Giyimi değil, yolsuzluğu sorgula
Bizim memlekette bir gariplik var: İnsanlar birbirinin kıyafetini konuşmaya bayılıyor. “O ne giymiş, bu ne takmış, şunu niye böyle yapmış?” diye sabahtan akşama dedikodu. Ama iş, asıl meseleleri sorgulamaya gelince bir sessizlik çöküyor. Mesela yolsuzlukları... Kamunun parasını kim nasıl yemiş, hakkımızı kim gasp etmiş, kimse pek dert etmiyor. Halbuki hepimizi ilgilendiren, cebimize, geleceğimize dokunan şey bunlar, değil mi?
Birinin kıyafeti, en kolay eleştirilecek şeydir. Görüyorsun, yorum yapıyorsun, “Benim tarzıma uymadı” deyip içini döküyorsun. Peki ya yolsuzluk? Onu görmek için biraz araştırmak, kafa yormak lazım. Ama işin doğrusu şu: Birinin nasıl giyindiği seni hiç ama hiç etkilemez. Giydiği pantolonun paçası dar mı bol mu, bu senin hayatına dokunmaz. Ama devletin parası çarçur edildi mi, işler değişir. O para senin çocuğunun eğitimi, yaşlı annenin emekliliği, hastanedeki tedavisi... İşte bunları yedi mi, hepimizin hayatı etkilenir.
Peki neden bu kadar sessiziz yolsuzluklar karşısında? Belki de “Bize dokunmayan yılan bin yaşasın” kafasındayız. “Zaten bir şey değişmez” diyoruz, “Kimsenin elinden bir şey gelmez” diye düşünüyoruz. Ama bu sessizlik yüzünden o yılan büyüyor, güçleniyor ve bir gün gelip hepimizi sokuyor.
Şunu unutmamak lazım: İnsanların kıyafetleri değil, adalet ve doğruluk bir toplumun geleceğini belirler. Birilerinin nasıl giyindiğiyle bu kadar uğraşacağınıza, “Bu ülkede adalet işliyor mu, yolsuzluklar önleniyor mu, kaynaklar doğru yerlere gidiyor mu?” diye sorun. Çünkü bu sorular gerçekten önemli.
Bak, şöyle düşün: Bir gün torunun sana gelip, “Dedeciğim, o zamanlar insanlar neleri konuşuyordu?” diye sorsa, ona “Kimin başı açıktı, kimin kapalıydı, onları tartışıyorduk” mu diyeceksin? Yoksa “Biz adalet için mücadele ediyorduk, hakkımızı savunuyorduk” mu? Gelecek nesillere ne anlatacağımız bizim bugün neye ses çıkardığımıza bağlı.
Yani diyeceğim şu: Giyimi sorgulamak kolay, ama cesaret isteyen şey yolsuzlukları sorgulamak. Buyrun, zor olanı yapalım. Çünkü bu çocuklarımızın, yeğenlerimizin, torunlarımızın yani bu ülkenin geleceği buna bağlı.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.