeki trafik akışını felç eden unsurlar.
Elbette trafik altyapısının iyileştirilmesi, akıllı trafik sistemlerinin kullanılması gibi adımlar her zaman faydalıdır. Ancak bu tür iyileştirmeler, sürücülerin zihniyetinde bir değişim yaşanmadığı sürece sadece pansuman görevi görecektir. Ne kadar geniş yol yaparsanız yapın, ne kadar köprülü kavşak inşa ederseniz edin, eğer sürücüler doğru şeridi kullanmayı, takip mesafesini korumayı, sinyal vermeyi ve en önemlisi trafik adabına uymayı öğrenmezse, sorunlar devam edecektir.
Peki, çözüm ne? Sadece denetim ve cezalar mı? Elbette denetimlerin artırılması ve kural ihlallerine karşı caydırıcı cezaların uygulanması önemli. Ancak asıl çözüm, eğitim ve farkındalıkta yatıyor. Sürücü kurslarında verilen eğitimin kalitesinin artırılması, trafikte saygı ve hoşgörünün öneminin vurgulanması, hatta okullarda trafik bilincinin küçük yaşlardan itibaren aşılanması, uzun vadede çok daha etkili sonuçlar verecektir.
Konya'nın gerçekten rahat bir trafiğe sahip olması için, yollarımızı değil, direksiyon başındaki zihniyetimizi düzeltmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki trafik sadece araçların değil, insanların oluşturduğu bir akış. Ve bu akışın düzenli ve güvenli olması, her bir bireyin sorumluluğunda. Konya'nın trafiği düzelmez mi? Elbette düzelir. Ama önce herkesin "şoförlüğünü" gözden geçirmesiyle başlar.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.