Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

‘Stratejik zekâ lazım’mış!

‘Stratejik zekâ lazım’mış!

Hayata bakış açısı ve benimsediği ideoloji, hayata bakış açım ve ideolojimle uyuşmasa da Soner Yalçın’ın değerlendirmeleri mütemadiyen hoşuma gider.

Eğriye eğri, doğruya doğru demesini bilen bir isim.

Birkaç hafta önce kaleme aldığı yazı da okkalı bir yazı olmuş.

Muhalefetin hali pür melalini ortaya koyup yazmış reçeteyi.

Reçetenin muhtevası son derece açık.

‘Stratejik Zekâ Lazım!’ diyor Sayın Yalçın.

Cılız olan muhalefetin ‘kırmızı kart’ sürprizi artık bardağı taşıran son damla olmalı ki böyle bir durum tespitine vurgu yapmaya ihtiyaç duymuş.

Arzu ederseniz yazının vurgulu bölümlerini sizlerle de paylaşayım ki lazım olan ihtar çerçevesi zihinlere rahatça kurulsun!

Buyurunuz:

‘CHP yönetiminin, sert-zalim tuzaklar barındıran “dalavere siyasete” karşı stratejisi ne? Kırmızı kart çıkartmak mı?

Beş taş oynamayı siyaset sanıyorlar! Ve daha da kötüsü var:

Siyasilerdeki ağız ishali

Strateji, insanlık tarihine savaşlar ile girdi. Bu sebeple, “general sanatı”- “komuta sanatı” dendi.

Savaşı kazanmanın çeşitli araçları vardı; düşmana sır/istihbarat vermemek gibi…

Bu yazımı bana yazdıran işte bu son cümle oldu:

CHP yönetiminin her konuştuğunu biz niye siyasiler aracılığıyla medyada görüyoruz, okuyoruz?

Evet kimse kusura bakmasın; CHP’li politikacıların “ağız ishali hastalığı” mı var?

Toplantı yapıyorlar on dakika geçmeden ekranda konuşulanları dinliyoruz!

Kalabalıklara “ben önemli biriyim” mesajı vermek mi bu gevezeliğin sebebi?

Sır saklamak irade imtihanıdır oysa. Sağduyu, akılcı düşünce nerede? Parti disiplinine hiç girmeyeyim… Ruhu olgun tek yönetici yok mu?

Bırakın strateji yapmayı, bu parti sır saklamayı nasıl öğrenecek?

Bu laf ebelerinin daha da kötü yaptığı ne biliyor musunuz; ülkeye kötümserlik-karamsarlık yayıyorlar.

Morali düşük, güvenini kaybetmiş ve panik halindeki “ordu” nasıl zafer kazanır?

Hiç mi psikolojik harpten anlamıyorlar? Düşmanın; yorma, tüketme, bezdirme stratejisine “taciz malzemesi” veriyorlar.

Koca parti manevra yapma stratejisi bilmiyor!

İşte… Ben de burada “strateji yapın” diyorum; ki bunlar daha iki dudağını tutamıyor, ne dehasından bahsediyorum!

Halkı tatmin edecek muhalefet yap(a)mıyorlar maalesef.

Biliyorum ki ana muhalefet partisinin güçlülüğü ülke menfaatinedir çünkü.

Kötü insanlar kumpas kurarken iyi insanların tek güçlü silahı meydan okuyacak/zafer getirecek strateji yapmaktır.

Silkelenin artık.’

Strateji nasıl olur?

Entelektüel zekâ birikimi ve cesaret barındıran yaratıcılıkla değil mi?

Peki bu ikisinden hangisi CHP’nin kurmay kadrosunda var?

Kırmızı kurdelelerle heykel açılışı entelektüel zekâ birikimine dahilse ‘Einstein’ vari bir kitleyle karşı karşıyayız diyeceğim ve el çırpacağım.

Ya da avuç içi kadar kırmızı kartı ele alıp sağa sola göstermek cesaret barındıran bir yaratıcılıksa ezberleri yeniden bozacağım.

Ama yok.

Mevzuu bahis bu iki hareket de stratejinin olmazsa olmazı değil gibi.

Strateji öyle bir şeydir ki; ağacı değil ormanı görebilmeniz gerekir.

Düşmanın gölgesinde soluklanıp karşısında oturamıyorsanız siz sağlam bir stratejist değilsiniz demektir.

Kaldı ki Belediye Başkanları’nın arkasına saklanıp siyaset yapmaya çalışan bir Genel Başkan’da bu kalıba pek uymuyor sanki.

Soner Yalçın’ın ‘Silkelenin artık!’ ihtarı yine havada kalacak zannımca.

Muhalefet kanadında bulunan ve kalem oynatan şahsiyetlere tavsiyem şudur:

Köşelerde yazıp çizerek akıl vermeyi bırakında meydana çıkın.

Özgür Özel ve ekibinin yapamadığı veyahut da eksik yaptığı her ne varsa teker teker siz uygulama makamına koyun.

Başarabilirseniz eğer çıkın Sayın Özel’in karşısına:

‘Bak Özgür Efendi o işler öyle olmaz böyle olur.’ diyiverin bir zahmet.

Böylelikle Özgür Özel’de hanyayı Konya’yı öğrenmiş olur.

Büyükşehir dahil ilçe Belediyelerini alacakmış ya beyefendi, ayağı alışır!

Selâmetle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi
SON YAZILAR