Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

İki Doğu, İki Batı, İşte Çatı

İki Doğu, İki Batı, İşte Çatı

Bir ülkenin büyümesi eskisi gibi coğrafik temelli esaslara dayanmıyor. Bir ülke diğer bir ülkeyi uzakta da olsa, yakından da olsa fiilen işgal etmiyor. Günümüz siyasetine bakılırsa ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Kendini gelişmiş gösteren, insan hakları ve demokrasi sözcülüğü yapan ülkeler on binlerce kilometrelerden gelmeden, çıkarı olan coğrafyalarda ki ülke veya ülkeleri, bir şekilde tahakkümü altına alıyor, sömürüyor, işine de gelirse öldürüyor. Bunu da barış getirme adına yapıyorum diyor.

İşin bir yanında bu varken, öte yandan bu ülkeler yüzyıllardır başka coğrafyalarda eğitim, sanat, kültür ve iletişim adı altında kendileri için, o ülkenin genç nüfusuna yönelik projeler üretiyor. Bunu sömürge ülkeleri kendileri yapmaz ise Saros gibi çeşitli dernek ve vakıflar aracılığı ile gerçekleştirmeye çalışıyor.

Ülkem son yıllarda dünyaya açılma projeleri gerçekleştiriyor. Ancak dışarıya açılmayı başkaları gibi sömürü değil, muhataplarına ilm, adalet, özgür olma ve kalma, hakça paylaşma esasına dayalı amaçla yapıyor. Dünyanın geri kalmış ya da bırakılmış ülkeleri parsellenmiş olmasına rağmen Ülkem deve dişi ülkelerle yarışarak yapıyor. Geçmişte bun FETO gibi kökü ve ruhu dışarı bağlı örgütler yaparken, artık biz varız hem de Devlet politikalarıyla varız diyoruz. Bir Maarif Vakfı, Kızılay, IHH yanında yöresel küçük cemaatler bunu yapıyor zannediyorduk. Öyle değilmiş. İşte bunlardan özel bir örnek.

Birkaç gün önce iş adamı bir dostum beni aradı ve Türkiye’de lisans okuyan veya Yüksek Lisans yapan, yabancı uyruklu, ana dili dışında Türkçe ve İngilizce bilen birkaç elemana ihtiyacı olduğunu, bunu için de yardım isteğini belirtti. Gerekli çalışmaları yaptım, yol en sonunda İki Doğu, İki Batı Uluslararası Öğrenci Derneğine çıktı. Başkan Murat Arslan ile çok enteresan görüşmeler yaptık.

Konya merkezli bu dernek, Şehirde öğrenim gören Asya'dan Afrika'ya Balkanlardan Kafkasya'ya kadar 50'den fazla ülkeden uluslararası öğrencilere hitap ediyor. Ana konuları öğrenci ve onların temel ihtiyaçlarının karşılanması. Murat Hoca, hedefli ve sorumluluğunu ve zorluğunu bilen bir eğitimci. Doğrusu hizmetleri inanılmaz olsa da, toplantı anında yetiştirdikleri bazı öğrencilerle vakıf oldum.

Esas görevleri, bir şekilde Türkiye’ye gelen, burslu-burssuz, Müslüm –gayrimüslim yükseköğretim öğrencilerine “biz kardeşiz” söylemi ile Türkiye’yi sevdirmek. Yaklaşık 6 bin üzerinde öğrenciye hitap ederek, bunu da başarmışlar. Dedikleri “büyük devletler uzun vadeli hedefler koyar, bunu başarmak için de çeşitli projeler yapar, diyorlar ve yapıyorlar”.

Türkiye olarak gerek ülke içinde, gerek se de dışarıda doğru hedeflerle gençlere yönelik iyi projeler üretirsek; ne Ülkem başka ülkelerin uydusu olur, ne de FETO, Saros gibi projeler buralarda gündem alır. Murat Hoca bu konu üzerinde kendilerine düşen yükün ağırlığının farkındalar.

Müslüm, gayrimüslim ayrımı yapmadan verdikleri hizmetin karşılığını almaya yönelik öyle bir olay anlattı ki, “işte” dedik, “bu ülkeyi diğer ülkelerden ayıran önemli fark budur” dedik.

Durumu iyi olan bir Afrikalı Hristiyan bir öğrenci, Afganlı oldukça fakir bir öğrenci ile arkadaş oluyor. Bir ara Afrikalı, sıkılıyor, ofluyor-pufluyor. Bunun farkına varan Afgan, Afrikalıya sıkıntının sebebini soruyor. Zor da olsa cevabını “bana bir miktar para gelecekti, henüz gelmedi, şöyle bir iş için bir miktar paraya ihtiyacım var” olarak alıyor. Afgan gülüyor, miktarını öğrenince de “ben sana veririm, üzülme” diyor. Hristiyan Afrikalı şaşırıyor, bir anlam veremese de, Afgan öğrenci inancının gereği yardım yapmanın önemi hakkında açıklamalar yapıyor. Öğrencilerin en fakiri Afgan birinin böyle bir hareketi Afrikalıyı derinden etkiliyor ve bir vesile ile Müslüman olma şerefine eriyor.

Konuyu derinden analiz etmeye gerek yok. İki Doğu-İki Batı böyle bir yuva. Yönetim Kurulu Murat Başkan liderliğinde hedefli insanlar yetiştirmek için fedakârlıklarla çalışıyor, maddi ve manevi destek bir arada ülke geleceğine yönelik projelere imza atıyor. Zor diyorsun, zor olsun ki, imtihan olsun diyen Mevlana’nın sözünü hedef eden milletler yakın gelecekte bu imtihanı kazanacak.

Ülkemi ve bu kapıyı açan liderlerine şükranlarımızı sunar, başarılar dileriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR