Tarım-Orman Şurası kararları hakkında-1
Son senelerde resmi-gayrıresmi sektörel analiz olan şuralar ülkemde de yapılıyor. Şura "danışma" için kullanılan Arapça bir kelime. Kuranı Kerim Müslümanları işlerini birbirleriyle istişare ederek karar vermeye teşvik eder. Şura, mesela bir konsey veya referandum şeklini alabilir, analiz yapılan konuda ki farklı düşünceleri ortak karar haline getirebilir, gerçekçi politikalar uygulanmasında yardımcı olur.
Bu manada 4. Tarım-Orman Şurasında görüşler 85 ana başlık altında toplandı ve Cumhurbaşkanımız tarafından ilgili sektörlere açıklandı. Bakalım Şurada işe yarar kararlar alınmış mı?
Değerlendirmeye 1. Maddeden itibaren aşağı doğru gidecek olursak, burada “stratejik ürün listesi genişleterek uygulamaya devam edilmeli” deniyor. Buna cevap olarak. Tohumdan-topraktan başlayarak, en son ürüne kadar tarımın tamamı stratejiktir derim. Strateji anlayışı seneden seneye, iklim ve fiyat politikasına göre değişir. Bulunmayan ürün stratejiktir, çözülemezse toplum ve devlete zarar olarak döner. Bizim gibi kurak bir bölgede üretim yapan ve iklim istikrarsızlığı ve de üretim planlaması yapamayan, yapsa da uyulmama sebebiyle dış pazarda söz sahibi olamadığımız ürünlerde (limon, patates, soğan gibi) görüldüğü üzere hangi ürün stratejik değildir diyebiliriz. Tarım bir sektörün adıdır ve strateji kelimesi ve manası da tüm üretimin her dalı için geçerlidir.
Aslında ikinci maddede alınan karar benim açıkladığım strateji konusunu destekliyor ve dünyanın ihtiyacına ancak istikrarlı olarak cevap vereceğimiz ürünler için “arz fazlasının değerli ürünlere işlenmesi” kararı bunu teyit ediyor. Gerek üreticinin, gerekse de devletin elinde kalan ürün stratejiktir ve sıkıntı verir. Bunlar işlenerek kıymetlendirilirse, ekonomik ve aranan ürün olduğu gibi tüm ülkemin ve tarımımızın faydasına getiriler olarak neticelenir.
Şunu da açıkça ifade edelim ki, bu sefer işe yarayan bazı kararlara imza atılmış. En önemlisi de 3. Tarım Şurasında, 1. Grubun Başkanı olarak “Yeniden Yapılanma başlı altında” üzerinde ısrarla durduğum konuda yaklaşık 20 senedir de savundum. Konu parçalı arazi yapımızı “bir köy bir işletme veya üretimin toplulaştırılması” modellemesi olarak şura kararlarında yer almasıydı.
Buna küçük işletmeler yok edilecek şeklinde itirazlar gelse de istenen düzenleme “büyük, geniş ancak sulama suyu kısıtlı olan alanlarda işletmelerin birleştirilmesi ve su kontrolünün yapılmasıydı. Bunu da havza bazında ortak Güneş Enerji Sistemi (GES) kurularak fiziki birleşmiş işletmelere ortak kaynaktan enerji temin edilerek desteklenmesini şeklinde açıkladım. Bu uygulamada ihtiyaç dışı ve üreticilere büyük maddi yükler getiren gereksiz alet-makine alımlarının da kontrol edilebileceğini belirttim.
Burada savunduğum fikir nihayet Şuranın 6. Maddesinde dil ucuyla da olsa biraz da nereye çeksen gelecek, sanki zorlama bir anlayış bütünleşik kelimesi ile ele alınmış: 6. Madde: “Tarım arazilerinin kullanımı etkinleştirilmeli, miras hukuku ile ilgili ikincil mevzuat çalışması ivedilikle yapılmalı. Arazi bankacılığı ve bütünleşik üretim sistemi geliştirilmeli, arazi kullanım planları hazırlanarak uygulamaya konulmalı” diyor. Kelimenin TDK’na göre anlamı “birbiriyle bağlantılı duruma getiren, tümleşik” olarak veriliyor. Bu tarım arazileri için de geçerli ise mesele yok.
Hâlbuki bütünleşik kelimesini kullanmaktan maksat, bölge veya havzada tarım arazileri (tapular sahiplerinde kalmak şartıyla) toplu üretim amaçlı fiziki olarak toplulaştırılabilir” ise burada mesel yok ancak bu şekilde daha anlaşılır olarak açıklanabilirdi. Burada ne ifade edildiğini bekleyip göreceğiz.
Yeri gelmişken belirtelim ki, dil kullanmada ve bozmada zannederim dünyada üzerimize yok, belki de ilk sıradayız. Halkın dili ve yazı dilleri çok farklı. Eskiden İstanbul şivesi ve şiir dilinden ağır diye şikâyet edenler şimdilerde halktan başka bir şekilde kopmaya mı çalışıyorlar diyelim.
Bu 4. Tarım ve Orman Şurası ile alakalı ilkyazım. Burada önemli bulduğum hatta “tarım ehem dir” yazımda da belirttiğim gibi önemli bir madde üzerinden “Tarım stratejiktir” tezini ele aldım. Şura hakkında yorumlarım devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.