Mükremin Kızılca
Karaman Taşeli Tabiat Anıtları
Ermenek ve Çevresi Gezi Kılavuzu kitap çalışmamız kapsamında Karaman Doğa Koruma ve Tabiat Parkları Müdürlüğü Ermenek Şubesine vardım.
Ermenek ve Çevresi Gezi Kılavuzu adlı çalışmandan bahsederek bu hususta yardımlarına talip oldum. Yetkili arkadaş Ermenek’te ve çevresinde 2 adet Tabiat Anıtı ağaç olduğunu söyledi.
Bunlardan birisi Ermenek Karşıyaka muhitinde bulunan Sarıvadi köyü yaylasındaki Altıkardeş Ardıcı Tabiat Anıtıydı. İkincisi ise Sarıveliler Göktepe yaylasında bulunan Dede Ardıç Tabiat Anıtıydı.
Altıkardeş Ardıcı Tabiat Anıtı / Ermenek Sarıvadi
Haziran 2025 sonlarında aldığım bu bilgi üzerine 11 ağustos 2025 günü Sarıvadi köyüne vardım. Köyün ortasındaki yayla yolunun dibinde bulunan kahvehanede hemşerilerimiz ile sohbet ettik. Hemşerilerimizin bizi gıyaben tanıdıkları için yakın alakaları son derece memnun edici idi.
Aralarından bölgeyi çok iyi bilen Mehmet Çiftçi ağabeyimizle yola çıktık. Yaklaşık 10 kilometre sonra enfes bir ormanın içerisinde Nadire / Ardıçkaya köyü sınırlarına yakın yerde bulunan Tabiat Anıtı ardıç ağacına ulaştık. Burada Ardıçkaya / Nadire köyünden de ziyaretçilerin olduğunu müşahede ettik ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk.
1750 rakımlı olan bölgede yer alan tabiat Anıtı Altıkardeş ardıcı 27 metre ve boylu ardıç türünden. 70, 80 metre çevresi sağlam demir çitlerle çevrilmiş ve bir kapıyla koruma altına alınmıştır.
Üç metre gövde çapında, 7,3 metre çevresi olan ardıcın üzerinde boy veren 6 ayrı dalı olduğundan Altıkardeş adını almıştır.
Resimde de gördüğünüz tabelada yaşının 500'ün üzerinde olduğu yazıyor ancak yöreyi iyi bilen konuştuğumuz arkadaşlar 7- 800 yaşında olduğunu tahmin ediyorlar.
Dede Ardıç Tabiat Anıtı / Sarıveliler Göktepe
"Dede Pinar Hala Yerinde Durur mu?"
Ermenek ve Çevresi Gezi Kılavuzu hazırlığımız kapsamında Esentepe'deydik.
Esentepe eski Lemos'tur. Evliya Çelebi burayı Lamuran olarak anar. Şimdi Sarıveliler’in Göktepe beldesinin bir mahallesi olmuştur.
Ermenek ve çevresindeki anıt ağaç, tabiat anıtı olarak tescili yapılmış ya da aynı karakterde fakat tescil edilmemiş ağaçları geziyoruz, görüntülüyoruz, bir şekilde yetkililere haber ediyoruz.
Bu bağlamda Esentepeli değerli bilim adamı akademisyen Prof. Dr. Hacı Kurt hocamız köyde bir dede pelitten söz etti.
Ayrıca Ermenek Sarıvadi yaylasındaki Altıkardeş Ardıcı Tabiat Anıtı anlatımı sırasında Göztepeli öğretmen arkadaşımız Sayın Mehmet Uğuz da Göktepe Yaylası’ndaki Tabiat Anıtı olarak tescilli bir Dede Ardıç'tan söz etmişti.
16 Ağustos 2025 günü yeğenim Hilmi Kızılca ile beraber Esentepe’ye vardık. Bir gün önceden konuştuğumuz sayın hocamız Hacı Kurt Bey ile beraber akşama kadar dolu dolu bir araştırma gezisi yapmamız için her şey hazırdı.
Esentepe'de bir bahçe içerisinde bulunan fakat Göktepe Belediyesi’nce “tehlike arz ediyor” gerekçesiyle kesilen ve 1000 yıllık bir Dede Pelitten daha söz ediliyordu.
Biz ilk olarak köyün kenarındaki Dede Pinar ve halk tarafından Koca Pinar adı verilen yaklaşık 5 - 600 yıllık ağacın dibindeydik.
Pinar, Akdeniz bölgesine özel halk arasında çalı denen ve kitabi adı maki olarak geçen bitki örtüsünden bir ağacın adıdır. Aslında çalı niteliğinde bütün Akdeniz Bölgesi yamaçlarını kaplayan bu ağaca halk arasında pinar denir.
Pinarlar fazla büyümezler, 2 metre civarında bir boy atarlar genellikle. Ama istisna kabilinden böyle çok büyüyen 20 - 30 metre semaya kök salan pinarlar da tek tük görülür. Bunlardan birisi de Ermenek Tepebaşı köyündeki doğaya bırakılan bir pinar ağacıdır. Tepebaşı'ndaki ağacın üzerindeki bilgide orman genel müdürlüğünce (OGM) daha önce kesim yapılan alanda bu ağacın doğaya bırakıldığı yazar.
Karaman'ın Taşeli yöresi bir Akdeniz Bölgesi olarak maki çalı tarzı bu bitkiyi yoğun şekilde barındırır. Ancak maki ve çalılar orman ağacı olarak ekilip dikilmez. Çalı halinden ağaç haline dönüştüğü çok az görülür. Ağaç haline dönüşmüş halinden birisi Göktepe’nin Esentepe Mahallesi'ndeki Dedepinar'dır. Biri de Tepebaşı köyündeki doğaya bırakıldığı kaydı bulunan büyük Pınar ağacıdır. Ermenek'e bağlı Güneyyurt beldesi Yenimahalle mezarlığında da maki türünün ağaca dönüştüğü en yoğun halde müşahede edilmektedir.
Sayın Hacı Kurt hocamızla beraber komşuların da iştiraki ile Dedepinar hakkında epey şeyler dinledik ve resimler kısa filmler çektik.
Halk arasında dededen babaya, babadan oğula söylenenlerden ilginç bir cümle vardı o da "Dede Pinar Hala Yerinde Duruyor mu?" cümlesiydi.
Bunu söyleyenler 1200'lü yıllarda atalarımızın bölgeye yerleşmesi ile burayı terk eden Bizanslıların Rumların yeni yerlerinde buradan herhangi bir Türk’le karşılaştıklarında sordukları ilk soruymuş.
Bu söylenceden anlaşıldığına göre varılmak istenen sonuç bu Dedepinar'ın oldukça yaşlı olduğu köyün kurulmasından daha öncelere dayanan bir ömrü olduğudur.
Buradan Göktepe’den Çukurbağ yoluna tırmanarak 6 - 7 kilometre kuzeyde Göktepe yaylasında Dede Ardıç Tabiat Anıtına geldik.
Göztepeli emekli öğretmen Mehmet Uğuz hocamın Karamanoğlu birinci Mehmet Bey'in altında gölgelendiğini ve Büğlü Baba tarafından tedavi ettiğini söylediği ve buna dayanarak en az 1000 yaşında olarak ifade ettiği devasa ardıcın dibindeydik.
15 metre boyundaki Kokulu Ardıç türünden olan ve tek gövdede ondan fazla büyük dalın yükseldiği ardıç, tam manasıyla bir tabiat anıtıdır.
Boyu 15 metre, çapı 3.76 metre ve çevresi de 11,5 metre olarak 1.730 rakımda yer aldığı doğa koruma ve tabiat parkları Müdürlüğü’nce yerleştirilen büyük tabelada yazılıdır.
Göktepe Dede Ardıç en az 1000 yaşında olmasına rağmen son derece sağlam ve hala dimdik ayakta, bin yıllarca daha yaşamaya hazır gibi görünüyor.
Gövde ile dal arasındaki bir kertmeye gök güdük olarak bildiğimiz sıvacı kuşunun testi gibi yuvasını oturttuğuna da şahit olduk.
Ormanlar malımız değil canımızdır.
Onları canımız gibi esirgeyelim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.