Konya artık eski kış günlerini özlüyor. Bir zamanlar şehrin meydanları, sokakları karla kaplanır Kadınlar Pazarı’nda sabahın erken saatlerinde dumanı tüten çaylar eşliğinde sohbetler edilirdi. Soğuk havaya rağmen o dönemlerin ayrı bir sıcaklığı vardı. O günleri yaşamış olan Konyalılar, o atmosferi hatırladıkça iç geçiriyor.

" KIŞ GELDİ AMA KAR YOK, YAĞMUR YOK”

Bugün ise mevsimler değişti, doğa adeta sessiz bir uyarı veriyor. Kış geldi ama kar yok, yağmur yok. Eskisi gibi bereketli bir hava yaşanmıyor. Salgınların, enfeksiyonların arttığı bu dönemde doğanın dengesinin bozulmasının etkilerini her alanda hissediyoruz. Yağmayan kar ve kuruyan toprak, bize aslında en temel gerçeği hatırlatıyor: İnsan ne ekerse onu biçer.
Bu tablo sadece iklim değişikliğiyle ilgili değil; aynı zamanda insanoğlunun doğaya karşı tutumunun da bir sonucu. Doğal kaynakları hoyratça tüketmenin, çevreyi korumamanın bedelini hep birlikte ödüyoruz. Oysa Konya, karla ve soğukla anlam kazanan bir şehir. Yağış, hem doğaya hem de ekonomiye bereket getiriyor. Toprak suyla buluştuğunda çiftçinin yüzü gülüyor, mahsul artıyor, pazarda fiyatlar düşüyor, vatandaş rahat nefes alıyor.
Umarım bu kış Konya için bereketli geçer. Yağışlar artar, toprak yeniden can bulur. Hem çiftçi hem vatandaş mutlu olur. En önemlisi de çocuklar kar topu oynayarak, sokaklarda kardan adam yaparak gerçek bir kışın tadını çıkarır. Çünkü Konya’ya kar yakışır, kış bu şehrin ruhudur.