Son günlerde yoğun olmak üzere yüzyılımızda çeşitli algı yöntemleriyle Araplara karşı aşağılama ve karalama kampanyaları devam etmektedir.

Öyle bir algı ki, sanki dünyanın en kötü insanları Araplar!

Hele hele Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Suudi Arabistan’ın Başşehri Riyad’da oynanacak Süper Kupa maçına çıkmamaları sonrası aşağılama ve hakaretlerin dozu iyice artmıştır.

İşte, Bolu Belediye başkanının billboardlara astırdığı afişlerde “ÇÖL FARESİ BEDEVİLERE, Atatürk’ün büyüklüğünü hatırlatan Fenerbahçe ve Galatasaray camiasını Bolu halkı adına kutluyorum” sözlerine yer vermesi.

Araplar için “Çöl faresi ve bedevi” sözlerini bir Müslüman asla kullanamayacağı gibi azıcık insanlıktan nasibi olan biri de kullanmaz!

Bu adam ne kadar cüretkar olursa olsun bu kadar ağır sözleri pervasızca kullanamamalı bunun bir yaptırımı olabileceğini hesaba katmalıydı.

Bırakın hesaba katmayı sözlerimin arkasındayım diye bir de meydan okuyor!

-İyi de bu adam nasıl oluyor da bu kadar kendine güveniyor ve hakkında açılan soruşturmayı bile takmıyor?

Hiç kimse Atatürk’ün arkasına sığınarak hiçbir kişi ve millete hakaret edemez ve ediyorsa mutlaka hukuki çerçevede makamı ve konumu ne olursa olsun hukuk önünde hesabını vermelidir.

Sadece bu kişi değil, ülkesinin uluslararası itibarını düşünmeyen FB ve GS kulübü başkanları ile bu duruma sebebiyet veren TFF yetkilileri hakkında da soruşturma başlatılmalıdır.

Bunlar hakkında bir işlem başlatılmazsa bu adamda bu cüretkar davranışlarına devam eder.

CHP yönetimi Bolu’da bu adamı aday yapmayarak insan haklarına saygılı tavrının olduğunu ortaya koymalıdır.

Şunu da özellikle belirteyim; bu adamı CHP tekrar aday gösterirse Müslüman birinin bu adama oy vermesi kişiyi Müslümanlıktan çıkarır veya çıkarmaz onu bilemem; ancak, büyük bir vebal altına gireceğinden hiç şüphe duymuyorum.

Belediye başkanının bu sözlerinde Arap ırkını aşağılama var ve Arapları aşağılamak bir Müslümanın asla yapacağı ve kabul edeceği bir iş değildir.

Çünkü, benim Peygamberim Hz. Muhammed(s.a.v.), İbn Abbas(r.a.)’tan rivayet olunan bir Hadis-i Şerifte; “Üç hasletten dolayı Arabı seviniz; çünkü, ben Arabım, Kur'an-ı Kerim Arap lisanıyla nazil olmuştur, Cennet ehlinin konuştukları dil Arapçadır.” Buyurmaktadır.

-Alemlere rahmet Hz. Muhammed(s.a.v.) Efendimiz Arap ve kitabımız Kur’an-ı Kerim Arapça olduğunu bildiği halde bir Müslüman nasıl olurda Arapları ve Arapçayı aşağılayabilir?

Şunu da belirteyim; bu Hadis-i Şeriften İslam düşmanı müşrik, kafir Araplarında sevileceği çıkarılmasın; asla bir Müslüman müşrik ve kafirleri hangi milletten olursa olsun hiçbir şartta sevemez!

Peygamber Efendimiz(s.a.v.); “Bana buğz eden dinden ayrılır. Müslüman Araba buğz eden bana buğz etmiş olur.” (Tirmizi, Taberani, İ.Ahmed, Beyheki, Ebu Ya'la, Hâkim) Buyurmaktadır.

Müslüman için ölçü; Allah(c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed(s.a.v.)’in sevdiklerini sevmek sevmediklerini sevmemektedir.

Yukarıdaki Hadis-i Şeriften bir Müslüman ders çıkararak Araplarla ilgili söz ve davranışlarının hangi sonuçlara yol açacağının hassasiyetini taşımalıdır.

Arapları aşağılayıcı sözlerin arka planında Türklerle Arapların arasına fitne sokarak Türkleri İslam’dan uzaklaştırmak olup kısmen de olsa yıllardır süren bu algı başarıya ulaşmıştır.

Üzülerek ifade etmeliyim ki, kendisini Milliyetçi-Müslüman tanımlayan insanlarda bile bu algının tesirini gözlemlemekteyim. Araplarla ilgili olumlu bir söz söyleyenleri “Arap Seviciliği” ve “Araplaşma” gibi nitelendirmelerle sosyal medya ortamlarında suçlamaktadırlar.

Şunu özellikle belirteyim; İslam’da üstün ırk yok ve üstünlük Allah(c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed(s.a.v.)’e yakınlıktadır.

Allah(c.c.); “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır,” (Hucurat-13) buyurarak kimin üstün ve değerli olduğunu biz kullarına açıklamaktadır.

Bu duruma göre;

1-Bir Müslüman Allah(c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed(s.a.v.)’e itaat eden anne, baba ve kavmini sever; kesinlikle, ırkçı ve kavmiyetçi duygularla hareket edemez.

2-Bir Müslüman için, Müslüman olmayan bir milyar tane kavminden olan kişiden başka bir kavimden Müslüman olan bir kişi daha üstündür.

3-Bir Müslüman, Müslümanın Müslüman olmayan birine haksızlık yapması durumunda haklının yanında yer alır ve haksızın yanında yer alamaz.

4-Her kavmin hatta bir ana ve babanın çocukları içinde bile İslam’a inanan ve inanmayan, kötü ve iyiler olabileceği için hiçbir şekilde iyi ve kötü gibi toptancı yaklaşım doğru değildir.

5-İllede bir milleti diğer milletlerden üstün tutmak gibi bir anlayışa kendimizi tabi tutmak zorunda hissediyorsak; sizi bilmem ama benim için yüzde yüz en üstün ve saygıya değer millet Araplar, dil olarak da Arapçadır.

Çünkü, insanların en üstünü, Alemlere Rahmet Peygamberim, Efendim Hz. Muhammed(s.a.v) Arap, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim Arapçadır.

Bir Müslüman için daha ne olsun kardeşim; bundan gayrısı boş ve hükümsüzdür!

Müslüman olmayanlara değil, Müslüman olanlara bütün içtenliğimle çağrıda bulunuyorum:

Bu ülke insanını İslam’dan uzaklaştırmak ve insanımızı çatıştırmak için büyük bir fitne furyasıyla karşı karşıyayız ve bunlara karşı uyanık olmalı her sözün ve olayın peşine takılmamalı önünü ve arkasını iyi araştırmalıyız.

Geçenlerde ne olduğu belirsiz bir adam Anıtkabirin önünde “Şeriat istiyorum…” diye bağırıyor, bazı televizyon kanalları işin aslını, bu adamın kim olduğunu araştıracağı yerde fitnenin üzerine körükle gidiyorlar; bunların amaçlarının ne olabileceğini bir düşünün!

Şuurlu bir Müslüman asla Anıtkabirin önünde gelip böyle bağırmaz, mutlaka bu işte bir bit yeniği var ve İçişleri Bakanlığı bu olayın üzerine ciddiyetle giderek bu adamın kim ve amacının ne olduğunu kamuoyuna açıklamalıdır.

Öncede bu ve buna benzer provokasyonları çok gördük!

Araplar üzerinden İslam’la bir hesaplaşma olduğunu da aklınızın bir kenarında bulundurun ki, olaylar karşısında uyanık olabilelim!

Daha önceki yazılarımda defalarca dile getirdiğim gibi, Arap ülkelerini idare edenleri savunmuyor ve eleştiriyorum; ayrıca, dini yönden bazı anlayışlarını da kabul etmiyorum; benim derdimin ne olduğunu işin ehli olan insanların anladığına da inanıyorum.