Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Küresel ısınma ve İklim Kanunu

Dünya, küresel ısınma nedeniyle zor durumda. Araştırmalar, dünyanın 3 dereceye kadar ısınma yolunda ilerliyor. Küresel ısınmayı, sanayi öncesi döneme göre 1.5 dereceyle sınırlandırabilmek için karbon emisyonlarını azaltarak belli bir süre sonunda sıfırlamak, "net sıfır" hedefine ulaşmaktır.

Küresel Karbon Projesi (GCP) verilerine göre, dünya genelinde en çok kirleten ilk 10 ülke: Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, İran, Almanya, Suudi Arabistan, Güney Kore, Endonezya. Dünyada yaklaşık 3,6 milyar insan iklim krizine karşı aşırı kırılgan bölgelerde yaşıyorken, kirlenmenin yarısından fazlasını Çin, ABD ve Hindistan yapıyor. Gelişmiş 20 ülke, sera gazı emisyonunun % 80'inden sorumlu. Aksine 48 Afrika ülkesinin payı 0,55. Çin tek başına küresel karbon emisyonunun % 30,6’sından sorumlu.

Birleşmiş Milletler bünyesinde bulunan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneline göre, sera gazı ve karbon emisyonlarında devam eden artış, küresel ısınmanın etkilerinin de artarak devam edeceğini ortaya koyuyor. Sıcaklık artışıyla sıcak hava dalgalarının yoğunluğu, aşırı yağmur ve diğer uç hava olayları sıklaşırken, dünyanın tüm bölgelerinde bu olaylar gıda ve su güvenliğini riske atıyor.

İklim kanunu, iklim değişikliği sebebiyle oluşan sorunlara mani olma ve iklim değişikliğiyle mücadele amacıyla düzenlenmektedir. Konu ile alakalı olarak Kanunun daha çok Tarım sektörüne, yani gıdaya erişme hakkında bilgilendirme ve yorumlar yapılacaktır.

İklim Kanununun ana fikrinin tamamına yakını iklim değişikliği, çevre şuuru, toplumsal mutabakat, eşitlik, iklim adaleti gibi ifadelere muhataptır. Yanı her haliyle gıda ve gıda güvenliği, o da insan gıdasına, gıda kaynağı olan tarım sektörüne çıkmaktadır. Böylece 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme olup, iklim değişikliği kaynaklı krizle ve zararların menfi etkilerini en aza indirmektir. Bunun yanında iklim dirençli şehirlerin inşası, biyoçeşitlilik ve tabii kaynakların korunması, su ve gıda güvenliğinin sağlanması, orman ve yeşil alanlar ile yenilenebilir enerji varlığının artırılmasıdır.

Türkiye, yeşil yatırımların artmasını teşvik etmek amacıyla kurulacak Türkiye Yeşil Taksonomisi yeşil yatırımlara ait kıstasları belirleyecek ve yeşil finansman yatırımları desteklenerek, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve temiz teknolojilere yönelik yatırımlar artacaktır. Bu manda, en geç 2027 sonuna kadar Yerel İklim Değişikliği Eylem planları hazırlanacak, gerekirse bir yıl daha uzatılabilecektir. Bu planlar sayesinde, yerel yönetimlerin iklim değişikliği ile mücadele etme stratejileri belirlenecek ve kamu kurumları ile yerel yönetimler işbirliği ile çalışacaktır.

Sıfır Atık Sistemi’nin yaygınlaştırılması ve ekonomi çevrimi anlayışını güçlendirilecek, sistemin etkince uygulanması, atık yönetimi ve geri dönüşüm oranlarını artırarak sürdürülebilir üretim sağlayacaktır.

Su kaynaklarının yönetimi ve iklim değişikliğine dirençli tarım uygulamaları geliştirilecek. Bu alanda, yerel yönetimlere ait eğitim ve farkındalık artırıcı programlar ile tarımda su verimliliği artırılacak ve iklim değişikliğinin tarım üzerindeki olumsuz etkileri minimize edilecektir.

Tabii kaynakların korunması teşvik edilerek toplumun iklim değişikliğine uyum yeteneğini artırılacak. Eğitimde yeni müfredat ile toplumda iklim şuuru oluşturulacak, tüm paydaşlar iklim değişikliği ile mücadelede aktif rol alacak. Su kaynaklarının etkin yönetimi ile tarım, orman ve sulak alanlarda karbon yutağı kayıplarının önüne geçilecek, deniz ve karasal korunan alanların oranı artırılacak.

Türkiye’nin iklim kanununa diğer ülkelerden daha çok ihtiyacı var. Ülkem karbon emisyonundan en çok etkilenen bir ülkedir ve kuraklık da son 15 yılda kendini yoğunlukla göstermiş bulunmaktadır.

Sonuç olarak, İklim Kanunu, üretimi yasaklama değil, daha çok iklim değişikliğine bağlı kuraklığı önleyici tedbirlerle birlikte çevresel faydalar sağlayan, ekonomik ve toplumsal dönüşümü destekleyerek, Ülkemin iklim değişikliği ile mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıdır.

Görüldüğü gibi yasanın çoğu maddeleri ülkemin gıda güvenliği ve gıda arzı üzerinedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi

Cumhuriyetimizin Şeker Fabrikaları-5

02 Aralık 2025 Salı 15:31

İsrafın Gerçek Maliyeti

14 Ekim 2025 Salı 11:54

Küçük bahaneler ve devlete maliyeti

23 Eylül 2025 Salı 00:01