Haziran 1 Ferdi Zeyrek’in ölümü

Haziran 2 Madleen Gemisi Baskını

Haziran 3 İsrail İran Savaşı

Haziran 4 Hıristiyan Siyonizm’i

Haziran 1 Ferdi Zeyrek’in ölümü

Dokuz Haziran 2025 günü evinin bahçesindeki havuzun elektrik arızası nedeniyle sistemi onarmaya çalışırken akıma kapılan ve Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi'ne kaldırılan Manisa B. Ş. B. Başkanı Ferdi Zeyrek hemen yoğun bakıma alındı.

70 dakika süren müdahale sonucunda hayata döndürüldü. Ancak üç dakika boyunca akıma maruz kaldığı belirtilen Zeyrek'in birçok organı hasar görmüştü.

Türkiye'nin önde gelen profesörlerinden görüşler alındı, İzmir'den özel cihazlar getirildi.

Ancak bütün çabalar 67'nci saatte yerini acıya bıraktı.

Ferdi Zeyrek yaşam mücadelesini kaybetti. Ferdi Zeyrek için ilk tören Manisa Büyükşehir Belediyesi'nde yapıldı. Zeyrek'in cenazesi, hastaneden alınarak belediyeye götürüldü. Belediye binası önünde Zeyrek için çok sayıda vatandaş toplandı.

Kızı Nurcan Zeyrek: "O Manisa sevdalısıydı. O hepinizi çok seviyordu. O çok inançlı bir adamdı. 'Yapacak çok işim var' diyordu. Hep hayaliydi. 'Belediye başkanı olacağım' diyordu." ifadelerini kullanan Nurcan Zeyrek, "Hep dik duracağım. Onun kalbi bende. Sizlerden helallik istiyorum." dedi.

Gözyaşlarını tutamayan Nurcan Zeyrek, "Üç tane yavrum var. Sözümü tutacağım. Onlara hem anne hem baba olacağım. Ama biliyorum ki bütün Türkiye'nin duaları bizimle... Allah hepinizden razı olsun." diye konuştu.

Yapılan incelemede motor pompasında bir arıza tespit edildiği öğrenildi. Ferdi Zeyrek'in dokunduğu bölümde ıslaklık ve nem olduğu ayrıca koruma cihazlarının çalışmadığı belirlendi.

Zeyrek'in Yaklaşık üç dakika boyunca 80 volt dalgalanan elektrik akımına maruz kaldığı, 50 voltun üstünün öldürücü olduğu öğrenildi.

Ferdi Zeyrek 1977 yılında Manisa'da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Manisa'da tamamladıktan sonra Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldu. Kendi mimarlık ve iç tasarım şirketini kurdu. Manisa Mimarlar Odası'nda yedi yıl süreyle başkanlık görevi yürüttü. 2012 - 2014 yılları arasında Manisa spor yönetim kurulunda yer aldı. 2023 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Manisa İl Başkanı oldu. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildi. 2003 yılında evlenen Ferdi Zeyrek, 3 çocuk babasıydı.

Haziran 2 Madleen Gemisi Baskını

Haziran 10, 2025 günü bizim Mavi Marmara’yı andıran bir olaya daha imza attı İsrail.

Madleen, adını Gazze'nin ilk ve tek kadın balıkçısı Madleen'den almaktadır. 1 Haziran'da İtalya'nın Sicilya adasındaki Katanya limanından hareket eden geminin, yaklaşık 2.000 km'lik bir yolculuğun ardından Gazze'ye ulaşması bekleniyordu. Gemi, İsrail'in tüm tehditlerine rağmen yoluna devam etti ancak İsrail, gemiyi gece saatlerinde durdurarak, içerisindeki 12 kişiyi İsrail üzerinden ülkelerine göndereceğini duyurdu. Diğer taraftan Madleen gemisindeki hukuksuzlukla ilgili Türkiye'den de önemli açıklamalar geldi. İşte, Madleen gemisine dair bilinmesi gereken tüm detaylar

Madleen gemisinde, aralarında İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg'in de bulunduğu 11 aktivist ve 1 gazeteci olmak üzere toplam 12 kişilik bir ekip bulunmaktadır.

Ekip üyeleri şunlardır:

Greta Thunberg – İsveçli iklim aktivisti

Rima Hassan – Fransız-Filistinli, Avrupa Parlamentosu üyesi

Yasemin Acar – Almanya

Baptiste Andre – Fransa

Thiago Avila – Brezilya

Omar Faiad – Fransa; Al Jazeera Mubasher muhabiri

Pascal Maurieras – Fransa

Yanis Mhamdi – Fransa

Şuayb Ordu – Türkiye

Sergio Toribio – İspanya

Marco van Rennes – Hollanda

Reva Viard – Fransa

Gemideki 12 aktivist Ben Guryon hava alanına götürülerek sınır dışı dildiler.

Haziran 3 İsrail İran Savaşı

Henüz 2025 Haziranının 2. haftası bitmeden ayın 13'ünde dünya büyük bir felakete uyandı.

İsrail uçakları, füzeleri ve İHA’ları üç ülkeyi aşarak 1500, 2.000 kilometre ilerideki İran'ı vurmaya başladı. Kullanılan uçaklar F35 idi, ABD’nin hakkımız olan bu uçakları vermemesi ülkemizde büyük bir infiale yol açmaktadır.

İran hemen ardından misilleme yapacağını ilan ederek 150 - 200 kadar İHA gönderdiğini söyledi, aslında İran'ın yaptığı oldukça saçma bir şey, yapacaksan haber vermeden yapacaksın değil mi?

Bu haber vermesi üzerine İsrail bütün tedbirleri aldı hatta müttefiki sayılan Ürdün bile üzerinden geçen İHA’ları düşürerek çoğunu imha ettiğini duyurdu.

İsrail ilk 3 günde İran'ın 6 önemli bölgesini bombaladı bu önemli bölgeler başta nükleer enerji ve silah üretimi tesisleri idi.

Aynı zamanda İsrail'den Netanyahu çıkarak İran halkını isyana ve yönetimi değiştirmeye davet ediyordu. “Bütün yolları açtık birkaç saatten Tahran’ın üzerinde uçaklarımız görülecek” demesinin arkasından Tahran’ın üzerinde onlarca İsrail uçağı görüldü ve çevredeki bütün stratejik askeri hedefleri bombaladı.

Bu bombalamalar sırasında başta genelkurmay başkanı olmak üzere en üst düzey askeri erkân ve önemli şahsiyetler öldürüldü. İran ise yok 100 balistik füze, yok 200 hipersonik füze fırlattım demekten başka bir şey yapamıyor ve bu fırlatılan şeyler de tam isabetle bir verim elde edemiyordu.

İşin aslına biraz bakalım mı?

Bundan 3 sene önce 7 Ekim 2023 İran'ın desteklediği ve kışkırttığı HAMAS İsrail'e 5000 füze fırlattığını ilan ederek uyandırmıştı dünyayı. Güya bu operasyona da “Aksa Tufanı” demişti.

O zamanlar da “yazıklar olsun sana” dedik. “Sen ilk saldıracak gücü nereden buluyorsun?” ve İsrail bunu bahane ederek 3 yıldır 60 bine yakın çoluk çocuk kadın öldürerek Gazze'yi yerle bir etti. Artık Gazze, Batı Şeria, Kudüs bunların bir Filistin Devleti meydana getirebilecek güçleri ve mecalleri kalmadı. Hatta ABD başkanı Trump “buraya turistik tesis kuracağız” diye dalga geçti.

Ve İran yine cak caklarla onları oyalamaya çalıştı hatta Hamas lideri İran ziyareti sırasında bizzat İsrailliler tarafından gelip öldürüldü. İsrail İran devlet başkanını da uçağını düşürerek öldürdü.

İran'ın kadim bir devlet, antik bir medeniyet, gibi söylemlerle hiç alakası olmayan bir duruma düşmesi tabii ki ne de olsa bir Müslüman olması bakımından bizi üzer. Zira İran tarihinin son bin yılının dörtte üçünü Türk devletleri egemenliğinde geçirdi.

Ama İran hem kendisi hata yapıyor hem de başkasını hata yaptırıyor ve hataya ortak etmeye devam ediyor. Bir kere kendisinin de içinde bulunduğu İslam dünyasını kendisine küstürdü ve kırdı, kırgın hale getirdi.

Şia akidesine sahip olan İran devleti bunu dışarıya ihraç etmek için uğraştı. Yemen, Bahreyn, Kuveyt, Suriye, Irak ve Lübnan'daki Şia inancındaki insanları örgütleyerek yerel yönetimlere yani genelde Sünni devletlere karşı kışkırttı.

Buna reaksiyon olarak sadece Irak'ta zalim bir Saddam ortaya çıkarken yine İran'ın desteklediği Suriye'de zalim bir Esed rejimi yarım yüzyıldan fazla ülkeyi yönetti. Sonunda 2010 yılında zulmü iyice artıran Esed ailesi 2022 yılına kadar bir iç savaş yaşattı ve on milyon Müslümanı yurt dışına sürgüne gönderdi. Neticede kendisi de ortadan kayboldu ve bir enkaz bıraktı.

Güya hedefine İsrail'e yok etmeyi koyan İran Yemen’deki Husiler, Lübnan'daki Hizbullah ile İsrail ve onun abisi Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı devamlı bir tehdit olmayı sürdürdü.

1987 yılında Suudi Arabistan'a karıştırmak için 400 kişinin öldüğü hac olaylarını organize etti. Daha buna benzer birçok nedenle İran Sünni İslam'dan yani Müslümanların yüzde 92'sini oluşturan büyük camiadan uzaklaştı ve arayı açtı.

Bu nedenle başta Ürdün, Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır olmak üzere İsrail’le anlaşmalar yaparak kendilerini garantiye olma yoluna gittiler.

Şu anda “İsrail uçaklarımızın yolunu açtık” derken aradaki Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini kastediyor çünkü onlar İran'la zaten bozuk olan aralarını düzeltme imkanı olmadığından İsrail uçaklarına onları vurması için yol verdiler.

İran dünyayı da bayağı korkutmuş durumda ki Fransa devlet başkanı Emanuel Macron açıkça bu savaş başladıktan sonra “Nükleer silahı olan bir İran'la aynı dünyada yaşayamayız” ifadesini kullanıyordu.

İran inanç bakımından rahat durmadı, tarih boyunca Şia inancını hep ihraç etme yoluna girişti. Osmanlı Devleti zamanında, Selçuklu zamanında, Karamanoğulları Devleti zamanında hep dışarıya Şia inancını aşılamak için ajanlar gönderdi.

Bu arsızlıklarından dolayı İran, Sünni İslam devletlerinde bu bakımdan hiç sevilmedi.

Kimse savaş istemez, savaştan tüm dünya kaybeder ama görülen şu anda o ki: Genel İslam dünyası İsrail’e karşı Gazze kadar bile bir tepki vermeyeceğe benziyor.

Sonuçta bu savaş ABD’nin planladığı ve uç karakolu İsrail’e havale ettiği bir savaştır. Amaç İran’a bir nükleer silah sahibi olma şansını vermemektir.

Trump’ın “biz bu savaşta yokuz” demesi tam bir politik manevradır, tepki ölçme tekniğidir.

12 gün süren bu dalaşma Trumpın ateşkes emriyle önce İran’ın sonra da İsrail’in ateşkese uymasıyla sonlandı. Ama bade harabi basra yani Fordo. Fordodaki İran’ın nükleer tesisleri ateşkesten hemen önceki gece ABD tarafından A2 uçaklarıyla bombalandı. Böylece İran’ın en az 50 sen daha nükleer silaha sahip olması önlendi, ABD ve İsrail’e göre.

Haziran 4 Hıristiyan Siyonizmi

Scofield İncili—Amerika'nın Evanjelik Hıristiyanlarını Siyonist Yapan Kitap olup bu kitap tahrif edilmeyen İncil ayetlerini de tahrif ederek onda zerre ilahilik bırakmamıştır.

İlk kez 1909'da yayımlandığından beri Scofield Referans İncili, on milyonlarca Amerikalıyı uzlaşmaz Siyonistler yaptı. Christians United for Israel (CUFI) kurucusu John Hagee, "50 milyon evanjelik İncil'e inanan Hristiyan, İsrail adına birlikte duran beş milyon Amerikalı Yahudi ile birleşiyor" dediğinde, bahsettiği Scofield İncili'ydi.

İsrail'i Kutsamak, Eleştirilerini Lanetlemek

Hristiyan Siyonist inancının merkezinde, Yaratılış 12:3'e ilişkin Scofield'ın yorumu (aşağıda italik olarak yazılmıştır) yer alır:

"Seni kutsayanları kutsayacağım.' Bir sonraki cümleyle yakından ilişkili olarak 'Ve sana lanet edeni lanetleyeceğim.' Dağılma tarihinde harika bir şekilde yerine getirilmiştir. Yahudileri zulmeden insanlara her zaman kötü gelmiştir - onu koruyanlara iyi gelmiştir. Gelecek, bu ilkeyi daha da dikkat çekici bir şekilde kanıtlayacaktır."

Scofield'ın oldukça taraflı yorumundan yola çıkan Hagee, "İsrail'e karşı sesini veya elini kaldıran adam veya millet, Tanrı'nın gazabını davet eder" iddiasında bulunuyor.

Ancak Stephen Sizer'ın kesin eleştirisinde belirttiği gibi, Hıristiyan Siyonizm’i: Armageddon'a Giden Yol Haritası? “Bu vaat, İbrahim'in soyundan gelenlerden bahsederken, Tanrı'nın onları kutsamasından bahsediyor; İbrani ulusunu ve çağdaş ve laik İsrail Devleti'ni tüm ulusların 'kutsamasından' değil.”

Bu İncil hem sahte hem de ırkçıdır. Hz İsa’yı öldüren Yahudileri bile kutsayacak şekilde sapkın yorumlar bunlar.