Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Kenevirin peşinde-1

Kenevirin peşinde-1

Kenevir, son yılların, birçok kesimlerce, belki de en çok konuşulan bitkilerinden biri durumuna geldi. Uzun süre de konuşulmaya devam edecek gibi de duruyor. Aynen haşhaş bitkisinde olduğu gibi. Bu bitkinin konuşulmasında en büyük konu taşıdığı özelliklerden gelmektedir.

Bu yazımda kenevir bitkisinin faydaları üzerinde duracak değilim, zira öğrenmek isteyen internete girer, doğru-yanlış birçok şeyi öğrenir. Burada çoğunlukla üretim politikaları (devlet ve üretici), bazı sivil toplum teşkilatlarının; hele de fırsatçı basının ve kısa yoldan farklı getirimlere (maddi, unvan, makam vs.) ulaşmak isteyenlerin bakışlarını, yaklaşımları ve saptırmaları ele almak istiyorum.

Şunu da belirtmek gerekir ki, tarım konusunda bilgileri konu uzmanlarından değil de, daha çok alakası olmayanların, ancak hoşa giden şişirme haber, abartılı açıklamaları itibar görüyor, ne hikmetse.

Popüler Kültür 20. yüzyıldan sonra özellikle toplumsal modernleşme ile toplu kültür olarak yayılan, ifade olarak kültürel gelişmeler ve günlük uygulamaları ihtiva etmekte, aynı zamanda genel ve tarafsız olarak eski halk kültürü ifadesi yerine geçmek olsa da, maalesef öyle olmuyor. Bir gazeteci bir konuyu akıl almaz yorumlarla ele alabiliyor; sivil toplumcu kısa zamanda kendini tanıtmak için, çiftçibaşı öne çıkmak için hop atlamak için konu mankeni olabiliyor. Kenevir şimdi bu durumda en iyi kullanılıyor.

Konya’da kenevir üretimi ile ilgili alınan karar ve yaşananları ele alarak ana konumuza gelelim.

Konya-Çumra SS Tarım Üretim ve Pazarlama Kooperatifi Başkanı ve Yönetim Kurulu 2 ay kadar önce beni arayarak Konya’da kenevir üretmek istediklerini bunun için de sorumlu Bakanlığa müracaatta bulunduklarını, tavsiye üzerine bir araştırmaya ihtiyaç duyduklarını belirtti. Ben de konuya uzak olmadığım, keneviri daha önceden bildiğim, Konya’da KOP desteği ile bir Çalıştay gerçekleştirdiğim, köşemde yazılar yazdığım, hatta birkaç önemli sempozyuma katıldığım için üretim izni alınırsa, resmi-özel imkânlar dâhilinde her türlü destek ve yardıma hazır olduğumu Üniversitem adına olur dedim.

Devamında Başkan Mahmut Şenyüz 4 senedir yaptıkları çalışmaları anlatarak, üretim için iznin kısa zamanda alınacağını belirtti ise de, doğrusu pek de inandırıcı bulmadım. Zira bu konuda oldukça fazla çaba sarfeden önemli kişiler oldu ve başaramamıştı. Ben de yanılmışım. Tarım Bakanlığınca alınan son kararla Konya İli de kenevir üretebilecek 21. İl oldu. Biz de ekip olarak soyunarak Rektörümün oluru ile işe başladık. Öyle de, yukarıda bahsettiğim özel ve kurumsal ataklar bundan sonra başladı.

İlk işimiz Kenevir üretiminin yaygınlaştırılması ile ilgili daha önceden yol almış, tohumluk üretiminden tutun da sanayide hammaddeden son ürüne kadar işleyen resmi müessese ve özel şirketleri ziyaret etmek üzere, Kooperatif Başkanı ve yönetimi ile bazı bölgelere gittik. Seyahatimizde gördüklerimiz ve hedeflerimiz hakkında konuları bir sonraki yazımda ele alacağım. 2 gün boyunca bu işin kahramanı Başkan Mahmut Şenyüz’e değişik kesimlerden (üretici, sivil toplum, basın ve akademik) gelen mesajlar, beklentiler, sevinç ve teveccühlere inanamadım, diyebilirim. Konuyu bir tabirle; davuluna ya da kasnağına vurarak karşılayan da; uyumak için olduğu gibi uyandırmak için sallayan da var.

İnsanımızın, ister grup, ister ferdi olsun bazı olaylara bakış açıları oldukça farklı olabilir. Bu normal, zira bakış açısı teriminin kesinleşmiş tek ve doğru bir tarifi yoktur. Adam, öyle laflar ediyor ki, son derece mütevazı olan Başkanı bile delirtiyor. Konu ile alakası olmayan bir SGK başkanı, ben de varım anlayışı ile katkısı olmadığı bir iş için sanki dâhil olmuş gibi basına yalan-yanlış bilgiler verebiliyor.

Taşıdığı yük itibariyle bir ülke için oldukça önemli olan tarımın temsilcilerin yağcılıktan ve riyadan uzak durmalı; bunun yanında erki, ahlaki ve etik değerleri ön planda olmalıdır.

Hayırlısı olsun dualarımla, kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR