
Prof. Dr. Fikret Akınerdem
ÜNİVERSİTEM ve REKTÖR ATAMALARI
4 sene önce idi. O zaman rektör adayları seçilmek için yarışıyorlardı. Selçuk Üniversitesi için birkaç aday atanmak için yarışıyor ancak gözler şu an ki rektörümüz Mustafa Şahin ve Tahir Yüksek üzerinde yoğunlaşıyordu. O zamanın Başbakanı da Davutoğlu seçimde Başbakan olarak etkili olmak istiyor veya birilerinin telkiniyle öyle olması gerekiyordu ancak bunu başaramadığı gibi, eline yüzüne de bulaştırdı.
Aslında her iki hocamız da aynı davanın insanı idi. Tahir Hocamızı da Ankara’dan, talebelik yıllarından tanırdım. Ortak arkadaşlarımız vardı. Onlar Hekimler Birliği Vakfını, biz de Tarımsal Kalkınma Vakfını (TAKVA) kurmuş idik. Her iki adayımız da aynı davanın insanı olarak kardeşlik hukukunu iyi biliyor, üniversiteyi yönetme istediğinde olanların hırslarına mağlup olmadan süreci tamamlıyordu. Şahin Hoca ipi göğüsledi. Gelinen nokta son derecede memnuniyet verici, seçim-meçim, kırgınlık yok artık. Atama olacak: Herkes ve herkesim işine baksın, bize düşen karara ve Devletine itaat etmektir.
- öyle iken geçen seferdeki siyasetçilerin veya akıl hocalarının yerini bu seferde birileri almaya kalkmasın, iyi niyetle de olsa toplumu uyarma görevini yerine getirme adı altında yönlendirmelere gelmesin. İnsanı veya toplumları uyarma görevleri normal karşılanabilir ancak bunu yaparken de haber kaynaklarına dikkat etmelidirler. Hele de değerlerinden ve safiyetinden şüphe etmediğimiz arkadaşların kul hakkına girmemeleri için de yazılarını daha itina ile ele almalıdırlar.
Şahin Rektörümüz yeniden aday ve şansı yüksek. Kendisi için hayırlısı ne ise o olsun. Bu arada genç-orta yaşlı, çalışkan, dürüst bazı arkadaşların da adaylığı var. Bunların ikisi Benim bölümümden beşi de Fakültemden. Cesaretlerini tebrik ederim. Bir meslektaşım rektör olursa da sevinirim.
Şahin Rektör, zor bir dönemde göreve geldi. FETO çetesi ile mücadelesinde başarılı da oldu. İşlerin iç yüzü bir yana, çevresi ve çalıştığı arkadaşlar yüzünden çok tenkit edilse de rahatlıkla ulaşılan ve konuşulabilen bir yönetici durumunda oldu. Bunun yanında yaptığı iyi hizmetleri de var. Hizmet dökümünden bazı örnekler vermek gerekirse KPSS ve ALES de Selçuk Üniversitesinin ilk % 10 a giren ilk beş programı ve bu programların kendi içindeki sıralamasında her ikisinde de ilk 5 de yer almış. Uluslararası sempozyum, kongre ve sanatsal sergi sayısı 33, öğrencilerin yaptığı sosyal ve sanatsal etkinlik sayısı 19, Teknokent ve Teknoloji Transfer ofisi projelerine katılan öğrenci sayısı 493 olmuş.
Birçok üniversite öğrenci bulamamaktan dolayı bölümlerini kapatırken Üniversitemizin doluluk oranı % 86.6 lara ulaşmış. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan ve yayınlara yapılan atıflar, patent ve faydalı model ve tasarım sayısında artışlar var, patentlerin birçoğu da sonuçlanmış durumda. Tüm bunlar Ar-Ge ye harcanan ve yatırım yapılan bütçede, destek oranın % 10 a çıkarılması yapılmış. Üniversitemiz yabancı ülkelere bayağı açılmış, şu anda 2292 yabancı öğrenci eğitim almakta, değişim kapsamında 300 kadar öğretim üyesi ve öğrenci eğitim vermekte veya almakta.
Yine çok sayıda TÜBİTAK ve değişik bakanlılarla ortak projeler yürütülmüş, buralardan ödüller alınmış. Bunlardan biri de Akademik Performansta üniversitelerin Sıralanması (URAP) programında, bilim alanlarına göre Selçuk Üniversitesi 3 bilim alanında dünya ile yarışmış, 2018-2019 alan sıralamasında, mühendislik dalında 831’inci, tıp ve sağlık bilimleri Alanında 830’uncu, Kimyasal Bilim Alanında 995’inci sıraya yerleşmiş. Liste kabarık ama gelişmelerin tamamını almaya yerimiz yetmeyecek.
Sonuçta Üniversitemiz, ilme, akla ve insana ait. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de yöneticileri tenkit etmek kolay geliyor, insanı yıpratılacakken kurumlar da yıpratılıyor. Böylece daha muhafazakâr çevreler fitne ve fesadın tuzağına düşüyor. İşin kötüsü en çok tenkit, kurumdan en çok nemalananmış olanlardan geliyor. Hâlbuki eksiklik-fazlalık-hata ve yetersizlikler kendi davası içinde mütalaa edilmeli, böylece de daha yapıcı ve çözücü sonuçlara gidilmelidir. Temennimiz yeni dönemde bunun olmasıdır.
Üniversiteler ülkenin göz bebeğidir. Bu yüzden de ülkeye ve geleceğe hitap eder, geleceğin idareci ve ilim insanını yetiştirir. Herkes üniversiteleri rastgele ele almamalı, zira zararı kendine de dokunabilir.
Yeni yılda ve dönemde Ülkeme hayırlar, Üniversiteme başarılar diliyor, saygılarımı sunuyorum.
Devlet eliyle kiralık tarım arazileri (üretim mi, verimlilik mi?)
12 Ağustos 2025 Salı 00:01Şeker pancarından şeker kamışı üretimine mi geçelim?
05 Ağustos 2025 Salı 00:02Özel Şeker Fabrikaları, Nereye Kadar
29 Temmuz 2025 Salı 00:01Tütün ve tütün mamulleri
22 Temmuz 2025 Salı 00:04Küresel ısınma ve İklim Kanunu
15 Temmuz 2025 Salı 00:04Üç kadın, üç örnek
08 Temmuz 2025 Salı 00:02Kenevir üretimi, boşalan köyler ve zirai krediler
01 Temmuz 2025 Salı 00:03Hayatın içinden-Roman mı, Çingene mi?
24 Haziran 2025 Salı 00:034. Tarım-Orman Şurası Kararları hakkında-5
17 Haziran 2025 Salı 00:034. Tarım Orman Şurası Kararları-4
10 Haziran 2025 Salı 00:03




Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yerli Can,
Yanıtla (0) (0)Düşüncelerine teşekkür ederim,
Önümüzdeki Salı yemeğe bekliyorum.
Hocam geleyim de nereye geleyim sizi nerede bulacağım kaçta geleyim sözleriniz havada.ben sizi ikindi yemeğe götüreyim desem mevlana meydanında bir yerli gelecek diye bekleyecek misiniz
Yanıtla (1) (1)Kâmil Bey, teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum
Yanıtla (0) (0)Ali Kemal Bey, geçen dönem de bu dönemde olduğum gibi uslubumu ve net tavrımı açıkça ortaya koydum. Rektörümün yüzüne de doğru tavrımı koydum, o da benim bu tavrımı hep takdir etti. Sizin tavrınız rektör seviciliginden değil, kazan kaynatma isteginden olsa gerek.
Yanıtla (0) (0)Eyvallah
Mehmet Bey, destek ve iyi niyetinize teşekkür ederim
Yanıtla (0) (0)Hayrı bey, Rektörüm ile veya bu ülkenin herhangi bir kurumunda çalışmak bir onurdur. Bir daha ki sefere görev isteyeyim. Sizd de teşekkür ederim
Yanıtla (0) (0)